Orhan Yılmaz , Ortadoğu’ da  yaşanan boğazlaşma nedeniyle yurdumuza sığınan çocukların eğitim haklarından nitelikli biçimde yararlanabilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)  ile UNICEF’in birlikte yürüttüğü hizmet içi eğitimleri önemsediklerini vurgulayarak “ en temel insan haklarından biri olan eğitim hakkının statüsü ne olursa olsun herkesin doğal hakkı olduğunu belirtmiştik. Sınıflarında mülteci çocuk olan öğretmenlerin mesai saatleri dışında hizmet içi eğitime alınmasının bu kez öğretmenleri mağdur edeceğini söyleyerek konu hakkında EĞİTİM SEN genel merkezinin Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde girişimde bulunmasını istemiştik.” Dedi.

Yılmaz açıklamasının devamında görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Yapılacak hizmet içi eğitimlerin yalnızca eğitim öğretimi aksatmaması konusunda ön koşulu olan bakanlığın uyarısı üzerine olsa gerek ki ; öğretmenler bu kez mesai saatleri içinde hizmet içi eğitime alınmaktadırlar.Bu durum ise hizmet içi eğitime alınan öğretmenler nedeniyle öğrencilerin 7 gün(40 saat) öğretmensiz kalmalarına neden olmaktadır.

Geçtiğimiz yıl da iş güvenliği nedeniyle  kursa alınan öğretmenler için  okulların tatil edilmesini eleştirmiş buna neden olanları beceriksizlikle itham etmiştik. Becerisizlikle itham ederken bu tür kursların  seminer dönemlerinde düzenlenmesini , okulları tatil etmenin gereksizliğini belirtmiştik. Şimdi ise her türlü çözüm yolundan uzak anlayışınız ile aynı hatayı yeniden yapıyorsunuz. Yaklaşık 20 gün sonra tatile girecek olan öğretmenlerin ek ders ücretlerini ödemek koşuluyla neden hizmet içi eğitimi okullar tatile girdiğinde yapmıyorsunuz? Yarı yıl tatilinde katılmak istemeyenler için hizmet içi eğitimi Haziran ayı olarak neden planlamıyorsunuz? Şimdi bu kadar alternatife rağmen yine bildiğinizi okuyacak ve yarı yıl tatilinde ek ders ücreti ödenmez diyeceksiniz .Seminer dönemlerine daha çok var şu zamana kadar bu çalışmayı bitirmemiz gerekir diyeceksiniz. Bu tür çalışmaları UNICEF planlamadan önce  ülkesini milyonlarca yabancıya açan ancak onlara mülteci statüsü tanımayan devletin planlaması gerekmez mi? Kaldı ki UNICEF ile yapılan işbirliği , kursiyerlere ek ders ücreti verilmesine engel değil ki.

Haydi şaşırtın bizi, sınıfında yabancı uyruklu öğrenci olan öğretmenlerden ek ders ücreti ödenmek koşuluyla hizmet içi eğitime yarı yıl tatilinde katılmak isteyenler kimlerdir diye bir sorun.Yarı yıl tatilinde katılmayacak olanlar Haziran ayında hizmet içi eğitime alınacaktır diyerek 1.kanaat dönemi sonunda öğretmenlerin işlerinin yoğunlaştığı bir dönemde onları 7 gün öğrencilerinden uzak bırakmayın. Hizmet içi eğitimler başlamıştır diyerek beceriksizliğe devam edeceğinize bu zarardan geri dönün. Umudum yok ama şaşırtın bizi…”