DOĞAL VİTAMİN DEPOSU: Tropikal egzotik meyve pepino, içerdiği yüksek potasyum oranı ile kan şekerini düşürüyor, barındırdığı A, B ve C vitaminleri ile kansere ve kalp krizine karşı koruyor. Kanser hücrelerinin yok olmasında büyük etki sağladığı ve kolesterolü düşürdüğü bildirilen pepino, hücre yenileyici özelliğiyle çocukların gelişiminde, C vitamini deposu olma özelliğiyle vücut direncini artırmada, kalsiyum bakımından zenginliğiyle ağrıların giderilmesinde de etki sağlıyor. Ayrıca pepino, böbrek kumunda etkili olduğu kadar anemi hastalarına fayda sağlıyor. Cinsel duyguları veya isteği uyaran etkisi de bulunan pepinonun, uyku düzenini dengede tutması, menopoz döneminde yaşanan psikolojik sorunlarda olumlu etki yapması ve içerisinde K vitamini bulunduğundan kanın pıhtılaşmasını da kolaylaştırıyor. Çocuklarda kemik gelişimi sağlayan pepino, kabukları özellikle ha-nımlar için cilt bakımında kullanılabiliyor. Bunların yanı sıra pepinonun; şeker hastalıkları, parkinson hastalığı, dalak yetmezliği (tromoksin), bağırsak kanseri, gen hastalığı, mide rahatsızlığı, anemi (kansızlık) hastalığına iyi geldiği kanıtlanmıştır.

Alaplı'da  tropikal ürün olan Güney Amerika Peru menşeli pepino meyvesinin üretimi yaygınlaşıyor.  Bu konuda görüşlerini açıklayan üretici Yaşar Arıkan, dedesi Koca Nazım'ın  110 yıl önce ilçeye ilk fındık fidesini getirerek fındıkçılığın başladığını da vurgularken, Osmanlı Çileği'ne de sahip çıktı ve "Bu çileği de benim dedelerim getirdi" dedi.
Fındık ve Osmanlı Çileği'nden sonra kendisi-nin de tropikal ürün olan pepino meyvesinin de üretimine başlayarak ilçeye tanıttığını ve yaygınlaşmasını sağlayacağını ifade eden Yaşar Arıkan, "geçtiğimiz yıl 9 kilogram ürettiğim pepino üretimini 200 kilogarama çıkardım. İs-teyen vatandaşlara da fidesini vererek bölge-mizde üretiminin artmasına katkı veriyorum" sözleriyle konuştu.
Güney Amerika Peru menşeli pepino meyve-sinden geçen yıl 9 kg. Bu yılda 200 kg. Ürettiğini Arıkan, elindeki pepino fidelerini meraklı vatandaşları ile paylaşmak istediğini belirtti.

ARIKAN DAN BÜYÜK İDDİA
Üretici Yaşar Arıkan açıklamasını şöyle sürdürdü: "Alaplı'ya ilk fındığı getiren benim dedemdir. Benim dedemin adı Mollabey'dir. Bölgedeki bütün değirmenler dedeminmiş. Dedemin iki hanımı varmış. Ölünce iki hanımından birçok çocuğu olduğundan damatları kendi aralarında malları paylaşıyorlar. Bu değirmenleri damatlar satıyorlar. En son alanlardan biride annem tarafından dedem olan Koca Nazım alıyor. O zamanlar her şeye vergi alındığından aldığı değirmenin vergisi ödeyemeyince aynı zamanda köyün muhtarı, bu gün yarın vergi affı çıkacak diye beklerken icra tarafından bütün malları satılıyor. Satılan bu yerleri o zamanlar Eleşler Köyü dediğimiz Büyük Tekke Köyü insanları alıyor. O yüzden Çayboyunda ve köyümüzün etrafında Eleşler Köyü insanlarının tarlaları vardır. Dedem Koca Nazım Alaplı'ya ilk fındığı 110 yıl önce getiriyor. En güzel bahçelerine fındığı ekiyor. Ve köyünün insanlarına bu fındığı toplatırken, köylüler dedemle alay ediyorlar. Dedem de  "sizde boş durmayın fındık ekin. Bir gün köylere tüccarlar gelecek büyük paralar vererek bu fındığı satın alacak. Sizde kolunuza bilezik, boynunuza altın takarsınız. Zengin olacaksınız " diyerek köylüleri fındık dikmeye teşvik ediyor. Günümüze baktığınızda aynı şey olmuştur. Köylülerimizin en birinci geçim kaynağı fındık olmuştur.
Osmanlı Çileğini de dedem Koca Nazım bölgeye tanıtmıştır. Çiçekli Köyü Haydarlar mahallesinde Osmanlı Çileği yetiştirirmiş. Hasat zamanı küfelere doldurdukları çileği yaya olarak Ereğli'ye getirir, sonrada Ereğli'den gemilerle İstanbul'a postalanırmış. Sonralarında dedem kızlarından birini Ereğli'ye Doruk Köyüne kocaya veriyor. Kocaya giden kızı bir gün köyüne gelerek bir sepet çilek fidesini alarak Doruk Köyüne getiriyor ve oraya bu çileği ekiyor. Köydeki komşularına da çilek fidesi veriyor. Ve böylece özellikle Doruk Köyü ve Ereğli'nin bazı bölgeleri çilek ile tanışmış oluyor. Daha sonra bu köylerimizin geçim kaynağı çilek oluyor. Kısaca Osmanlı Çileğinin ana yurdu Çiçekli Köyü Haydarlar mahallesidir.
Alaplı'ya şimdide, Türkiye de üretimine yeni başlanılan pepino Peru menşeli meyveyi getirdim. Geçen yıl 9 g. Yetiştirdim Bu yıl 200 kg. Yetiştirdim. Meraklısı olan vatandaşlara fide temini yapıyorum. Bu meyveyi yetiştirmek biraz zahmetli ama meyvenin marketlerde ki KĞ. Birim ücreti takriben 20 Euro civarındadır. Dedelerimden gelen kanımdaki genetiği yaymak için bende bu meyvenin fidelerini vatandaşlarımla paylaşmak istiyorum. Benim bir özelliğimde sadece ben değil biz felsefesidir.

HER DERDE DEVA
Bu meyveyi ben Amerika'dan getirttirdim. Sadece bende üretim olsun diye getirttirmedim Alaplı'da meraklı kim varsa paylaşmak için getirttim. Bu meyvenin birçok yararı var. Meyvenin az olmuşu şeker hastaları için çok faydalı. Tropikal egzotik meyve pepino, içerdiği yüksek potasyum oranı ile kan şekerini düşürüyor, barındırdığı A, B ve C vitaminleri ile kansere ve kalp krizine karşı koruyor. Kanser hücrelerinin yok olmasında büyük etki sağladığı ve kolesterolü düşürdüğü bildirilen pepi-no, hücre yenileyici özelliğiyle çocukların gelişiminde, C vitamini deposu olma özelliğiyle vücut direncini artırmada, kalsiyum bakımından zenginliğiyle ağrıların giderilmesinde de etki sağlıyor. Ayrıca pepino, böbrek kumunda etkili olduğu kadar anemi hastalarına fayda sağlıyor. Cinsel duyguları veya isteği uyaran etkisi de bulunan pepinonun, uyku düzenini dengede tutması, menopoz döneminde yaşanan psikolojik sorunlarda olumlu etki yapması ve içerisinde K vitamini bulunduğundan kanın pıhtılaşmasını da kolaylaştırıyor. Çocuklarda kemik gelişimi sağlayan pepino, kabukları özellikle hanımlar için cilt bakımında kullanılabiliyor. Bunların yanı sıra pepinonun; şeker hastalıkları, parkinson hastalığı, dalak yetmezliği (tromoksin), bağırsak kanseri, gen hastalığı, mide rahatsızlığı, anemi (kansızlık) hastalığına iyi geldiği kanıtlanmıştır. Kavun, Muz, Ananas, aromalı meyveyi dolapta soğutarak ince kabuğu soyularak kavun gibi yenilebileceği gibi, meze olarak, dondurmalara katılarak, karışık meyve salatalarında garnitür olarak kullanılmakta, reçeli yapılmakta hatta bazı G.Afrika ülkelerinde süs bitkisi olarak değerlendirilmektedir. Ben paylaşmacı bir insanım bu meyvenin fidelerini vatandaşlarımla paylaşmak isterim."