DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu “Güvenlik Soruşturması Engeline Hayır! İşsiz Kalmak İstemiyoruz!” başlıklı yazılı açıklamasında  “Bu işçilerin sorunlarını dile getirmek çözüm aranmasını istemek boynumuzun borcudur. Çözüm bulunmazsa dertlerini meydanlarda, işyerlerinde her yerde dile getirmeye devam edeceğiz.” Dedi.

Sendika, daha önceki açıklamalarına da vurgu yaparak  “696 sayılı KHK eşitlik ilkesini göz ardı ederek bir düzenleme getirmiştir. Belediye işçilerine kadro verilmemiştir. Oysa hem merkezi idare hem de belediyelerde çalışan alt işveren işçileri kamu hizmetlerinde çalıştırılmaktadır. Merkezi idarede kadro verilirken belediyelerde çalışan alt işveren işçileri belediyelere değil belediye şirketlerine geçiş yapacaktır. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır.” Sözlerini şöyle sürdürdü:


HUKUK DIŞI

696 sayılı KHK ile taşeronlarda çalıştırılan işçilerde bir sürü diğer koşul yanında devlet memurları için aranan koşullar da aranmaktadır. Merkezi idareye kadrolu geçişte 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun atama şartlarını aramak bile tartışmalıyken 657 sayılı kanun içinde tanınmamış ve tanımlanmamış belediye şirketlerine geçiş için 657 koşullarını aramak hukuki temeli olmayan bir keyfiyettir. Şu anda belediye hizmetlerinde çalışan binlerce taşeron şirket işçisi hukuk dışı bir durumla karşı karşıyadır.

Sendikamız en başından beri yıllardır kamu idareleri için çalışan ve aslında kamu idarelerinin işçisi oldukları hukuken tescil edilmiş olan işçilerin karşısına güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması koşulunu dikmenin işçileri eleme amacını taşıdığını ifade etmiştir.

Sendikamız birçok belediyede daha önceleri çeşitli nedenlerle güvenlik soruşturması sorunu yaşamış yurttaşlarımızın topluma kazandırılması için uygulanan istihdam önceliklerine destek vermiştir. Belediyelerin bu yöndeki politikalarının toplumsal huzur ve esenlik için çok değerli olduğu görüşündedir.


İŞSİZ KALACAKLAR

Bu işçiler kadro beklerken işsiz kalacaktır. Şimdi sabıka kayıtları nedeniyle ortaya çıkan belki daha sonra da güvenlik soruşturması nedeniyle karşımıza çıkması beklenen bu durum büyük bir toplumsal açmaza neden olacak boyuttadır. İşsizliğe mahkum edilecek binlerce işçi nasıl yaşamlarını sürdürecektir. Bu durumdaki üyelerimiz geçmişte yaptıkları hatalarından dolayı cezalarını çekmişlerdir ve kamuya yıllardan beri hizmet vermektedirler. Buna rağmen toplumun dışına itilmesine sebep olacak bu uygulama ile karşı karşıyadırlar. Bu uygulamayla işçiler adeta suç işlemeye teşvik edilmektedir.

Öte yandan konuyla ilgili çıkarılan tebliğde başvuruların reddinden sonra itiraz komisyonlarının kararlarının kesin olduğu, yargı yolunun kapalı olduğu da söyleniyor. Bunu kabul etmeyeceğiz yargıya başvuru hakkı anayasal bir haktır. Her türlü hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz.

Alt işverenlerden geçiş ile ilgili başvuruların sabıka kaydı nedeniyle reddedilmesine ilişkin verileri toplamaya başladık. Henüz kesin verileri veremiyoruz. Ancak süreç devam ediyor. Gelen sayılardan başvurusu bu nedenle reddedilen işçi sayısının %5’ler civarında olduğunu gözlemliyoruz.

Konfederasyonumuz aracılığıyla bakanlıklar nezdinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması taleplerinde bulunduk. Umuyoruz soruna çare en kısa sürede bulunur.


5800 İŞÇİNİN BAŞVURUSU RED EDİLDİ

Sorun eski adli sicil kayıtlarıyla da sınırlı değildir. Başvuru sırasında başka nedenlerle de elenen işçilerin varlığını da hatırlatmak isteriz. Örneğin askerlik durumu nedeniyle başvurusu kabul edilmeyenler, örneğin emeklilik hakkını elde etti diye başvurusu kabul edilmeyenler, örneğin ihalesinin niteliği gereği ihale bedelinin %70’inden az işçilik bedeli olan işlerde çalışan işçiler. Bunlar da bir anda işsiz kalacaklardır. Örneğin İstanbul’da sadece belediyelerde taşeron aracılığıyla çalıştırılan 57.000 civarında işçinin başvurusu kabul edilirken 5800 civarında işçinin başvurusu reddedilmiştir. İzmir’de sadece belediyelerde başvurusu reddedilen işçi sayısı 2500 sayısını bulmaktadır. Kesin verileri daha sonra ayrıca kamuoyu ile paylaşacağız.

Bu işçilerin sorunlarını dile getirmek çözüm aranmasını istemek boynumuzun borcudur. Çözüm bulunmazsa dertlerini meydanlarda, işyerlerinde her yerde dile getirmeye devam edeceğiz.

696 sayılı KHK’nın kamuya geçiş hükümleri oldukça problemli ve sürekli engellerin ortaya çıktığı bir düzenlemedir. Bu sorunlar bitmeyecek diye endişeliyiz. Bilindiği gibi daha sınav aşaması gelecek. Sınav aşamasında daha ne kadar eleme yapılacak endişesini taşıyoruz.


NE GEREK VAR?

Bu geçiş sürecinde bizi bekleyen belki de en büyük sorun güvenlik soruşturmaları olacaktır. Güvenlik soruşturması süreci halen devam etmektedir. Geçiş sürecinde de devam edecektir. Güvenlik soruşturmalarında yargı kararı ile mahkum olup olmamalarına bakılmaksızın kişiler hakkında sübjektif değerlendirmelerle sakıncalıdır sonucuna varılıp işlem yapılmaktadır. Bu işçiler halen kamuda taşeronlar aracılığıyla çalıştırılan işçilerdir. Geçiş sonrasında yine aynı işleri yapmaya devam edeceklerdir. O halde bütün bunlara ne gerek ne de ihtiyaç vardır.


YENİ DÜZENLEME TALEBİ

Şuan ihtiyacımız olan şey yeni yasal bir düzenlemedir. Yapılacak bir yasal düzenleme ile taşeronlar eliyle çalıştırılan kamu işçilerinin adli sicil sorgulaması, güvenlik soruşturmasına, sınava tabi kılınmadan geçişlerinin yapılmasının sağlanmasıdır. Siyasi iktidara bu düzenlemenin en kısa zamanda yapılması konusunda buradan çağrı yapıyoruz.

Genel-İş Sendikası olarak kamuya geçiş sürecinde bütün alt işveren işçilerinin sesi olacağız, sorunlarını dile getireceğiz, onların hak ettikleri işlerde hakça çalışmaları için, belediyelerde çalışan işçilerin de kadro haklarına kavuşmalarını başarana kadar mücadelemize devam edeceğiz