Bu yıl ekonomik krize paralel olarak elektrikte yaşanan talep düşüşü nedeniyle ucuza elektrik üreten kamu santralları durdurulduğu, pahalıya elektrik satan özel sektör santrallerinden ise daha fazla alım yapıldığını belirten Elektrik Mühendisleri Odası yaptığı açıklamada, "Bu uygulamada, DUY denilen karaborsada özel şirketlerin satış düzeylerinin korunması, alım garantili özel sektör santrallarına karşı olan yükümlülükler ve doğalgazdaki al ya da öde yükümlülüğü nedeniyle kamunun hidrolik santrallarının durdurulması etkili oldu. Sonuçta, elektrik üretim maliyetleri düşmesine rağmen vatandaşın faturasına zam yapıldı. Ekonomik krizle birlikte elektrik talebi Ocak-Eylül 2009 döneminde ortalama yüzde 4.9 düşüş gösterdi. Yılın son çeyreğinde de durumun değişmemesi halinde Türkiye elektrik talebinde tarihi bir küçülme yaşamış olacak. 1980 yılından bu yana yalnızca 2001 kriziyle birlikte yüzde 1.1 elektrik talebi düşmüştü. Elektrik üretiminde ise Ocak-Ağustos 2009 döneminde yüzde 4.8'lik küçülme yaşanırken, aynı dönemde kamunun elektrik üretiminde yüzde 11.2'lik kısıtlamaya gidildi. Yani kamu 8 aylık dönemde geçen yıla göre 7.6 milyar kilovat saat daha az enerji üretti. Böylece Türkiye'nin 8 aylık üretiminde talebe bağlı olarak gerçekleşen 6.5 milyar kilovat saatlik üretim azalışının tümü kamunun sırtına yıkıldığı gibi özel sektörün fazladan gerçekleştirebildiği üretim nedeniyle de kamu üretiminde kesintiye gitmek zorunda bırakıldı. Ekonomik krizin faturası kamu santrallarına yıkılırken, kamu santralları üzerinden kriz özel elektrik üretim şirketleri için fırsata dönüştürüldü. Üstelik kamu santrallarına yıkılan fatura doğalgazdaki al ya da öde yükümlülüğü nedeniyle daha da büyük oldu. Türkiye'nin dışarıdan satın aldığı doğalgazı almaması durumunda bu kez kullanmadığı doğalgaz için bedel ödeyecek olması kamuyu hidrolik santrallarından yaptığı üretimde kesinti yapmaya yöneltti. Kamu santrallarının üretimlerinden yapılan kesintin-in yüzde 45.8'i, bu yıl su gelirleri beklentilerin oldukça üzerine çıkan, hidrolik santrallarda yapılan üretim durdurmalarıyla gerçekleştirildi. Kamu hidrolik sant-rallarında geçen yıl yapılan üretimden 3.5 milyar kilovat saat daha az üretim gerçekleştirilirken, Türkiye toplamında hidrolik santrallardan yapılan üretim ke-sintisi 1.8 milyar kilovat saatte kaldı. Yani kamu hidrolik santrallarında üretim durdurulurken, özel sektör hidrolik santralları geçen yıla göre daha fazla çalıştı. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası öncesinin özel sektör uygulaması olan, yap-işlet modeliyle kurulan, 4 doğalgaz ve 1 ithal kömüre dayalı santrallara yüzde 85 alım garantisi verilmiş olmasına rağmen, yılın 8 aylık dönemindeki üretimlere bakıldığında elektrik talebindeki düşüş bu santrallara hiç yansıtılmadı. Hatta geçen yıla göre yüzde 2.2 daha fazla üretim yapmalarına olanak sağlandı. Yine kurulu güç bazında yarıdan fazlası doğalgaza dayalı üretim gerçekleştiren ve yüzde 100 alım garantisi verilmiş olan yap-işlet-devret santrallarında da hiç üretim kesintisine gidilmediği, yüzde 0.5'lik cüzi bir artış-la geçen yılki üretim düzeyinin korunduğu görülmektedir. 4628 sayılı Yasa sonrası lisans verilen serbest üretici şirketlerin de krizden hiç etkilenmediği, Ocak-Ağustos 2009 döneminde üretimlerini yüzde 10.7 artırdıkları tespit edildi. Serbest üretim şirketleri 1.8 milyar kilovat saat; imtiyazlı şirketler (yap-işlet, yap-işlet-devret ve işletme hakkı devredilen Çayırhan Termik Santralı) 683 milyon kilovat saat üretim artışı gerçekleştirdiler. Buna karşılık kamu santralları 7.6 milyar kilovatsaat, otoprodüktör santrallar da 1.3 milyar kilovat saat üretim kesintisine gittiler. Sanayi üretiminin yılın 8 aylık döneminde yüzde 15'lik küçülme yaşadığı dikkate alındığında ,temel olarak kendi sanayi kuruluşunun ihtiyacını karşılamak üzere kurulan otoprodüktör santralarındaki üretim düşüşünün nedeni anlaşılmaktadır. Kamudaki üretim kesintisi ise serbest piyasayı yaşatmaya yönelik bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. EÜAŞ ve TETAŞ'ın, geçiş dönemi sözleşmeleri kapsamında elektrik dağıtım kuruluşlarına ikili anlaşmalar yoluyla elektrik satarlarken, bu yıl elektrik talebindeki düşüşe paralel olarak ikili anlaşma satış miktarlarını azalttıkları belirlendi. Dağıtım kuruluşlarının elektrik talepleri içinde oransal olarak ikili anlaşmaların payı korunmasına rağmen miktarsal olarak ikili anlaşma miktarlarının azaltılması sonucunda dağıtım kuruluşları dengele-me ve uzlaştırma denilen karaborsa sisteminden alım yapmaya devam etmek zorunda kaldılar. Kamu santralları aynı düzeyde üretim yapmaya devam ettirilselerdi, dağıtım kuruluşları bazında 17 milyar kilovat saat olan karaborsadan alınan elektrik miktarının 7.6 milyar kilovat saat azalarak, 10 milyar kilovat saatin altına düşmesi gerekirdi. Karaborsa, kamu santralları durdurularak yaşatılması ve imtiyazlı şirketlerden elektrik alımına devam edilmesi nedeniyle oluşan kamu zararı ise TETAŞ üzerinden elektrik kullanıcılarına yıkıldı. TETAŞ, elektrik satış fiyatına 1 Ekim'den geçerli olmak üzere yüzde 21.08 zam yaparken, bu zam konut kullanıcılarına yüzde 9.8 olarak yansıtıldı. AKP'nin serbest piyasa yandaşlığı, sözleşmeler, özelleştirmeler gibi uygulamalar yoluyla şirketlere kaynak aktarımının da ötesine geçmiş; kamu zararına piyasa manipülasyonlarına dönüşmüştür. Serbest piyasa iddia edildiği gibi "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" şiarının ötesinde, riskin ve zararın kamunun üzerine yıkıldığı, karın ise özel şirketler tarafından toplandığı bir yapılaşmadır. 4628 sayılı Yasa öncesindeki özel sektör örnekleriyle alım garantileri sonucunda milyarlarca dolar kamu zararı yaratılırken, bu kez de tam serbest piyasa iddiasıyla milyarlarca dolar kamu zararı yaratılmaktadır. Serbest piyasa adına yapılan tüm uygulamalar aynı kapıya çıkmaktadır: "Zarar kamuya, kar şirketlere." Böylesine bir rant düzenine derhal son verilmesini, karaborsanın feshedilmesini, elektrik üretim ve dağıtım hizmetinin bir kamu hizmeti olarak siyasal ve ideolojik baskıların olmadığı bir yapılanma ile kamu tarafından sunulmasını, ideolojik olarak serbest piyasayı yaşatmak uğruna devre dışı bırakılan kamu santrallarının hemen devreye alınmasını talep ediyoruz"