Türkiye’de demokrasinin birinci şartı olan basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alındığına dikkat çeken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, muhalif olan her gazetecinin  “Ergenekon terör örgütü üyeliği ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek “ suçuyla gözaltına alınmasının ülkede korku iklimini hakim kıldığına dikkat çekti.

Cemiyet açıklamasında “Amerika’dan ileri olduğu söylenen basın özgürlüğünü mumla arıyoruz. Gazetecilere yönelik gözaltılar, tutuklamalar ve açılan davalar bu ülkede fikir suçlarını yeniden hortlatmıştır ” denildi. Cemiyetin açıklaması şöyle:

ÖZGÜR BASIN SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

“Türkiye’de özgür basın sindirilmeye çalışılıyor. 2010 yılı gazeteciler için basın özgürlüğü açısından karanlık bir yıl oldu.  2011 yılının da 2010’dan daha kötü olacağının işaretlerini hemen görmeye başladık. Cezaevinde 60 gazeteci tutuklu, 2 bini aşkın gazeteci yargılanıyor. 4 bin gazetecinin hakkında soruşturma yürüyor. Gazetecilere yönelik yüzlerce yılı bulan dava ve ölüm tehditleri devam ediyor. Gazetecilerin mesleğini yapabilir hale gelmesi için bu yasalardaki maddelerin değiştirilmesi ve ölüm tehditlerini yapan kişilerin gün ışığına çıkarılması gerekiyor.

TEHDİTLERE SEYİRCİ KALINIYOR

Bu tehditlerin kaynağının ortaya çıkarılamaması, hükümetin durumdan rahatsızlık duymadığı izlenimi vermekte, basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik tehditlere seyirci kalındığını düşündürmektedir. Gazetecilere yönelik gözaltılar, tutuklamalar ve açılan davalar bu ülkede fikir suçlarını yeniden hortlatmıştır.

ARAŞTIRMACI GAZETECİLİĞİN ÖNÜ KESİLİYOR

Gelişmelerin en endişe verici yanı araştırmacı gazetecilerin özgürce görev yapmalarının adeta bir kampanya halinde engellenmeye çalışılmasıdır. Araştırmacı gazeteciliğinin önünün kesilmesi, altında Türkiye’nin de imzası bulunduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tavsiye kararlarına aykırıdır.

Halkın doğru ve yansız haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün korunması bu ülkede herkes için gereklidir. Demokrasinin tahammül etme etme sanatı olduğunu hatırlatıyor, gazetecilere ve halkın gerçeklerini öğrenme hakkına yönelik baskılara artık dur denilmesini istiyoruz.”