Kdz. Ereğlili ünlü ressam Osman Zeki Oral (87) 3 Mayıs 2012 tarihinde sabah kahvaltısının ardından kalp yetmezliğine yenik düşerek aramızdan ayrıldı.

Uzun süreden bu yana rahatsız olan ve 14 ay önce Ankara'ya sevk edilen Osman Zeki Oral, burada yeğenlerinin kontrolü altında tedavi oluyordu.

Kalp yetmezliği sonucunda vefat eden Osman Zeki Oral için 4 Mayıs 2012 tarihinde Kültür Bakanlığı önünde tören yapıldı ve cenaze Kdz. Ereğli'ye getirildi. İlk olarak Kdz.Ereğli Belediyesi önünde tören düzenlendi. Törene Kdz.Ereğli Belediyesi Başkan ve yöneticileri olmak üzere personel, Alaplı Belediye Başkanı, meslek odası yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, yakınları ve sevenleri katıldı. Burada yapılan konuşmaların ardından cenaze Kdz.Ereğli Bozhane Camisine kaldırıldı. İkindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından ünlü Ressam Osman Zeki Oral son yolculuğuna Şehir Mezarlığında uğurlandı.

ÖNDER GAZETESİ Camiası olarak Osman Zeki Oral'a Allahtan rahmet, kederli ailesi, dostları, yakınları ve sanatseverlere de sabırlar diliyoruz.

OSMAN ZEKİ ORAL KİMDİR?

Ressam. Ereğli'de doğdu. 1950'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Eyuboğlu Atölyesi'ni bitirdi. Bir ara Mısır prenseslerinden İffet Hassa'nın özel ressamlığını yaptı. 1953'ten sonra, Bolu kız ve erkek öğretmen okullarında öğretmenlik yaptı. Bolu Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü'nde bulundu. 1967'de Ankara Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü'ne getirildi.

Asıl görevine ek olarak, küçükler ve erginler için kurslar açtı, kimi yeteneklerin ortaya çıkmasını sağladı. Tahran'da düzenlenen Uluslar arası Sergi de onur ödülü, 34.Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde de başarı ödülü aldı. Sanatçının İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde, Milli Kütüphane ve Güzel Sanatlar Müdürlüğü koleksiyonlarında yapıtları vardır.

*Ünlü Şair Egemen Berköz Osman Zeki Oral ile ilgili şu şiiri yazmıştı:

EREĞLİ'YE Mİ GİTTİN?

Denizkızını göremedin

Kuyunun üstünde otururmuş

Kuyu da göremedin

Kapatmışlar hepsini

Öyküsünü de dinleyemedin bir daha

Osman Oral'ın balkonunda

Onu da göremedin

Hastaymış, Ankara'daymış, yeğeninin yanında

Bir tıngılcık çilek de alamadın

Küçük pembe kokulu

Doğduğun evi de göremedin

Yıkmış, apartman yapmışlar

Uzunkum'da da yürüyemedin

Oraya Erdemir diyorlar şimdi