CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, öğretmenlerin canlı kalkan olarak kullanılması olayını gündeme taşıdı.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, kaçırılan öğretmenlerin durumunu gündeme taşıdı ve soruya Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in yanıtlamasını istedi. Köktürk, Bakan Dinçer'in Atatürk ilke ve devrimlerini görevleri arasında çıkarmakla meşgul olmakla da suçlayarak bakanlığın millilikten uzaklaştığını da öne sürdü.
Milletvekili Köktürk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlere yönelik saldırıların, terörün kendisine sıktığı bir kurşun olarak geri döneceğini düşündüğünü belirterek, öğretmenlere 'Bütün öğretmenlerimiz kendilerinden emin bir şekilde görevlerini yapmaya devam etsinler ve bu tip hadiselerden etkilenmesinler' diye seslendi hatırlatmasını yaparak önergesinde şu görüşlere yer verdi: Bir gazetecinin, 'Son günlerde yaşanan terör olaylarında PKK tarafından bazı öğretmenlerin kalkan olarak kullanıldığı söyleniyor, orada görev yapan öğretmenlere bir mesajınız olacak mı?' sorusu üzerine Dinçer, hükümetin konuyla ilgili alınması gereken tüm tedbirleri aldığını belirtti. Dinçer, 'Bütün öğretmenlerimiz kendilerinden emin bir şekilde görevlerini yapmaya devam etsinler ve bu tip hadiselerden etkilenmesinler. Ben bunların tekil hadiseler olduğunu, mevzi problemler olarak kalacağını tahmin ediyorum. Ama her şeye rağmen teröre de şunu söylemek gerekiyor, bunlar yerinde kalacak hadiseler değil. Özellikle öğretmenlerimize yönelik yapılan bu saldırıların aslında terörün kendisine sıktığı bir kurşun olarak geri döneceğini düşünüyorum' diye konuştu.  
Diyarbakır Valiliğince yapılan açıklamada, ''27 Eylül 2011 tarihinde Lice İlçesi Birlik Köyü İlköğretim Okulunda görevli 3 öğretmenden gece haber alınamaması üzerine yapılan incelemeler sonucu, öğretmenlerin bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı anlaşılmıştır'' denildi. Böylece Elazığ ve Diyarbakır'da kaçırılan öğretmen sayısı 12 oldu. Bu arada Tunceli'de de bir köy korucusu yine PKK tarafından kaçırılmıştı. Kaçırılan öğretmenler ve köy korucusu için güvenlik güçlerinin bölgedeki operasyonları sürüyor.
Köktürk, bu gelişmelere göre şu soruları yöneltti:
*26 Eylül 2011 tarihinde Bütün öğretmenlerimiz kendilerinden emin bir şekilde görevlerini yapmaya devam etsinler ve bu tip hadiselerden etkilenmesinler açıklamanızı yapmıştınız, almış olduğunuz bu tedbirleri kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz? 
*Bu açıklamayı yaptıktan sonra başlayan süreçte artarak devam eden öğretmen kaçırmaları dikkate alındığında tarafınızdan alındığını söylediğiniz tedbirlerin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır, öğretmenleri ve kamuoyunu yanılttığınız için öğretmenlerimizden ve kamuoyundan özür dilemeyi düşünüyor musunuz?
*Öğretmenlerin can güvenliğini sağlayamamış olmanız;  Kanun Hükmünde Kararnameyle; 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırırken ve Milli Eğitim temel kanununda Milli Eğitim Bakanlığının görevlerini sıralayan 2. Maddesinin a fıkrasında söylenen Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, manevi, tarihi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren vatandaş olarak yetiştirmek üzere ifadelerini çıkarmak gibi işlerden fırsat bulamamazlıktan mı kaynaklanmaktadır? 
*Milli Eğitim Bakanı olarak önceliğiniz Milli Eğitim'i Millilikten uzaklaştırmak mı olmalıydı, yoksa öğretmenlerin özlük haklarını ve ekonomik haklarını iyileştirmek, can güvenliğini sağlamak mı olmalıydı?