Türkiye Komünist Partisi Zonguldak İl Başkanı Sami Baykut yazılı açıklamasında  “2013 Haziran’ında halkımız AKP rejimine ‘hadi oradan’ dedi. Milyonlarca kişi, yaşam tarzına karışılmasına, kentlerin betonlaştırılmasına, özgürlüklerin bir bir yok edilmesine, yolsuzluklara , Suriye’ye terörist ihracatına , adaletsizliğe başkaldırdı. Akp devrinin kapandığının müjdecisiydi Gezi Parkı’nda başlayıp tüm ülkeye yayılan direniş. Şimdi, hep birlikte , o müjdeden yeni bir Türkiye çıkarmalıyız. Türkiye Komünist Partisi ,  30 Mart Yerel Seçimlerine bu görev bilinciyle giriyor” dedi.

Baykut açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu ülke gericiliği , cehaleti, inanç istismarcılığını daha fazla sırtında taşıyamaz . Laiklik  ayağa kaldırılmalıdır. Bu ülke uluslarası güçlerin, emperyalist başkentlerin istediği gibi şekil verdiği, hükümetleri getirip götürdüğü bir oyun alanı olarak kalamaz. Bağımsızlık mutlaka kazanılmalıdır. Bu ülke zengin sınıfların çiftliği olmaktan çıkarılmalı,  arasındaki eşitsizliğin kaynakları kurutulmalı ve adil bir toplumsal sistem kurulmalıdır. Bu düzen değişmelidir.17 Aralık ,ülkeyi yönetenlerin nasıl bir pislik deryasında yüzdüklerini (ki ortaya dökülenler bu pisliğin çok az bi bölümü)gözler önüne serdi. Halk sokaklara döküldü yeniden “Hırsız var... Hükümet istifa”  sloganları kapladı tüm ülkeyi; duymadılar. Avrupa Birliği bile AB fonlarının usulsüz ihale ve personel alımında kullanıldığı şüphesiyle soruşturma açtı; ama ülke genelinde rüşvetin-yolsuzluğun-hırsızlığın üstü örtülmek için iktidar elinden ne geliyorsa yaptı. Zanlılar salındı. Unutulmasın; gerçeğin ortaya çıkması için çaba sarf etmeyenler, gerçeğin ortaya çıkmasından korkanlardır. Hırsızları korumakla görevli bir yargı istiyorlar.Hırsızlık-yolsuzluk yapan, rüşvetle iş yapan suçsuz, hesabını soranlar suçlu olsun istiyorlar. Taraf olmayan bertaraf olur diyordu Erdoğan. Biz hep emekten, eşitlikten, özgürlükten taraf olduk, her zaman da olacağız.Ama senin taraf seni bertaraf etmeye çoktan kararlı; görüyor-biliyorsun. Korkun telaşın hırçınlığın da bu yüzden zaten. Bir ülkede başbakan, başçalan olarak anılmaya başlamışsa tuz kokmuştur.

Son günlerde kader ortakları, can düşmanı oldular . Ne istediler de vermedik diyordu; şimdilerdeyse, bunlarda yüz yok, yalanın bini bir para diyor Erdoğan… Aynaya baktıklarında hep birbirlerini gördükleri kesin. Mısır’daki Esma ‘ya ağıtlar yakan Erdoğan, Gezi Direnişinde ölenleri ağzına almıyor hiç. Sandıkta Esma kızın ruhu alacakları oylarla şad olacakmış Göreceğiz, sandıkta esma kızın ruhu şad mı olacak yoksa Gezi Direnişi’nde öldürttüklerinin hesabı mı sorulacak. Ya yolsuzluk-usulsüzlük, haksızlıklara , yapılan zulme dayanamayarak intihar edenlerin vebali … Tüm bunları sandık AK’lıyacak öyle mi ..!

Zengin bir azınlığın başkalarının sırtından servetine servet kattığı ,buna karşılık milyonlarca kişinin yoksullukla boğuştuğu,işsiz kaldığı ,hastane kapılarında can verdiği bir düzenin devam etmesine göz yummak insanlık suçudur. Bu suça ortak olacak mıyız , yoksa yeni bir Türkiye mi kuracağız.?

30 Mart’ta ilk adımı atalım, belediyelere halkın temsilcilerini sokalım. Bakalım hırsızlık-üçkağıtçılık yapılabiliyor mu ? Bakalım, akla,  bilime ve insana rağmen rant  belediyeciliği yapılabiliyor mu? Bakalım kendi çocuklarını işe almak için meclis üyeliği yapmaya cesaretleri var mı ..? Bütün il ve ilçelerde, belediye meclisi seçimlerinde TKP adayları halkın adaylarıdır. Halkın temsilcilerinin yer aldığı meclislerde yolsuzluk yapanın, halkın kaynaklarını eşe dosta peşkeş çekenin vay haline! Halkın temsilcileri yerel yönetimlere! Oylar TKP ‘ye !”