Cumhuriyet Kadınları Derneği Ereğli Şubesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen, "erken yaşta evlenenlerin mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin düzenlemeye" tepki gösterdi.



Atatürk Anıtı önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanlığının da destek verdiği etkinlikte konuşan Şube Başkan Öznur Özkök, AKP hükümetinin cinsel istismar suçlarında mağdur ile failin evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesini öngören önergeyi 17 Kasım 2016 günü meclise sundu ve yani tecavüzü meşrulaştırmak için ilk adımı attığını belirtti.

Adalet Bakanı ile Başbakanın da bu önergeyi savunmalarının vicdanları ayrıca yaraladığını ifade eden Özkök konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Gerçi zinayı suç olmaktan çıkaran bu anlayışın bu tavrına şaşırmamak gerekir. 1995 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul edip onaylayan da bu meclistir. Bu imzalarla Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti devleti, tüm dünya devletlerine çocuklarının haklarını bu sözleşme gereğince kollayıp koruyacağının sözünü vermiştir. Sözleşmenin 19. maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti devleti, çocukları onlara karşı yapılan her türlü bedensel, zihinsel ve cinsel istismardan ırza geçme dahil her türlü kötü muameleden korumak için yasal, idari, toplumsal bütün önlemleri alacağına söz vermiş, imza atmıştır. Dolayısıyla ana babalarının ya da yasal temsilcilerinin onayıyla çocuk yaşta tecavüz edilen ve tecavüzcüsüyle evlendirilen bu çocukları devletin şimdi kalkıp ta ben seni koruyamadım, seni eğitimden yoksun bıraktım, oyun hakkın dahil tüm çocukluğunu elinden aldım, geleceğini kararttım, bununla da yetinmeyip sana tecavüz ederek hayatın boyunca yaşayacağın ağır bir travma ile baş başa bırakıp tecavüzcüsünü akladım demeğe hakkı yoktur.

 

"VİCDANLARI NASIL ELVERİYOR?"

Tecavüzcünün tecavüz ederek mağdur ettiği halklarını ihlal ettiği çocukla evlenmesi, suçun faili cezadan kurtarak, mağduru cezalandıracak, daha da mağdur edecek bir düzenlemedir. Akıl dışıdır, mantık dışıdır, ahlak dışıdır, vicdan dışıdır ve esası insanlık suçudur. Bu suçu teşvik edecek, arttıracak, suçluyu cezadan kurtarıp hem de ödüllendirecek bu düzenlemeye onay veren, oy veren milletvekilleri hiç mi empati yapmazlar. Onlarda ana baba değiller mi, vicdanları nasıl elveriyor? Bu yasa yaşama geçtiğinde ülkedeki çocuk tecavüzleri ve çocuğa yönelik çoklu şiddet olguları vahim bir şekilde artacaktır.

 

"NASIL BİR YASA?"

Kız çocuklarına tecavüz edenleri için çıkartılmaya çalışılan bu yasa ahlaksızlığın ahlakla yer değiştirmesinden başka bir anlam ifade etmemektedir. Bilinen vakıflara ait yurtlarda erkek çocuklarına tecavüz edenler için nasıl bir yasa hazırlamaktadırlar acaba?

 

"MÜCADELE EDECEĞİZ"

Vatanı korumak için önce çocukları korumak gereklidir diyen Büyük Önder'in kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin gazi meclisinin çatısı altında tartışılması bile utanç vericidir. Bizler buna izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızı tecavüzcülerden koruyacağız. Ülkemize bu ayıbı yaşatmayacağız. İnsan haklarına dayalı çağdaş hukuktan uzaklaşılmasına rıza göstermeyeceğiz. Bu yanlıştan geri dönülünceye kadar mücadele edeceğiz. Yaşasın Atatürk Cumhuriyeti, yaşasın tam bağımsız yargı, yaşasın insan hakları, yaşasın çocuk hakları"

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)