Emperyalizme karşı yürütülen ilk ulusal kurtuluş savaşı olan Kurtuluş Savaşımız, 86 yıl öncesinde 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile siyasi hedeflere ulaşıldığını söyleyen Eğitim-İş Zonguldak Şubesi Başkanı Metin Kahveci yazılı açıklamasında şu görüşleri savundu: Lozan Barış Antlaşması, aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişiyle  "Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir." Lozan Barış Antlaşması, bağımsızlığımızı, yurt ve ulus bütünlüğümüzü perçinleyen bir antlaşma olmanın ötesinde, ulusumuza barış içinde yeni bir devlet ve toplum inşa etme, ekonomisini geliştirme olanağını da sağlamıştır. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşımızın ve Lozan Antlaşması'nın doğal sonucu olmuştur. Bu siyasi zafer, emperyalizmin planlarını başarısızlığa uğratarak mazlum uluslara da güven ve cesaret vermiştir. Lozan Barış Antlaşması, emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından hâlâ sindirilebilmiş değildir. Lozan Antlaşması ile hesaplaşma çabaları günümüzde de değişik şekillerde sürdürülmektedir.  Lozan Barış Antlaşması, nasıl geçmişte emperyalist devletlerin Orta Doğu ve Asya'ya ilişkin planlarını bozmuşsa, günümüzde de bağımsız, laik, üniter Türkiye Cumhuriyeti, varlığıyla bölgeye yönelik emperyalist planlara engel oluşturmaktadır. Bunun için bir yandan ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ülkemizi bölünmüş gösteren haritalar sergilenirken, diğer
yandan da AB Müktesebatı ile uyumlu olmayan antlaşmalar geçersiz sayılacaktır dayatmaları ile yurttaşlarımızın bir bölümü "azınlık" olarak kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Bütün bunlardan cesaret alan kimileri de, "Artık Kürdistan eyaletini kurma zamanı geldi, Türkiye eyaletlere ayrılmalı" diyerek bu planlarda açıkça yer almaktadırlar. Bu planlarda yer alan bölücü terör örgütü de, ABD ve AB himayesinde düzenlediği eylemleriyle her gün can almaya devam etmektedir.İzlenen yanlış ekonomik politikalar sonucunda altına girdiğimiz ağır borç yükü, ulusal varlıklarımızın haraç mezat satılmasına, kapitülasyon benzeri ödünlerin verilmesine yol açmıştır. lkemiz tarihinin en ağır tehditleriyle karşı karşıya bulunduğumuz bugünlerde yurdumuzun tapusu olan Lozan Barış Antlaşması'nı hatırlamak ve sahip çıkmak özel bir önem taşımaktadır. Çünkü Lozan Barış Antlaşmasını savunmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını ve bağımsızlığını, Misak-ı Milli sınırlarını, ulusumuzu, ulusal bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi savunmak demektir.