Zonguldak'ta 17 Mayıs 2010 tarihinde meydana gelen ve 30 işçinin öldüğü grizu faciasının yankıları devam ediyor.
İkinci bilirkişi raporunun tamamlanmasıyla gözler yeniden 30 işçiye mezar olan grizu olayına çevrildi. Raporda ihmalden söz edilmesi, evlatlarını yerin 540 metre altında şehit veren acılı aileleri yeniden acı yaşattı. Taşeron firma ve kurumu ihmalkâr davranmakla suçlayan acılı aileler, Bu raporun çıkması ya da sorumluların ceza alması çocuklarımızı geri getirmeyecek. Ama kendi suçlarını bastırmak için çocuklarımızın isimlerini kirletmesinler. Bu bize daha büyük acı verir. diye konuştu.
Maden teknikeri Sadık Kocakaya'nın annesi Sabahat (49) ve TTK'dan emekli babası Satılmış Kocakaya (51), oğullarının ölümünde ihmal olduğunu belirtti. Kocakaya çifti, Çocuğumun başını yediler. İhmalcilik. Çocuğum hep diyordu. Özel olduğu için o kadarcık gazdan bir şey olmaz. Girin şöyle yapın diyorlardı. Kıl payı kurtuluyoruz diye bize anlatıyordu. Adalet yerini bulsun. Bir çocuk kaç senede yetişir. Ben 27 yıldır ne yoksulluklarla büyüttüm. Ben onu kömür toplayarak büyüttüm. Bu acımı hiç bir şey dindirmez. Ben şeker hastası oldum üzüntüden. Benim beyim zaten rahatsız. Oğlum öldüğünde 11 aylık evliydi. Olaydan 1 hafta sonra gelin bırakıp gitti. dedi.
Evlerinin üst katında Türk Bayrağı ve Sadık Kocakaya'nın fotoğraflarından oluşan oda açan acılı aile, gözyaşlarına boğuldu. Oğlunun resmine bakarak öpen anne Kocakaya, daha sonra Kur'an okuyarak şehit madenciler için dua etti.
Grizu faciasıyla ilgili bilirkişi raporunda kusurlu bulunanlar arasında adı geçen maden mühendisi Koray Kebapçı'nın annesi Nimet (51) ve aynı ocaktan emekli olan babası Turan Kebapçı (54), asıl suçluların, kendilerini temize çıkarmak için çocuklarına suç attığını ileri sürdü. Oğlu Koray ve yakın arkadaşı Sadık Kocakaya'nın yan yana bulunan mezarı başına gelerek dua eden anne Nimet Kebapçı, Kendi üstlerinden suçu atmak için böyle davranmasınlar. Çocuklarımıza ceza mı vermek istiyorlar? İkisi de kendi canından oldu. İnsan kendi canını tehlikeye atar mı? Gaz ölçüm cihazının başında 2 kişi vardı. 20 dakika boyunca gazın yükseldiğini görmüyorlar mı bu kadar sürede? O iki kişiden biri o aleti görseydi bu 30 cana mal olmazdı. Neredeymiş o iki kişi? Neden haber vermemişler? Ben onlarda suç buluyorum. Bu dünyada olmasa bile öbür dünyada ceza göreceğine inanıyorum. Şimdi nereden ne çıkarmaya çalışıyorlar? O rapora hiç inanmıyorum. Bize dünyayı bağışlasalar çocuklarımızı geri veremezler. Oğlumu elimden aldılar, kendi hatalarından oldu bu. Kaderiydi, hiçbir şey diyemem. Allah verdi Allah aldı diyecektim. Kendilerini temize çıkarmak için çocuklarımıza suç atmasınlar. Ne yapacaklar, tekrar mı öldürecekler? Şehitlerimizin isimlerini karalamasınlar. Bayram gelecek, ben bayramı nasıl kutlayacağım? Biz sofrada oğlumuzu arıyoruz. Getirip sofranın başına koyabilecek mi oğlumuzu? Daha suçlayacak yer arıyorlar. Suçlarını bilsinler, otursunlar oturdukları yerde. şeklinde konuştu.