“Ereğli 1965-1980 Çelik İşçileri”, “Maden Tarihine Tanıklıklar”, Morrison’un Yapı İşçileri”, “Kurtuluş Yıllarında Haydarpaşa Sendikası”, “Büyük Grev 1977” ve “Necmettin”in yazarı Can Şafak Ereğli’de. Erdemir Eski Bağlık Gazinosu’nda saat 15 Kasım akşamı 17.00’deki kitaplarını imzalamanın öncesinde, yakın arkadaşlarıyla Gazeteniz Önder’i ziyaret eden Can Şafak, muhabirlerimizden Eyüp Bektaş ile işçi hareketleri üzerinde görüş paylaşımında bulundu. Bektaş, ziyaret sırasında kendisine daha önce Cengiz Özdemir tarafından hediye edilen Can Şafak’ın “Ereğli 1965-1980 Çelik İşçileri” kitabını kütüphanesinden getirerek, imzalatma şansını da buldu. Şafak ve arkadaşları, Önder’in yayın yaşamına başarılar diledi. ŞAFAK’IN SON KİTABI “NECMETTİN”İN KONUSU Bu kitap, hem Aliağa Rafinerisi’nin kapısında daha grev başlar başlamaz vurularak 26 yaşında öldürülen Necmettin Giritlioğlu’nun kısacık ama dopdolu hayatının hem de bir dönemin kitabıdır. Yaptığı sözlü tarih kayıtlarıyla Necmettin Giritlioğlu ile ilgili hafızalardaki tarihi, yazılı tarihe aktaran Can Şafak, yazılı kaynaklara ve bizzat Necmettin Giritlioğlu’nun kaleminden çıkan metinlere, mektuplara, şiirlere ve fotoğraflara da yer veriyor. Yazar, Necmettin Giritlioğlu’nu daha iyi tanımak ve anlamak için solun, işçi hareketinin, devrimci dalganın yükseldiği; Givitlioğiu’nun da içinde olduğu ve onu da şekillendiren 1960 11 yılları ve 1970 de belgelerle, tanıklarla anlatıyor. Giritlioğlu’nun daha çocukken haksızlıkların karşısına dikilip Ankara’dan başladığı, elinde jack London’ın o çok sevdiği romanı Demir Ökçeyle gittiği Ereğli Demir Çelik’e, oradan Aliağa’ya uzanan yolu. İşçi sınıfının yoludur. Necmettin, Bir Devrimcinin Hatırası, Can Şafak’ın tertemiz dili, titiz, yetkin, hassas ve ayrıntılı çalışmasıyla; incecik, upuzun, bir güldü mü içinizi ısıtan, öfkesi çocuklar gibi şen, izin vermezlerse, insan hayatında yapacağı en güzel şeyi yapar; direnir diyen, düşlerinin peşinden giden, Demir Ökçedeki uçurum insanlarıyla birlikte en ön saflarda yürüyen, gencecik Necmettin Giritlioğlu’nu aranıza getiriyor, geleceğe taşıyor, umut veriyor, yakın tarihe, emek tarihine ışık tutuyor, işçi sınıfına selam duruyor!