Eğitim Sen Kdz. Ereğli Temsilcili Kerim Özdemir, 16 Haziran Milli Eğitim Bakanlığının Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin hangi kriterlere göre birleştirildiğini eleştirdi.
Birleştirilen okul türlerinin niteliği dikkate alındığında yapılan düzenlemenin ne kadar sağlıklı olup olmadığının tartışıldığını belirten Özdemir,  "Birleştirilmesi düşünülen ortaöğretim okullarının yeterli fiziki donanım ve altyapıya sahip olmadan yapılacak düzenlemeler sadece kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur ve uygulamada pek çok sorunun ortaya çıkmasını beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır" dedi.
Özdemir açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Güzel Sanatlar ve Spor liselerini birleştiren kararının ardından, 16 Haziran Salı günü "Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı, daha önce ortaöğretimdeki 79 lise türünü 15'e indirme kararını almıştı. Bu uygulamanın sonuçlarından birisi olan bu düzenleme ile güzel sanatlar liseleri ile spor liseleri, "çok programlı lise uygulaması" adı altında birleştirilmekte ve bu uygulamanın mesleki eğitimde yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Ancak yapılan düzenleme ve birleştirilen okul türlerinin niteliği dikkate alındığında yapılan düzenlemenin sağlıklı olarak nasıl uygulanacağı tartışmalıdır.
Birleştirilmesi düşünülen ortaöğretim okullarının yeterli fiziki donanım ve altyapıya sahip olmadan yapılacak düzenlemeler sadece kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur ve uygulamada pek çok sorunun ortaya çıkmasını beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır. Her şeyden önce hangi lise türlerinin hangi bilimsel kriterler esas alınarak birleştirileceği yeterince açık olmalıdır. Bu durum hem birleştirilmiş liselerde eğitim hizmetini sunacaklar açısından hem de öğrenciler açısından çok önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bu konuda tatmin edici bir açıklama yapılmamış olması düşündürücüdür.
Liselerin birleştirilmesi sırasında birleştirilen okullarda görev yapan öğretmen ve eğitim yöneticilerinin herhangi bir hak kaybına uğratılmaması gerekmektedir. Uygulama sonucunda bu okullarda görev yapan öğretmenlerin, müdür ya da müdür yardımcılarının konumlarında bir olumsuzluk olması durumunda, yeni bir mağduriyet yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Mesleki ortaöğretim kurumları birleştirilip, ortaöğretimde daha sade bir sisteme geçilecekse, öncelikle benzer alanlar üzerinden birleştirilmesi, birleşme için gerekli ön hazırlıkların yapılması ve belki de en önemlisi fiziki koşullar ve eğitim için gerekli donanımın sağlanmış olması gerekmektedir. Ayrıca böylesine önemli bir düzenlemenin gerçekleştirilmesi sürecinde ilgili kurumların, eğitim bileşenlerinin, sendikaların ve bilim insanlarının görüş ve önerilerine başvurulmadan yapılmış olması mesleki ortaöğretimde yaşanan sorunların azalması bir yana, artmasından başka bir sonuç ortaya çıkarmayacaktır."