AK Parti Zonguldak il Başkan Yardımcısı Fatih Çakır’ın sahibi olduğu Demokrat Gazetesi’ndeki işine son verilen Gazeteci İzzet Aslanbay’ın, sosyal medyada yayımlanan “Dolgu Alanına Cami Yapma Israrı Dinen Günah, Ahlaken Ayıp, Hukuken Kamu Malına Zarar Vermektir…” başlıklı yazısının ardından işten atılması tartışmalara neden oldu.

*

Kdz. Ereğli basın tarihine bir kara leke olarak geçti 21 Şubat 2022 Pazartesi… Bu gün, yani bu tarih bir gazeteci arkadaşımızın işine son verildiği bir gün… Yazdıkları yazıdan dolayı işinden atılan ve gazetenin kibarlığı ile “işten ayrıldım” denilen bir olay, Refikimiz  Demokrat Gazetesi’nde yaşandı. Demokrat Gazetesi’nin kadrosundaki İzzet Aslanbay, 20 Şubat 2022 tarihinde sosyal medyadan paylaştığı bir yazısı işten atılmasına neden oldu. O yazısında, Ereğli’de sahilindeki yapılaşma girişimlerine karşı farklı bir pencereden görüş sunan Aslanbay’ın yazısının ardından, ayrıca AK Parti Zonguldak il Başkan Yardımcılığı görevinde olan Demokrat Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi ve iş insanı Fatih Çakır İzzet Aslanbay ile yollarının ayrıldığını kendisine bizzat bildirdi.
Bu gelişme üzerine olayı sorduğumuz Fatih Çakır, yayımlayacağımız haber ile ilgili olarak herhangi bir şey söylemek istemediğini belirtirken, Aslanbay ise sosyal medyadan ayrılığı doğrularken şöyle dedi: 

*


ASLANBAY’IN VEDA AÇIKLAMASI
Demokrat Gazetesi'yle 10 yıldır devam eden yolculuğum bu gün itibarıyla sona ermiştir. 10 yıl süreci içerisinde birlikte çalıştığım patronundan her kademesinde çalışan tüm arkadaşlara bana katlandıkları için teşekkür ediyorum.
Kimseye kırgın değilim. Hayat bazen hazır olmadığınız ve kaldırmanız çok da mümkün olmayan bedeller dayatır size. Ama böyle böyle büyüyor, insanlaşıyor insan. Bundan da kaçmamak, şikayetçi olmamak gerektiğini düşünüyorum.
10 yıllık sürede başta Ereğli yerel medya çalışanları olmak üzere mesleki açıdan kırdığım üzdüğüm olmuşsa hepsinden özür diliyorum.
Şimdilik bu kadar... Selam ve saygıyla

*

ASLANBAY’IN SOSYAL MEDYADA 20 ŞUBAT’TA YAYIMLANAN YAZISI
DOLGU ALANINA CAMİ YAPMA ISRARI DİNEN GÜNAH, AHLAKEN AYIP, HUKUKEN KAMU MALINA ZARAR VERMEKTİR… 
Diğer hususları saymıyoruz bile.
Görselde görülen kutu bölmeleri Karadeniz Ereğli’de sahil bandına yapılması için ısrar edilen PROTOKOL CAMİSİ (ne demekse) için yapılan sondaj çalışmalarının numuneleridir.


BU NUMUNELERE GÖRE;


İlk 10 metre daha önce yapılan dolgudur.
10-14 metre derinlik bildiğimiz deniz kumu,
14-25 metre derinlik ise kil tabakası…
Bu zemin Ereğli ölçeğinde devasa sayılacak bir kütleyi ne kadar kaldırabilir. Buna mühendisler karar vermeli.
Fakat sorun YERİN ALTIYLA bitmiyor. Birde üstü var. Mevcut haliyle bile her yıl bir iki kez fırtına ve oluşan dalgalarla dövülen bu alanda su 30-40 metre içerilere kadar girmektedir. Dalga şiddetiyle zemin birçok yerde çatlamış durumdadır.
Mevcut dolgu alanına (ki en az 50 metre uzunluğundadır) 70 metre daha dolgu alanı ilave ederek oluşturulacak yeni dolgu alanı liman alanını daraltmakla kalmayacak, kıyıdan ötelenen deniz suyunun daha da sıkışması ve şiddetini büyütecek, hali hazırda fırtınalarda 6 metreyi bulan dalga yüksekliğini en az 8 metreye kadar çıkartacak ve şiddetini artıracaktır. Zemin sağlam olsa bile (ki numunelere göre bu mümkün değil) bu yükseklikte ve şiddetteki dalgaların kıyıda yapılacak bir yapı üzerindeki yıkıcı etkisi düşünüldü mü?
Hal böyleyken denizi doldurup cami yapmanın belki geçici olarak siyasal bir getirisi olabilir. Ama SEVABI olmayacağı, aksine büyük bir VEBAL’i olacağı ortadadır.


İŞİN GARİBİ!!!


İşin garip tarafı bu projeyi iktidar partisi dışında savunduğu ileri sürülen kimi siyasetçilerin açıklamaları da sosyal medyada dolaşmakta ve şu ana kendilerince yalanlanmamıştır. 
Bunlardan biri eski CHP meclis üyesi Diş Hekimi Osman Yavuz, diğeri fırıncı MHP Ereğli İlçe Başkanı Rahman Demirtürk’tür.
Bu arkadaşlar hiç alınmasın, darılmasın…
Ne gibi siyasi mecburiyetlerden bu açıklamalara tevessül etmişler bilemeyiz…
AMA şunu hatırlatmak isteriz… Sayın diş hekimi kardeşim, DİŞ DOLGUSUYLA DENİZ DOLGUSUNU birbirine karıştırıyor olmayasın. Biri tedavi amaçlıdır, diğeri ise doğada tahribata yol açar. Ha ikincisinin yaratacağı siyasi rant, birincisinin sağlayacağı maddi gelirden fazlaysa ona bir şey diyemeyiz.
Sayın Demirtürk; hamura dilediğin gibi şekil verip pişirebilirsin ama coğrafya pek hamura benzemez, tam şekil verdim dersin daha büyük felaketlerle gelir kapına dikilir. (Örneği son yıllarda yaşadığımız doğal olmayan doğa felaketlerinde mevcuttur.)
 

SON SÖZ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NA…
Sayın Bakanlık yetkilileri;
İyi niyetle hareket ettiğinizi düşünüyoruz. Ancak adında “ÇEVRE” olan bir bakanlığın (muhakkak ki sorumluluk sahanıza giriyordur) ilk işi Ereğli’de dolgu alanına cami yapmak için ön çalışma yapmak olmamalıydı. Bu bakanlığınızın sorumluluk sahası ve Ereğli’nin acil talepleriyle çelişiyor. 
İlla ki ÇEVRE adına Ereğli’ye bir iyilik yapmak istiyorsanız:
Ereğli, Türkiye’nin en zehirli havasını soluyor… Nedeni sizce de malumdur.
Usulsüz işletilen taş ocakları ve en son ağır sanayi artığı cüruf işleme çalışmaları bölge tarımına, hava ve deniz temizliğine ve nihayetinde insan yaşamına geri dönülmez zarar vermektedir.
Ereğli halkının bakanlığınızdan öncelikli talebi bu çevresel sorunlara eğilmenizdir.
SADAKALLAHÜLAZİM…