Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Altun başkanlığında Gölcük Rotary Kulübü tarafından düzenlenen panelde bireysel silahlanma ve sonucunda yaşanan mağduriyetler masaya yatırıldı.
Prof. Dr. Işıl Altun, Kocaeli Sanayi Odası’nda düzenlenen panelin açılışında yaptığı konuşmada, “Bireysel Silahlanmaya Hayır” sloganıyla Gölcük Rotary Kulübü olarak farkındalık yaratmak istediklerini ve bu amaçla konularında uzman olan yöneticilerin, hocaların katılımıyla “Silahlar Sussun Hayat Sürsün” panelini düzenlediklerini bildirdi.
Panelde; Kocaeli Barosu Başkanı, Av. Bahar Gültekin Candemir “Bireysel Silahlanma ve Kadın Cinayetleri”, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Hakan Evik “Silah Kullanma ve Ceza Sorumluluğu”, UMUT Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan “Türkiye’de Bireysel Silahlanma Sorunu ve Çözüm Önerileri”, okuldan evine dönerken bir maganda kurşunuyla yaşam hakkı elinden alınan Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken “Bireysel Silahlanmaya Hayır” konulu konuşmalar yaptı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Temsilcisi Ömer Kodal da panelde, Kocaeli Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü faaliyetleri kapsamında yapılan “Silahlı Sevince Hayır” çalışmasıyla ilgili bilgi verdi.
Panelde konuşan Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Akcan, Vakıf olarak; yaşam hakkını savunan insanlarla birlikte silah karşıtı toplum kuruluşu olarak öncülüğümüzü devam ettirdiğimizi belirterek bireysel silahlanma sorununu rakamlarla masaya yatırdı ve çözüm önerilerine değindi.
Türkiye’de halen polis ve jandarma dışında sivil halktaki ruhsatlı silahın sayısı 2.5 milyon civarında olduğunu anlatan Akcan, “ Ülkemizde sivil halkta 20 milyon civarında silah gözüküyor. Bunların yüzde 90’ı ruhsatsız, yüzde 10’u ruhsatlı… Toplam oran 4.5, 5 kat gibi. Bundan dolayı ülkemizde her gün 10’a yakın silahlı cinayetler, 30 yakın yaralanmalar, 1 yılda tahmini 3 binin üzerinde silahlı cinayet ve ölüm vakaları, 10 binin üzerinde yaralanmalar var. Türkiye’nin silah şiddeti haritasını her yıl yayınlıyoruz. Geçen yıl 3 bin 623 olay gerçekleşti. Bu olaylarda 2 bin 211 kişi öldü, 3 bin 736 kişide yaralandı. Bu olayların yüzde 39’unda tüfek, yüzde 40’ında tabanca, yüzde 21’inde de kesici aletler kullanıldı” dedi. dikkat çekti.
Akcan, 2015 yılıyla kıyaslanınca 2019 yılında ölümlerin yüzde 14 arttığına dikkat çekti ve “Zaten her yıl cinayetlerde yüzde 3’lük artış var. Silahlanma konusunda da artış var. Kocaeli’ne gelirsek, Marmara bölgesi bu silahlanma da ve olaylardaki artışta birinci sırada malum. Birinci sırada İstanbul var 405 olayla, ikinci sırada 131 olayla Kocaeli. Kocaeli’de son 4-5 yılda bir hareketlenme var maalesef” diye konuştu.
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öretim Üyesi Doç. Dr. Evik de, “Silahlar sussun, hayatlar devam etsin” sloganını hayata geçirebilmek için kişilerin eğitilmesi, aydınlatılması, bilinçlendirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Yine silah alımının, bireysel silahlanmanın katı kurallara bağlanarak zorlaştırılmasının gerektiğini söyleyen Ali Hakan Evik, “Verilen cezaların azlığı, bunların ertelenmesi vs. gibi hususlar caydırı ve önleyici olmaktan uzaktır” dedi. Evik, şunları söyledi:
“Taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olunması durumunda daha etkin, daha ağır cezalar öngörülmeli, bu cezalar herhangi bir nedenden (erteleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, genel veya özel af vs) dolayı uygulanamaz hale getirilmemeli. Belki de, suçta silah kullanmak (sadece yağma, tehdit, cebir, cinsel saldırı vs gibi suçlarda) tüm suçlar açısından uygulanacak genel bir ağırlatıcı neden olarak düzenlenmelidir.”
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Temsilcisi Ömer Kodal ise 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde kişilerin can güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, kamu düzeni ve esenliğinin sağlanması amacıyla; düğün, nişan, eğlence ve benzeri organizasyonlar sırasında, ateşli silahla havaya ve çevreye ateş edilmesine müsaade edilmemesinin önem arz ettiğini belirtti. Kodal, bu kapsamda Kocaeli’de yaptıkları çalışmaları anlattı, muhtarlarla işbirliği içinde olduklarını ve organizasyon sahipleri tarafından açık alanlarda yapılacak kutlamalarda farkındalık oluşturmak amacıyla 50×70 cm ebadında havaya ateş açılmaması/silah kullanılmamasına yönelik hazırlanan afişlerin tüm katılımcıların görebileceği şeklide organizasyon alanlarına asılacağını söyledi.
Nihat Palandöken de konuşmasında, 17 yaşındaki kızının okul yolunda öldürüldüğünü anımsatarak “silah ve kurşunları internetten satın alınmıştı. Bu gerçek benim diğer tüm kimliklerimin önüne geçti. Otarihten sonra tek gerçeğim oldu. Kızımı geri getiremem. Kimse de kızımın acısını bana unutturamaz. Ne verilen ömür boyu hapis cezası ne de verilecek her hangi bir başka bir şey. Ancak Bireysel silahlanma konusunda atılacak önemli adımlar acımı hafifletebilir. Ancak o zaman çocukların geleceği için umutlanabilirim. Ve Helin tekrar ve tekrar ölmez” dedi.
Ülkemizde kamuoyu ile paylaşılan bilgilere göre; yüzde 85’i ruhsatsız olan en az 25 milyon silah bulunduğunu, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin her yıl arttığına dikkat çeken Nihat Palandöken, şunları söyledi:
“Ne yazık ki kızımı silahla öldüren katil karakola elini kolunu sallayarak girerken kadın cinayetlerini durdurmak isteyenlere ters kelepçe taktıklarını da gördük. Böyle olmamalı. Bu yüzden burada devlete büyük göre düşmektedir. Ruhsatlı veya ruhsatsız silah alımı mutlaka denetlenmelidir. İnternet üzerinde silah satışı yasaklanmalı ve engellenmelidir. Ben kızımın ölümünden sonra ‘Bireysel silahlanmaya hayır’ kampanyası düzenledim. Siz de bu kampanyaya geleceğimiz için destek olun. Çünkü ateş sadece bulunduğu yeri değil her yeri yakar. Bu nedenle bireysel silahlanmayı mutlaka durdurmalıyız. Çocuklarımızın geleceği için Bireysel silahlanmayı engellemek için kampanyalara destek olunuz. Yöneticilerden bireysel silahlanmayı durduracak yasalar ve uygulamalar talep ediniz. Ancak bireysel silahlanmanın etkili bir şekilde önlendiğini gördüğümde Helin’lerimiz yaşayacak ben de biraz olsun acımızı hafifletebileceğim.”
İyi haftalar
Umut Vakfı
