Çevresindeki isimlere baskı yapıldığını iddia eden DSP Ereğli Belediye Başkan Adayı Recep Erdoğan, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın kendisine meclis üyeliği ve belediye başkan yardımcılığı teklif ettiğine dikkati çekerek, “Teklif ettiğinde de kendisinin 6 ay sonra olmayacağını ve benim meclisten belediye başkanı olacağımı söylediler” dedi.

 

 

DSP Ereğli Belediye Başkan adayı Doktor Recep Erdoğan, ‘Erdoğan ablukaya alındı’ şeklinde kamuoyunda çıkan söylentilere değinerek, “Ablukaya alındığım doğrudur ama iş adamı aracılığı ile değil. İsmi gündeme getirilen işadamı ile uzun yıllar öncesine dayanan bir dostluğumuz var. İşadamı her kuruma ve şahsa hizmet verebilir bu işinin bir gereğidir ama yanımda olmak isteyen herkes etkilenerek ablukaya alınıyorum” dedi.

 

ERDOĞAN SİTEMLİ

Kendisine halk desteğinin giderek arttığını ancak bir çok vatandaşın kendisi ile yan yana gözükmek istemediklerine dikkati çeken Erdoğan yaptığı yazılı açıklamasında, Posbıyık’ın kendisine Belediye Başkan Yardımcılığı ve birinci sıradan meclis üyeliğini teklif ettiğini belirtti. Açıklamasında Posbıyık’a da tepki gösteren Erdoğan’ın açıklaması şu şekilde:

 

“YANIMDAKİLER ABLUKAYA ALINIYOR”

“Yanımda olmak isteyen herkes etkilenerek ablukaya alınıyorum. Şöyle ki yanımda bir gün birlikte olduğum iki genç, ertesi günü aranarak yanımdan çekildiler. Belediye meclisinde yer almak isteyen bir kimse ertesi gün vazgeçebilmektedir.  Görüştüğümüzde hocam size destek vereceğiz ancak yanınızda olamayız ya da  olmamamız gerektiği söylendi bize diye ifade ediliyor.  Benim yüzümden kimsenin işimden, ekmeğinden olmasını istemem. Ben bir oy dahi alacağımı bilsem, o oy benim oyum olur. Bu yola baş koydum.  Gücün yanında yer almadım, inancımın ve düşüncemin yanında yer aldım.

 

“SİYASET CESARET İŞİDİR”

Siyaset cesaret işidir. Daha önce ifade etmiştim. 4 defa teklif aldım. Bir defa belediye spor kulübü yöneticiliği, bir defa il genel meclisi üyeliği, 2 defa 1.sıra belediye meclis üyeliği. Sayın belediye başkanı inkar ediyor bunu, elbet inkar edecek. Bir defa bizzat kendi aradı telefon ile, diğerleri aracılar ile. Aracılar bilirler kendilerini. Kimin doğruları söylemediğine halkımız karar versin. Her seçim dönemi, pahalı  proje katalogları yaptırarak, yapmayan ben değilim herhalde.  Ereğli son 10 yıldır kan kaybediyor. Bunda  merkezi iktidarın olduğu kadar,  yerel iktidarın da ortaklaşa payı var. 

 

SÜREKLİ KAVGA

Sürekli kavga ederek, Ereğli’ye ne kadar zarar verdikleri ortada. Belediyecilik sadece yol, asfalt kanalizasyon yapmak;  su getirmek, çöpleri almak ve festival yapmak değildir. Ereğli’ye fabrika kurmak isteyen firmalara yardımcı olunacak yerde, önce festivale ne kadar para vereceksin soruluyor. Bir kursunlar fabrikalarını, iş yapsınlar, 50-100 kişi çalışsın. Tam tersine önündeki engelleri kaldıralım, istihdam sağlayalım diye düşünülmüyor. Gerçek sosyal adaleti sağlamanın yolu, ekonomiyi güçlendirmekten geçer Ama maalesef  Atatürkçülükle övünen, Atatürkçü Düşünce Derneğin’den ihraç edilen bir kimse; sosyal demokrat bir partili olduğu şüphe götüren mevcut belediye başkanının bunu anlamasının mümkün olacağını zannetmiyorum. O ancak bağırmasını bilir.

 

“HER FIRSATTA MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN ÇABA SARFEDİYOR”

20 yıldır belediye başkanlığı dönemimde yaptıklarını  sayacak olursak, sadece bir dönemde yapılacak işler olduğu açıktır. Her fırsatta milletvekilliği için çaba sarf eden ve kendisi yüzünden mensubu olduğu partinin her seçim döneminde en az bir milletvekili seçilmesinin önünü kestiğini, mensubu olduğu partinin tüm üyeleri yöneticileri pekala bilmekte ve her fırsatta dile getirmektedirler. Şahsıma 1.sıra belediye meclis üyeliği ve başkan yardımcılığı teklif ettiğinde de kendisinin 6 ay sonra olmayacağını (teklifi getirenin ifade ediş şekli bu) ve benim meclisten belediye başkanı olacağımı söylediler. Bunu bir radyo programında da çarpıtarak, 1. başkan yardımcısı diye söylüyor. Onun odası daha mı geniş  oluyor diye laf ebeliği yapıyor. En iyi bildiği zaten yüksek sesle herkesi sindirecek şekilde konuşmak ya. Bunu artık hala Ereğli halkı yerse, diyecek bir şey bulamam. 

 

“HALK ARASINDAN ÇIKARIM”

Aynen şunu ifade ettim.  “31 tane meclis üyesi arasından çıkmaktansa halk arasından çıkmayı tercih ederim.  Beni çıkartacaksa halk çıkartsın, meclis üyeleri değil” Bu söylemimi bana teklifi getiren insanlar anımsarlar.  Ayrıca 2007 de istifa ettiğinde yaşanan olayları ve kimi öneriyordu kim çıktı bunu herkse biliyor.  Bunun için kendini sosyal demokrat olarak hisseden ve düşünen kardeşlerim  bir yıl geçmeden belediye başkanının kimin olacağını ve hatta hangi partiden olacağını bilemeyeceğiniz bir yere oylarınızı vermeyiniz. Oylarınızı gerçekten bölmeyiniz.

 

POLİ-TİKA

Siyaset topluma, halka hizmet etme sanatıdır. Bunu her meslek gurubundan insan yapabilir. Ancak en iyi yapacak meslek guruplarından birisi de  “Sedare Dolore Opis Divinum Artem” (Ağrı Dindirmek İlahi Sanattır)  söyleminin erbapları olan biz hekimler izdir. Onun için siyaseti, topluma hizmet etmeyi biliriz. Ancak politikayı bildiğimi zannetmiyorum. Çünkü “Poli” latince çok demektir. (Poliklinik – çok klinik anlamına söylenir). “Tika” yüz demektir. İkisi bir araya gelince çok yüzlülük ortaya çıkıyor.  Ben politikacı olmak istemiyorum. Ereğli’ye 20 yıl önce atandığımda, muayene olarak kiralayacak yer bulmakta zorlanmıştık. Ama şimdilerde çarşı boş dükkan ve ofis dolu.

 

KİRALIK VE SATILIK İŞYERLERİNDE ARTIŞ

Kiralık ve satılık iş yerleri  ile dolu. Kapanan iş yeri ve firma sayısı her geçen gün artmakta. Kredi ödemelerinde sorunlar yaşanmakta ve kısa bir süre önce Ereğli’ye 2. İcra dairesi açılmıştı. Pek çok esnaf siftah yapmadan dükkan kapatmakta ve ayakta durmaya çalışmaktadır. 2008 krizinden Türkiye de en fazla etkilen yer Kdz. Ereğli olmuştur. Çünkü 2008 krizi  demir ve çelik sektörü  krizi olmuştur.  Demir- Çelik sektöründeki bu daralma deniz yolu taşımacılığını etkilemiştir. Deniz yolu taşımacılığının azalması tersaneleri etkilemiş ve sonunu getirmiştir. Tersanelerin çökmesi  ortalama 7 bin çalışanın işsiz kalmasına yol açmıştır. Ereğli ekonomisini önemli oranda etkilemiştir.

 

ERDEMİR’DE MAAŞ KESİNTİSİ

Erdemir çalışanlarının ücretlerini 1,5 yıl gibi bir süre % 35 azaltmış ve bu da Ereğli ekonomisini iyice daraltmıştır.  Erdemir yüksek gelirli çalışanlarını çıkartmış, yerine daha az ücretle çalışanlar almıştır. Ayrıca  bazı birimlerini İstanbul'a taşıyarak Ereğli de yaşayan, çalışan sayısını azaltmıştır.  Ereğli’ye dışarıdan gelen insanlar yatırımlarını dışarıya yapmakta ve emekli olunca da Ereğli den ayrılmaktalar. Ereğlili olup ta politika yapanlar bile mezar yerlerini Ereğli dışında satın aldıklarını bilenleriniz vardır. Onun için her  seferinde Ereğli çocuğuna sahip çıkın diye oy alanları, kimin Ereğli ye ne kattığının ne verdiğinin iyi irdelenmesi lazım. Ereğli doğumlu olmak önemli değil. Kendini Ereğlili hissetmek önemli. Allah'ın Erzurum’un Şenkaya'nın, Allahuekber dağının eteğindeki  Gezenek köyünden çık Ereğli’nin sorunlarına kafa yor.  Yok böyle bir şey. Sana ne, sen git doktorluğunu yap, değil mi? Kim çözecek bu sorunları. Bunu Ereğliyi yöneten insanlar el ele vererek çözebilirler. Kavga ederek değil.

 

BAKIŞI OLUMSUZ ETKİLEDİ

Ereğli de sayıları 500’leri bulan sac ticareti ile uğraşan insanlar vardı. Son yıllarda Erdemir satış stratejisini değiştirerek, kendi pazarlama birimini kurması, bu ticaretle uğraşanları ortadan kaldırmıştır.  Saç ticareti ile uğraşanların iflasları, kredi ödemelerinde sıkıntılar yaşanmasına neden olmuş buda bankaların Ereğli’ye bakışını olumsuz yönde etkilemiştir. Ekonominin lokomotif sektörlerinden inşaat sektörü için arsa maliyetleri ve dolayı söyle konut maliyetleri yüksektir. Şehrimizin coğrafi konumu ve belediyenin yeterince arsa üretememesi bunda etkendir. Bunu da  hastane de çalışan bir doktor olarak ben düzeltecek değilim  Ereğli’yi yönetenler düzeltecektir.

 

“YATIRIMCININ İLGİSİNİ ÇEKEMEMEKTE”

Organize sanayi bölgesinde,  alt yapı maliyetlerinin yüksek olması, kara yolu ile ana otoyollara olan uzaklık, demir yolu ulaşımının olmaması ve deniz kıyısında olmamıza rağmen yeterince deniz ulaşımının sağlanamaması nedenleri ile yatırımcıların yeterince ilgisini çekmemektedir. Bunları yine ben mi düzelteceğim. Ereğli’yi yönetenler  düzeltecek. Süper-hiper marketler; mahalle aralarına kadar girerek işletilmekte ve kazandıklarını şehir dışına aktardıkları gibi, satın almalarını da şehir dışından yapmaktalar.  Bu da Ereğli ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir.

 

“EREĞLİ’Yİ YÖNETENLER SORUNLARI ÇÖZECEKTİR”

İlçemiz de üniversite öğrenci sayısının azlığı, asker sayısının giderek azalması, sportif alanda başarı olmaması, turizm de yeterince çalışma yapılmaması hepsi Ereğli ekonomisinin hep olumsuz yönde etkilenmesinin sebepleridir. Bunları bir doktor olarak benim çözmem beklenemez. Ereğli’yi yönetenler çözecektir. Ablukadan geri durduğum yok.  Yeterince cesur yürekli yol arkadaşlarım da var. Halk desteğimiz çok. Halk bir değişim istiyor. Partimle ilgili de bir sıkıntı yok. Ben Ereğli halkına güveniyor ve inanıyorum. Kaldı ki  ben bir oy alsam da, o oy benim oyum olur. Ben benim, ben doktorum. İşim  ve ailem var. Bir şeye ihtiyacım yok. Beni eleştirenleri biraz insaflı olmaya davet ediyorum”