Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün liseler ve ilköğretim okullarına gönderdiği yazıda, Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılmaları nedeniyle 3 ve 4 Haziran tarihlerinde izinsiz okula gelmeyen öğretmen ve öğrencilerin isim ve sayılarının bildirilmesini istemesine tepki gösterdi.

Başkan Kahveci, Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen’in başörtüsünü devlet kurumlarına sokmak için başlattığı sivil itaatsizlik eylemlerinin görmezden gelindiğini, ancak Atatürk’e ve çevreye sahip çıkanlar hakkında yasal işlem yapılmak istendiğini öne sürdü.

Kahveci, yazılı açıklamasında, şunları söyledi:

“Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü, liseler ve ilköğretim okullarına gönderdiği yazıda, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde izinsiz okula gelmeyen öğretmen ve öğrencilerin isim ve sayılarının bildirilmesini isteyerek, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde izinsiz göreve gelmeyen öğretmen ile okula gelmeyen öğrencilerin isim ve sayılarının, 5 Haziran tarihine kadar Müdürlüğümüze bildirilmesini ve okul müdürlüklerince yapılan işlemler hakkında bilgi verilmesi hususunda gereğini rica ederim’ diye belirtilmiştir. Okullara gönderilen bu yazı, yeni bir problemi beraberinde getirmesiyle bir birlikte çifte standartlıktır. Söz konusu öğrenci ve öğretmenlerin bahsedildiği tarihlerde Atatürk’e sahip çıkması bir suç kabul edilmez. Asıl suçlu, bu kişileri sokaklara dökenlerde ve tahrik edenlerdedir. Bunu görmeyenler öğrenci ve öğretmenleri adeta fişlemeye benzer tutum izleyemez. Kaldı ki, okullarda sivil itaatsizlik eylemlerinde öğrenci ve öğretmenlerin giyim tarzı yasaların dışındadır. Bunun yanında küçük çocukların girmeleri dahi yasak olan, bizzat Atatürk düşmanlığı bile bile yapıldığı tarikat, şıh, farklı amaçlı kurslar ve etkinliklerde vb yerlerde boy gösterenleri, poz verenleri neden görmezler? Laiklik ilkesi bizzat bu uygulamalarla tahrip edilmektedir. Anayasal suç işleyenleri görmeyenler, haklı ve meşru talepleri ifade eden öğretmen ve gençlerin isim listesi istemeye hakkı yoktur. Bu bakımdan okul müdürlerini yeni bir sorun ile karşılaştırılmaktadır. Eğitim-İş olarak diyoruz ki, ilk önce okulları yolgeçen hanına çevirenlerden, anayasal ilkelere kafa atanlara gerekli işlemleri yapın ki, ondan sonra da Atatürk’e, çevreye sahip çıkan öğrenci ve öğretmenlere soruşturma açabilmelisiniz. Bunu yapmayanlar, birilerini kayırıp, diğerlerini ezmeye kalkarsa, yeni bir felaket kapıda (aynen Gezi Parkı’nda olduğu gibi) beklemektedir. Sonuç olarak, olayların takipçisi olacağımızı haklı ve meşru talepleri ifade edenlerin (siyasal istekler hariç) yanında olacağımızı belirtiriz.”