TEPKİ SEBEBİ: Erdemir’in 45. yıl törenlerine yerel-ulusal basın mensupları alınmadığı gibi, yerleşik teamüllerin dışına çıkılarak bana da söz verilmedi. Bunun yanısıra, Erdemir’den daha sonra törenle ilgili olarak yapılan açıklamada, törene katılanlar sayılırken, ne sayın Kaymakamımız Osman Ekşi’nin ve ne de benim adımdan olsun söz edilmedi; “Ereğli protokolü” gibi muğlak bir ifade içine hapsedildik. Bu şekilde, en basit konukseverlik nezaketinin bile dışında tutulduk..

 

Murat Sesli’nin yaptığı yazılı açıklamaya yanıt veren Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Erdemir’de yaşanan olayları doğruladı.

 

 

Kdz. Ereğli Belediyesi’nden yapılan “Belediye Başkanı Sayın Halil Posbıyık Erdemir'in 45. yıl törenlerindeki tepkisinin nedenini kamuoyu ile paylaştı” başlıklı yazılı açıklama aynen şu şekilde:

“Aslında bu konuda konuşmak istemiyordum; ama, basında yer alan haber ve yazılarda konu gündeme taşındığı için, kamuoyunun merakını tatmin etmek artık kaçınılmaz hâle geldi” şeklinde konuşan Halil Posbıyık şunları söyledi:

“Öncelikle şunu söyleyeyim, bu açıklama, siyasal kimliği olmayan, adi suçlardan ağır ceza mahkemesinde yargılanan bir kimsenin, ipe-sapa gelmez sözleri üzerine yapılmıyor. Adi suçlardan yargılanan bir kişinin cebine Yargıtay’dan alınmış beraat kararını koymadan basının karşısına çıkması etik değildir. Onu geçiyorum..

15 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyorum. Son olarak seçmenin yarıdan çoğunun oyunu alarak bu makama sahip oldum. Bu, bir siyasetçiye halkın gösterebileceği üst düzey bir güven ve verdiği üst düzey bir onurdur.. Ben de zaten, bu güne kadar ne yaptıysam, Ereğli halkı için yaptım, hep birlikte yaşadığımız şu güzelim Ereğlimiz için yaptım.. Dün olduğu gibi bugün de, bu güzelim kente ve halka toz kondurmam, ona yan bakanın yakasına yapışırım!..

Vaktiyle, 1995 yılında, Erdemir’i yabancılara satmak isteyenleri engellemek için Ereğli halkı olarak ayağa kalkmıştık. Bu kez de kalkarız. Hiç kimse, Ereğli’yi dışlayamaz; hiç kimse bu kentin ve onun yürekleri sevgi, barış ve dostluk dolu saygın insanlarının üzerinde değildir!..

Basında yazılanlar doğrudur. Erdemir’in 45. yıl törenlerine yerel-ulusal basın mensupları alınmadığı gibi, yerleşik teamüllerin dışına çıkılarak bana da söz verilmedi. Bunun yanısıra, Erdemir’den daha sonra törenle ilgili olarak yapılan açıklamada, törene katılanlar sayılırken, ne sayın Kaymakamımız Osman Ekşi’nin ve ne de benim adımdan olsun söz edilmedi; “Ereğli protokolü” gibi muğlak bir ifade içine hapsedildik. Bu şekilde, en basit konukseverlik nezaketinin bile dışında tutulduk..

Tepkim bunaydı. Halil Posbıyık’ın değil, Halil Posbıyık’ın kişiliğinde Ereğli’nin dışlanmasına!..

Ereğli’nin dışlanmasının ekonomik ve sosyal detaylarına şimdilik girmeyeceğim. Bu konuda, önümüzdeki günlerde Belediye Meclisi Üyeleri, Kent Konseyi, Sivil Toplum Örgütleri ve Ereğli’nin, genelde bölgenin esenliğinden yana; işçisi, köylüsü, esnafı, tüccarı, sanayicisi ile  Ereğli'den ekmek yiyen tüm insanlarımızın haklarına saygılı siyasal parti temsilcilerimiz ile birlikte yapmayı düşündüğümüz geniş tabanlı bir basın toplantısında daha derinliği olan; kentin ekonomik gelişmesiyle ilgili tıkanmaları konu alan açıklamalar yapmayı düşünüyoruz. Bunun dışında 1995 yılındaki mücadelemizi organize eden Temsilciler Kurulu’nu yeniden kurmak için önümüzdeki günlerde girişimlere başlayacağım..

Sanıyorum, Ereğli’nin yeniden ayağa kalkma zamanı geldi! Hem, kenti adam yerine koymayanlara karşı!.

Hem de aldığından fazlasını devlete verdiği hâlde, kente çivi çakmayan işsiz kalan binlerce tersane işçisinin acılarını dindirmek için parmağının ucunu olsun oynatmayan siyasal iktidara karşı!..”