Gazeteci, şair-yazar İbrahim Tığ, Gökçebeyli sanatseverleri Rüştü Onur ve Sarıaylar kitaplarını anlattı ve imzaladı.

 

Eğitim-Sen Gökçebey Temsilciliği tarafından düzenlenen İbrahim Tığ söyleşi ve kitap imza gününe, Gökçebey Belediye Başkanı M. Zeki Kılınçarslan, CHP Gökçebey İlçe Başkanı Vural Cebecioğlu, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Tarih Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Adem Kara, AKP Gökçebey Belediye Başkanı Adayı Vedat Öztürk, Gökçebey Milli Eğitim Şube Müdürü Fazlı Aytaç, Devrek Kültürünü ve Türkülerini Araştırma Kurulu Kurucu Üyesi M. Naci Kocabıyık  ve Gökçebeyli sanatseverler katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Eğitim Sen Gökçebey Temsilcisi Servet Büyükkol,”Bölgemizin yetiştirdiği gazeteci, şair ve yazar İbrahim Tığ’ı Gökçebey’de sanatseverlerimizle buluşturmaktan ve ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

KÜLTÜR VE SANATIN ÖNEMİ

Büyükkol şunları söyledi; “Toplumların aydınlanmasında, gelişmesinde, gelecek nesillere aktarılmasında kültür ve sanatın yeri büyüktür. Kültür ev sanatından yoksun milletlerin ilerlediği, geliştiği görülmemiştir. Bu yüzden toplumlar önce sanatçısıyla, bilim adamıyla, müzisyeniyle, heykeltıraşıyla, varlığını sürdürecek ve sanatçısıyla yaşayacaktır. Toplumların ayakta kalmalarına en büyük etken sanatı ve sanatçısıdır. Şehirler binalarıyla, yolarıyla değil içinde yaşadığı sanatçısıyla yaşarlar. Bizler de bu amaç doğrultusunda bölgemizin ve ülkemizin tanıdığı değerli yazar, şair İbrahim Tığ’ı burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz”

EN BÜYÜK ETKEN KÜLTÜRDÜR

Gökçebey Belediye Başkanı Zeki Kılınçarslan da, “Böyle bir etkinliği Gökçebey’de Belediye Sosyal Tesislerinde bizi bu amaçla topladıkları için, bu güzelliğe ortak ettikleri için değerli gazeteci arkadaşımız İbrahim Tığ’a ve etkinlikte emeği geçen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.”diye başladığı konuşmasında, “Gerçekten toplumların gelişmesinde en büyük etken, kültür seviyesinin üst sıralara çıkarılmasıdır.”dedi. Eğitim Sen Gökçebey Temsilciliğine böyle bir etkinliği düzenledikleri için teşekkür eden Başkan Kılınçarslan, “Eğitim Sen’li arkadaşlarımız da bu görevlerini layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorlar. Bu anlamda da biz yerel yöneticiler olarak bir eğitimci olarak yaptıkları bu olumlu girişimlerin her zaman arkasında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Büyük Önder Atatürk’ün bizi gösterdiği çağdaş, Atatürk devrimleri yolundaki yolumuzdan asla şaşmadan, kimseye taviz vermeden, sonuna kadar onun gösterdiği hedeflere ulaşma çabamızı sürdürmeye devam edeceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum. “diye sözlerini tamamladı.

MİNİ KONSER

Devrek Kültürünü ve Türkülerini Araştırma Kurulu Korosu, Devrek yöresinden derlenen 8 türküden oluşan bir konser verdi. Kurul Üyesi Feridun Kırımlı başkanlığında yapılan konserde, Devrek yöresine ait hiç bilinmeyen ve Kurul tarafından ortaya çıkarılan 8 yeni türkü, Gökçebeyli sanatseverlerin beğenisine sunuldu. 

RÜŞTÜ’NÜN, NECATİGİL’İN ÖĞRETMENİ OLMADI, DOSTU OLDU

Daha sonra Kaynak Yayınları arasında çıkan “Rüştü Onur” ve nokta Yayınları arasında çıkan “Sarıaylar” kitapları üzerine bir konuşma yapan İbrahim Tığ, şair ve öğretmen Behçet Necatigil ile Rüştü Onur'un tarihsel bilgilere göre hayatlarının hiçbir zaman Çelikel Lisesi'nde kesişmediğine dikkat çekerek, "Behçet Necatigil, hiçbir zaman Rüştü Onur'un Çelikel Lisesi'nde öğretmeni olmamıştır. Muzaffer Tayyip Uslu ise sadece bir yıl Behçet Necatigil'in öğrencisi olmuştur" dedi. Tığ, şöyle devam etti: "Rüştü Onur'un baldızı, değerli ve güzel insan, tiyatro sanatçısı Sabahat Sessiz'e ulaştık ve sağ olsun, Rüştü Onur'un bilinmeyen mektup, fotoğraf ve şiirlerinin asıllarını bize verdi. Bu arada güzel insan, ağabey Yılmaz Erdoğan ile sevgili kardeşim Ferhat Bilgin'in de çok yüksek katkı ve desteklerini gördüm. Şimdi gelelim, Rüştü Onur ve Mediha Sessiz ile ilgili olarak şimdiye kadar gazete, dergi ve kitaplarda yer alan yanlış bilgilere. Deniliyor ki: Rüştü Onur ile Mediha Sessiz hastanede yatarken tanıştı. Doğrusu: İstanbul-Zonguldak seferini yapan Anafarta Vapuru'nda tanıştı. Mediha Sessiz tifodan öldü. Doğrusu: Karın zarı iltihabından (apandist patlaması) öldü. Mediha, Çingen kızıydı. Doğrusu: Annesi Ünyeli, babası ise Bitlis Eşrefhanoğulları sülalesinden. Şunları da bilmenizi isterim: Mediha Sessiz, Kandilli Lisesi'ni bitirip memur sınavına giriyor ve kazanarak Karabük Demir-Çelik Fabrikası'nda çalışmaya başlıyor. Rüştü ile Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde nikahları kıyılıyor. Rüştü'nün, 'Ben salata satayım Şair Leyla Sokağı'nda' dizesi, komşusu baharatçı-manav Osman amcasına yardım amaçlı tezgahında bulunmasından ibarettir. Beşiktaş'ta Mediha'nın evine yerleşen Rüştü Onur'un bir sokak arkasında da Muzaffer Tayyip Uslu'nun evi bulunuyor ve dostlukları böylece ilerliyor. Rüştü'nün Mediha'ya yazdığı 71 mektup ile hiç bir yerde yer almayan 7 şiirine de ilk kez bu kitabımızda yer verdik."

KİTAPLARINI İMZALADI

Tığ konuşmasını, “Rüştü Onur’un ömrü yetmiş olsaydı bugün bir Orhan Veli, bir Melih Cevdet, bir Cumalı, bir Oktay Rıfat olurdu. Daha çok eserler verirdi. İşte zamansız ölümü bizi bundan yoksun bıraktı.”diyerek tamamladı. Tığ, daha sonra Gökçebeyli sanatseverlere kitaplarını imzaladı.

(Haber Merkezi)