KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Zonguldak Şube Başkanı Halil Karagülmez, 18 Kasım 2009 tarihinde bir araya gelen sağlık alanındaki dernek, sendika ve meslek örgütlerinin aldığı kararları açıkladı. Karagülmez, beraberinde KESK Dönem Sözcüsü İsmail Yıldız ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte sendika binasında düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi;
"H1N1 (Domuz Gribi) salgını nedeni ile kamuoyunda yaşanan panik ve kargaşa ortamını sakinleştirerek ihtiyacı olanlara uygun sağlık hizmetinin verilmesini kolaylaştıracak en önemli insan gücü sağlık çalışanlarıdır. Bu nedenle sağlık çalışanları olarak olabildiğince serinkanlı ve bilimsel bilginin rehberliğinde topluma güven veren bir tutum izlenmesi gerekir. Bütün sağlık çalışanlarının yaklaşımının böyle olacağından endişemiz yoktur. Bugün, daha önceden var olan yönetsel ve sisteme ait olumsuzlukların üzerine eklenen salgın nedeni ile acil hizmetler tam bir kaos ortamı haline dönüştü, adeta çalışmak imkansız hale geldi. Salgın yönetimindeki zafiyetler ve kamuoyuna verilen hatalı mesajlar nedeni ile grip olan insanlar haklı olarak soluğu acillerde alıyor. Yaratılan panik nedeni ile bugün Türkiye'de 'en acil hastalık' grip oldu. Bu durum diğer birçok acil vakanın hizmete ulaşmasını engeller bir noktaya geldi. Grip vakalarının polikliniklere yönlendirilmesi tartışma ve gerginliklere yol açıyor. Polikliniğe yönlendirilen hastalardan katkı payı istenmesi (birinci basamakta 2 TL ve diğerlerinde 8 TL) hizmete ulaşmayı engelliyor, vakaların daha da ağırlaşarak başvurusuna zemin oluşturuyor. Talebimiz Hükümetin/Sağlık Bakanlığı'nın sürecin yönetiminde davranışını gözden geçirmesinin yanı sıra aciller konusunda derhal önlem alması, katkı payı uygulamasını ise hemen sonlandırmasıdır. Salgının seyri, aşı tartışmaları ile sınırlandırılmamalıdır. Bu yaklaşım ciddi sonuçlar doğurabilir. Yaşadığımız bu süreçte sağlık çalışanları örgütleri olarak emeğimizin korunması ve krizin faturasının bizlere yansıtılmamasını öncelik olarak görüyoruz. Bunun sağlanmasının yolunun toplu sözleşmeli bir emek mücadelesi ile sağlanabileceğini mevcut deneyimlerimizden hepimiz biliyoruz.
Bu amaçla 25 Kasım 2009 Çarşamba günü toplu sözleşme temel talebi ile yapılacak olan grev etkinliğini bütünüyle meşru bulduğumuzu ve içerisinde yer alacağımızı duyuruyoruz."