Haber-Yorum: Tweet’in anlamının “cıvıldamak” olduğunu bilmeyenlerdenim. Arama motoruna yazdım ki, “cıvıldamak” çıktı yanıt olarak karşıma. Doğaldır bir gülümseme oturdu yüzüme. Cıvıldamak. Yani şen şakrak biçimde ses duyurmak, haberleşmek, iletişim kurmak.
Şimdi biz de öyle cıvıldayacağız ki, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu bu tweetlerimizi gülümseyerek ve hoş karşılayıp, “Bre getirin şu dosyayı! Bizim Karadeniz Ereğli’nin milletvekili olmadığından dolayı mağdur olan vatandaşların derdi neymiş?” diyecek!
Der mi!?
Demez!
Devamında da “ Yapmaz bunlar, Ereğli’ye kör gözleriyle bakıyorlar” diyenlere hak versek de, tüm iyimserliğimizde, her Allah’ın günü ülkemizin dört bir yanında yaptıkları hizmetleri sosyal medyada gururla yayımlayan Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun güleç yüzünün Ereğli’ye de döneceğini umut etmekten başka seçeneğimiz de yok ki!
Karadeniz Ereğli’de geçen yıl 150 bin ton beton dökülürken, Zonguldak merkez de 1 milyon, diğer ilçelerde de 1 milyon dökülmesinin tek sebebinin kamu yatırımı olmamasını söyleyenlerin işaret ettiği gerçek ilgisizliği, Bakan Adil Karaismailoğlu’nun tersine çevireceğine inanmak istiyor insan.
Neden olmasın ki, isteyenin bir yüzü kara!
Çok mu şey istiyoruz?
Hakkımız elbette çok şey istemek. Bu kent ağır sanayi şehri ve katma değer üretiyor. Verdiğinin karşılığını alamamak da artık kader olmamalı!
Alaplı Pidos’un oradan başlayıp, Ereğli-Zonguldak karayolu üzerinde ve Ören Mahallesi’ndeki Devrek/Ormanlı kavşağının arasında güzergahta KDZ EREĞLİ ÇEVRE YOLU PROJESİ var. Bu projeye son hali verildi ve tamamlandı. Bir tek verilecek bir emir ile kamulaştırmalarına başlanarak yol güzergahında alt yapılarına “haydi bismillah!” denilecek. Bu kadar basit. Türkiye’nin dört bir yanında neler yapılıyor neler. Tabi ki yapılsın da, “Bize yok mu?” demekte bizim vatandaşlık görevimiz. Ereğli o eski Ereğli değil. Şimdi nedense “gaflet ve delalet” içerisine düşürülmüş ve kimsenin konuşmadığı bir uyuyan şehir olmuş. Durum bu olunca, görev vatandaşlara yani bizlere düşüyor. Kendi can ve mal güvenliğimizi sağlamak açısından yapılacak olan çevre yolu, şehir trafiğini büyük oranda rahatlatacak ve olası kaza/kazaların önüne geçilmesini sağlayacak.
O uykuya dalan milletvekilleri, siyasetçiler sivil toplum örgütleri, meslek odaları, kooperatifler, sendikalar, sendikasızlar uyanmıyorlar. Kulaklarının dibinde davul da çalsan, hallerinden memnunlar. Protokol hastalığına tutulmuşlar ve sadece poz verip duruyorlar. Ancak bu kentin gençleri emeklileri, emekçileri, esnafları, su satıcısından inşaatçılarına kadar herkesin can ve mal güvenliği tehlikede. Hele çocuklarımız. O halde, biz hepimiz Sayın Ulaştırma Bakanına mesaj yazıp atalım. Hatta önceki seçimde Kdz. Ereğli’den listede kimse yer almayınca, “Ereğli’nin milletvekili benim” diyen Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da mesaj gönderelim. Ağzımıza vurulacak değil ya. Biz ÇEVRE YOLU İSTİYORUZ diyelim ki, böyle bir projenin varlığından haberdar olsunlar da, Kdz. Ereğli’nin bu kadar sahipsiz ve yalnız bırakılmasının çarpıklığına ve haksızlığına dur desinler.
Başka Kdz. Ereğli yok. Ereğli’de yaşayan herkesin öncelikle kendisi ve ailesi için sesini çıkarması ve bu derin ve saçma sessizliğe son vermesinden başka çıkış yolu da kalmadı. Bir şehir düşünebiliyor musunuz, yaklaşık 8 yıl önce başlayan kampüs için bile tek çivi çakılmazken, hastane binaları, emniyet, kaymakamlık, belediye binaları yıkılıyor da, o rezillik kimsenin gözüne batmıyor.
Şimdi mesaj gönderme zamanı.
Cıvıl cıvıl olup, cıvıldayarak sesimizi duyurma sorumluluğumuzda buluşalım.
-Eyüp Bektaş
8 AĞUSTOS 2022 TARİHİNDE YAYIMLANAN “SÖZÜNÜ EDEN BİLE YOK Kİ!” BAŞLIKLI HABERİMİZ.
Kdz. Ereğli’nin en önemli ulaşım sorunlarından biri şehri pas geçecek olan çevre yoludur. Bu yolun 2021’de yeni projesi tamamlandı ama…. Yapımı için tek adım atan veya Ankara’ya “Bizim çevre yolumuzu ne olur seçimlere kadar yapın” diyen de yok. Yok oğlu yokların kenti Kdz. Ereğli’deki derin sessizlik her konuda ısrarla ve de nedense devam ediyor.
Haber-Yorum: Türkiye’nin sanayisini ayağa kaldıran taşkömürünün bulunduğu ve sonrasında binlerce şehit vermiş Karadeniz Ereğli’nin öyle bir talihsizliği var ki, sanki cüzzamlı. Kömür ve deniz ulaşımı cazibesinden dolayı kurulmuş demir çeliği de olmasına rağmen, özellikle ulaşım konusunda hep fakir, çok fakir, halen daha fakirin fakiri.
Niye mi?
Siz sanıyor musunuz ki ağır sanayi kenti olan bir şehir demiryolu ağına bağlı olmaz. Siz sanıyor musunuz ki, var olan 17 km lik demiryolu sökülür de, tarihi lokomotifi kesilip hurdaya gönderilir. Siz sanıyor musunuz ki, ülkede illerde havaalanı yok iken küçük bir kaza sonrası Erdemir’e ait bile olsa var olan havaalanı kapatılır. Siz sanıyor musunuz ki, 7 bin kişinin çalıştığı tersaneler bölgesindeki 7 bin işçi ekmek parası için gurbet ellere düşer. Siz sanıyor musunuz ki, eski devlet hastanesinin kampüs olması için harekete geçen rektör şimdi Milli Eğitim Bakanı ve aradan 3 bine yakın gün geçer de tek çivi çakılmaz, siz sanıyor musunuz ki, tarihi varagel ve çevresi soyulur ve de o bölge için hayali eğitim köyü olacak yalanları söylenir…
Siz sanıyor musunuz ki?
Onlar, bunlar, şunlar ve ötekiler.
Böyle bir kent ve yıllardır enseye tokat muhabbetleri ile gündemlere ıvır zıvır şeyler sürülür ve de gerçek konular bir türlü tartışılıp, konuşulup çözülmez.
Burası Karadeniz Ereğli.
Ve bir kez daha açıkça ve net bir biçimde yazmak durumundayız ki, Ereğli’nin sahibi yok! Nereye bağlıdır, bağlı oldukları yerlerdeki yönetenler kime hizmet eder, Ereğli’de yönetimi elinde bulunduranlar ne işler yapar ve çevirir de, bir türlü çok önemli konular üzerinde ortak akılda buluşulmaz?
Akıl mantık stop!
İşte size son örnek! Bu örnek Kdz. Ereğli üzerinden Zonguldak istikametine gidecek veya o yönden gelip Alaplı-Düzce tarafına ulaşım sağlayacak araçların şehir merkezinden geçişini engelleyecek ve şehir içi trafiğine nefes aldıracak olan çevre yoludur. Siz hiç kamuoyunda bu yolun konuşulduğunu ve “yolumuzu yapın!” denildiğini duydunuz mu? Daha çok yakın bir zamanda Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı geldi. Kamuoyuna bu konuda bir açıklama yapan ve yolun akibeti konusunda müjde verenden haberiniz var mı?
Yoktur, yok çünkü!
Tekrar açıkça söylüyoruz ki;
Alaplı’dan Zonguldak yolu üzerindeki Devrek-Ormanlı yol kavşağı arasındaki bir çok kazanın sebebi işte bu çevre yolunun yapılmamasıdır. Plajlar bölgesini hele bugünlerde tehlikenin tam merkezi. Karayolları plajlar bölgesinin sahil bandını (herhalde bilerek) nerede ise sıfıra düşürdü ve o bölgenin sosyal yaşama olan hizmetini es geçerek park yerleri bırakmadığı gibi hız sınırını da 90 kilometre olarak belirledi. Allah’ını seven herkes o bölgede büyük bir trafik faciası olabileceğini görüp korkar/korkmaktadır. Peki bunun sebebi de, Gülüç, Kışla, Devrek Yol Ayrımı, Göçmenler, Yeşiltepe, Kepez istikametindeki trafik yoğunluğunun büyük sebeplerinden biri çevre yolunun olmaması değil midir?
Kim yapacak o yolu?
Kim gündeme getirecek?
Kim yapılması için “angara angara gözel angara, gör bak bakam bizim ne hallarımız var” diye kim/kimler kapı kapı dolaşacak?
Ereğli’de bu konuda, siyasetçi, TSO, TMMOB, meslek ve sivil toplum örgütleri neden konuşmaz?
Diyoruz ki, o bölgelerde meydana gelen maddi ve manevi kazalardan bu sessizliğin ortakları sorumlu değil midir?
Kdz. Ereğli yıkılıyor. BEÜ’ye hazırlık sınıflarının olması için düşünülen Eski devlet hastanesi binaları yıkıldı, belediye binası yıkıldı, kaymakamlık binası yıkıldı, terminal yıkıldı sapasağlam ve çürük raporu olmayan emniyetimizin binası da yıkıldı, şimdi de DDY’nin tarihi tamirhanesi de yıkılacak.
Eeeee böyle yıkılan bir şehirde kimin ne işi olur da çevre yolunu konuşup çözüm yolu açısından baskı grubu oluşturarak derdimizi anlatır ki!
Bakıyoruz da, çoklarının bir elinde cımbız diğerinde ayna.
Umurlarında mı dünya?
Umurlarında mı Ereğli?
Yıkılmaya devam!
-Eyüp Bektaş
İLGİLİ HABER:
