TTK Karadon Müessesesinde 30 madencinin şehit olduğu olayda bir tek tutuklunun olmaması şehit yakınlarını ayaklandırdı. Zonguldak Adliyesi önünde basın toplantısı düzenleyen şehit yakınları adalet istediler.
Şehit yakınları adına konuşan Av. Ünal Demirtaş, ülkenin değişik yerlerinde meydana gelen maden ocağı kazalarından sonra tutuklamalar olmasına rağmen Zonguldakta hata ve kusurlu oldukları tespit edilenlerin serbest bırakılmasını eleştirirken Hukuk Yere, Zamana Ve Kişilere Göre Farklı Tecelli Etmemelidir. Benzer Olaylarda Verilen Kararlar Emsal Niteliğinde Olmalıdır dedi.
Zonguldak adliyesinin sürpriz konukları 17 Mayıs tarihinde TTK Karadon Müessesesinden meydana gelen grizu patlamasında şehit olan 30 madencinin yakınlarıydı. Şehit yakınları alınan tutuklama kararının kaldırılmasına itiraz ederken, ülkenin diğer bölgelerinde meydana gelen olaylardaki kararların örnek alınmasını istediler.
Şehit yakınları adına konuşan Av. Ünal Taşdemir Türkiye Taş Kömürleri Kurumuna Ait Karadon Bağlantı Galerisi Yapım İşini Ihale ile Alan Yapı-Tek İnşaat San.Ve Tic. A.Ş. Şirketinin Yürüttüğü Çalışma Sırasında 17 Mayıs 2010 Günü Meydana Gelen Grizu Patlaması Sonucu 30 Işçimiz Hayatını Kaybetmiş 11 Işçimiz Yaralanmıştır. Kazada Hayatını Kaybeden iki Işçimizin Cenazesine Ise Hala Ulaşılamamıştır dedi ve tutuklamaların kaldırılmasına itiraz gerekçelerini şöyle açıkladı:
KUSUR GÖRÜLDÜ
Kazayı Soruşturan Sayın Savcılıkça Seçilen Bilirkişi Heyetinin Kusur Yönünden Yaptığı Inceleme Sonucu; Kazanın Meydana Gelmesinde 14
BURSADA TUTUKLAMA
Bilindiği Üzere Ülkemizde Üst Üste Meydana Gelen Grizu Kazalarından Ilki 10.12.2009 Tarihinde Bursa
ARADAN 3.5 AY GEÇTİ
Zonguldaktaki Kazanın Üzerinden 3,5 Ay Geçmiştir. Kazanın Şüphelilerin Zincirleme Kusurları Sonucu Oluştuğu Ve Ölen Işçilerin Kusurlarının Bulunmadığı Bilirkişi Raporları ile Tespit Edilmiştir. Ancak Bu Gün itibarıyla Bir Kişi Bile Tutuklu Değildir. Bu Durum Kazada Yakınlarını Kaybeden Mağdur Ailelerin Adalete Olan Güvenini Sarsmış, Üzüntülerini Bir Kez Daha Artırmıştır.
Mağdur Aileler, Tutuklama Kararından Sonra Şüphelilerin Neden Cezaevine Götürülmediğini Ve Mesai Dolduktan Sonra Asliye Ceza Hakiminin Adliyeye Gelerek, Dosyayı Yeterince İncelemeden Jet Bir Kararla 6 Kişiyi Serbest Birakmasını Ve 30 Kişinin Öldüğü Ve 11 Kişinin Yaralandığı Bir Kazada Hiç Kimsenin Tutuklanmamasını Anlayamamaktadırlar.
Hele Hele Basında Yer Alan Haberlere Göre, Şüpheliler Serbest bırakıldıktan Sonra, Ölen İşçilerimize Saygı Göstermeden Şüphelilerin Ve Yakınlarının Adliyedeki Sevinç Gösterileri, Kazada Hayatını Kaybeden Müteveffaların Ailelerini Derinden Sarsmıştır. Ailelerin Üzüntüleri Tarifsiz Acılara Dönüşmüştür.
Bu Sebeple Sayın Savcılıktan Kazanın Meydana Gelmesinde Bizce Asıl Sorumlulardan Biri Olan, Ancak Her Nasılsa Bilirkişi Raporunda İsmi Geçmeyen Ve Hakkında İşlem Yapilmayan Yapı-Tek A.Ş.nin Yönetim Kurulu Başkanı Ve En Büyük Ortağı Olan Bahri Köse Hakkında Da Tahkikat Yapilarak, Tutuklanmasını Ve Hakkında Kamu Davası Açılması isteminde Bulunduk. Gene Sayın Savcılıktan Asliye Ceza Mahkemesince Verilen Kararla Serbest Bırakilan Şüphelilerin Tutuklanmaları için Yetkili Ve Görevli Ceza Mahkemesine İtirazda Bulunmasını Talep Ettik.
HERKESE HUKUK
Hukuk Yere, Zamana Ve Kişilere Göre Farklı Tecelli Etmemelidir. Benzer Olaylarda Verilen Kararlar Emsal Niteliğinde Olmalıdır.
Kazada Yakınlarını Kaybeden Mağdur Aileler Yapı-Tek Firmasının Arkasında Hangi Güçlerin Olduğunu Sorgulamaktadırlar. Bu Güçlerin Yargıyı Etkileyemeyeceğine İnanmakla Birlikte Şüpheliler Hakkında Tutuklama Karari Verilmemesi Sebebi ile De Bazı Tereddütlerin Oluşmadığı Söylememek De Mümkün Değildir. Mağdur Aileler Ve Avukatları Olarak Hukuka İnaniyoruz. Bu Soruşturmanın Sonuna Kadar Takipçisi Olacağız. Hukuka Ve Vicdana Uygun Adaletin Er Yada Geç Tecelli Edeceğine İlişkin Hepimizin İnancı Tamdır.