KESK Zonguldak Dönem Sözcüsü İsmail Yıldız ve Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Salih Alemdar,  Madenci Anıtı önünde ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Mesai ücretlerine yapılan 5 kuruşluk zammı eleştiren Yıldız ve Alemdar, toplu iş sözleşmesi masasında ısrar ettiklerini yineleyerek, 25 Kasım 2009 tarihinde bir günlük uyarı grevine çıkacaklarını söylediler.
İsmail Yıldız; kamu çalışanlarını selamladıktan sonra şunları kaydetti: "Hükümet Ekonomiyi, halkın beklenti ve taleplerine göre değil sermayenin isteklerine göre yönetmeye devam ediyor. En temel insani ihtiyaçlar bile piyasa düzenin acımasızlığına terk ediliyor. Özelleştirme taşeronlaştırma esnek çalışma gibi yöntemlerle emekçiler işsiz bırakılıyor. Örgütsüzlüğe mahkum ediliyor. SSGSS yasasıyla, kamu personel reformuyla sağlıkta katkı payları ile emekçilerin mevcut haklarını buduyor. Memur diyerek işçi diyerek sözleşmeli taşeron işçisi diyerek emekçilerin gücünü bölüyor. Enerji, ulaşım ücretlerine zam üstüne zam yaparak emekçilerin sefaletini her gün arttırıyor. Son günlerde mesai ücretlerine 5 kuruş zam yaparak kamu emekçileriyle alay ediyor. Siyasi iktidar emekçi karşıtı politikalarda inat ediyor"

"TİS YOKSA GREV VAR"
"Bu yıl da hükümet, toplu görüşme oyununda inat etti bildiğini okudu biz emekçiler biliyoruz ki toplu sözleşme masasına oturmada bir engel olmadığını asıl engelin siyasi iktidarın kafasında olduğunu biliyoruz. Toplu görüşme sürecinin başından bu yana hükümeti toplu sözleşmeye davet ettik siyasi iktidar Toplu Sözleşmeden ısrarla kaçtı bizler iş yerinde, sokakta ve alanlarda toplu sözleşme hakkımızı çiğnetmeyeceğiz. 'Toplu iş sözleşmesi (TİS) yoksa grev var' diye haykırdık. Şimdi Hükümete sesleniyoruz, çağrımıza kulak tıkadınız ama kamu emekçileri haklarının gasp edilmesine göz yummayacağız. 25 Kasım 2009 tarihinde sizleri son kez uyaracağız ve bir günlük uyarı grevine gideceğiz. Birlikte mücadele etmek zorundayız çünkü emekçileri düşman gibi gören emeğe saldıranlar var. Bu saldırılara karşı birlik olmak durumundayız"
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Salih Alemdar ise şunları kaydetti:

"VERGİ YÜKÜ HER YIL ARTIRILIYOR"
"Uluslararası büyük sermaye gruplarının ve rant çevrelerinin istekleri doğrultusunda hazırlanan merkezi yönetim bütçelerinde AKP, memurları, emeklileri ve milletin kendisini yok sayarak eğitim, sağlık, yatırım ve personel harcamalarından yana kullanmak yerine, her yıl bu giderleri kısmak yolunu seçmiştir. Yıllardır aynı zihniyetle hazırlanıp uygulanan merkezi yönetim bütçelerinin, kamu hizmetlerinin kalitesini ve niteliğini azalttığını herkes görüyor. Bu yolla milletimizden alınan vergiler, rant çevrelerine, hortumculara pay edilerek ve sermaye üzerindeki vergi yükü her yıl azalırken; başta kamu çalışanları, emekliler ve dar gelirliler ve milletimizin vergi yükü her yıl artmaya devam ediyor. Yıllardır TBMM'den geçen merkezi yönetim bütçelerinde sermaye sahipleri, Dünya Ticaret Örgütleri ve IMF olmasına rağmen memur, emekli, işçi, esnaf ve kısaca dar ve sabit gelirliler yoktur. Maaşları aylık geçinmeye yetmeyen sabit ve dar gelirlileri bir ve birden çok kredi kartı kullanmaya mahkûm ederek; bu zümreyi bilerek bankalara soyduruyorlar. 2010 yılı merkezi yönetim bütçesine göre ülke genelinde yatırımlara, memur, emekli, işçi, dul ve yetime ayrılan payların milli gelire oranı sadece yüzde 7,8'dir. 2010 yılının milli gelirinin yüzde 92,2 si belli kesimlere aktarılmak üzere ayrılmıştır"

"DESTEK BEKLİYORUZ"
"AKP iktidarları 7 yıllık dönemde tarihte görülmemiş yanlışlara imza atmışlardır. AKP iktidarına sesleniyoruz; Sizin döneminizde cumhuriyetin kazanımlarının hırpalanmasına göz yumdunuz. Özelleştirme yoluyla milletin malını peşkeş çektiniz. Tam 147 bin kamu çalışanını özelleştirme mağduru haline getirdiniz, onları perişan ettiniz. Memura grev-toplu sözleşme sözü verdiniz ama sonra unuttunuz. Çalışanlara milli gelirden pay vermediniz; büyümenin kaymağını küresel sermayeye dağıtmaya devam ediyorsunuz. Uyguladığınız istihdam ve ücret politikalarıyla memurun hayatını karartınız. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2010 yılında da memura, emekliye onur kırıcı yüzdelik oranları aylık zam olarak reva gördünüz. Hükümetin grev ve toplu sözleşme hakkımızı kullandırmayışına, onur kırıcı ücret adaletsizliğine, sağlığın ve eğitimin paralı hale getirilmesine, memurların, emeklilerin açlık ve yoksulluk sefaletine mahkûm edilmesine, kazanılmış hakların daha fazla geriye götürülmesine, aşağılanmaya, yandaş kayırmacılığına, aynmcılığa, 'dur' demek için Türkiye Kamu-Sen ile KESK güçlerini birleştirerek 25 Kasım 2009 tarihinde 1 günlük iş bırakma uyarı eylemini ülke genelinde beraber yapacaklardır. Tüm Kamu Çalışanlarını ve emek örgütlerini 25 Kasım 2009 da yapılacak 1 günlük ortak iş bırakma eylemine katılmaya ve destek vermeye davet ediyoruz."
Ellerinde pankartlarla slogan atan kamu çalışanları, açıklamanın ardından dağıldı.