Kdz. Ereğli Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Müdürü Fehmi Budak, 2010 yılında 22 bin olan sinema izleyici sayısının 2011 yılında 16 binlere gerilediğini söyledi. Sinema izleyicisinin azalmasını televizyon dizilerinin yanı sıra ekonomik sorunlara bağladığını belirten Budak, Sinema sektöründeki düşüşü TV'lerdeki dizilere bağlıyoruz. Muhteşem Yüzyıl, Fatma Gül'ün Suçu Ne?, Mutsuz Ev Kadınları, İffet, Adını Feriha Koydum gibi dizilerin amacı insanları televizyona bağlamak, birazda duygu sömürüsü de olabiliyor. Fatma Gül'ün Suçu Ne? dizisini ele alacak olursak bir suç her hafta olabilir mi? Olmayabilir dedi.
Sinema izleyicisinde her yıl bir azalma meydana geldiğini belirten Budak, Sinemamızın son durumu çok parlak denemez, belki insanların çok sevdiği filmler yok, ama aslında güzel filmlerde var. Geçtiğimiz sene öncesi filmlere baktığımız zamanda izlenmesi gereken filmler var ama tahmin ediyorum ki biraz da televizyonlarda kaliteli diziler de var, bu diziler artık yurt dışına da satılıyor. Onun için insanlar çok fazla sinemaya rağbet göstermiyorlar. Ben burada birazda ERDEMİR'in özelleştirilmesindeki insanların cebine giren daha düşük akçelerin olduğunu düşünüyorum. Sinema seyircimizin şu an yüzde 80'inin öğrenci olduğunu baz aldığımızda bu öğrencilerimizin sinemaya gelmeleri için ailelerinden kendi harçlıklarının, okul harcamalarının dışında da ekstra paralarının olması gerekir. Bu ücretleri de ancak kim verebilir, belli bir düzeyde bir maaş alan, çalışan aileler verebilir, bunlarda olmayınca tabi ki sinema izleyici sayılarında düşüş var. 2010 yılında rakamımız 21 bin civarı, düşünün arada geçen zamanı, birkaç dönemde Recep İvedik filmleri yinede belki çok kültürel yönden ağırlığı olmasa da insanların eğlendiği, güldüğü filmler o sinemalar ayakta tuttu. 2011 yılında Çağan Irmak'ın yaptığı 'Dedemin İnsanları', çok güzel Türk filmleri olsa da mesela Anadolu Kartalları son dönemlerde pek de iyi gittiği söylenemez. Şu an bir adım önde Kdz. Ereğli'de belki Türkiye'de de böyle 'Sümela'nın Şifresi' ön planda gidiyor. Labirant denen Meltem Cumbul'un oynadığı çok güzel bir aksiyon filmini ilk haftada 65 kişi izledi. Musallat filmi Labirant filminden daha korku ikinci bir film 15 kişi daha fazla seyirci yapmış, sanıyorum izleyici rakamlarında azalmada ekonomik özgürlüğe bağlı, 2010 yılında 21-22 bin civarında izleyici sinema izledi. 2011 yılında da ise bu rakam 16 binlere geriledi, yani her yıl izleyici sayısında azalma meydana geliyor diye konuştu. Türk sinemasının geldiği nokta ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Budak şunları söyledi:
Sinemamızın geldiği nokta Yeşilçam filmlerinden sonra bir ara daha ahlaki değerleri düşük olan filmler çıktı daha sonra yok oldu. Sanırım Eşkıya filmi ile Türk sineması yeni bir ivme kazandı. Ondan sonrada çok güzel filmler yapıldı. Şu an Labirent filmini örnek gösteriyorum. Bomba düzeneği ile kendini patlatan insanların inanılmaz bir şekilde bire bir aynısı yapılmış, Tabi ki burada daha kaliteli yapılması için Hollywood gibi film merkezleri yapılması gerekir. AKM sinemasında en büyük seyirci rekorunun Şener Şen'in Eşkıya filmi olduğunu belirten Budak konuşmasını şöyle tamamladı:
1996 yılında açılan AKM sinemasında en büyük izleyici rekoru Şener Şen'in ' Eşkıya' filmi oldu. Hemen hemen her aileden bir kişinin izlediği filmde biz Ereğli olarak Türkiye sekizincisi olduk. 4 hafta oynadık, başka bir yere vermemiz gerekiyordu iki hafta sonra tekrar getirdik ve 36 bin civarında bir seyirciye ulaştık. Ama Düzce, Çaycuma, Devrek'ten otobüslerle bu filmi izlemek için gelenleri biliyorum.
O zaman yer yoksa ayakta da dahi oturalım diye sinemanın arkasına 429 koltuklu sinemaya 25-30 civarında koltuk ilave ettiğimizi biliyorum. Tüm bu kaliteli filmlere rağmen izleyici sayısında bir azalma var.
Sinema seyircimizde ben biraz tembellik görüyorum. İnsanlarımız en azından haftada bir kereye mahsus her aileden bir kişinin belirli filmlere gitmesi gerekir. Ama şunu ardı etmemek lazım, hakikaten Türk filmleri kaliteli olduğundan Amerikan filmlerini geride bıraktık.