6 Eylül günü yitirdiğimiz ve 7 Eylül günü Kdz. Ereğli’de toprağa verdiğimiz gazeteci Birol Karadeniz’in ameliyat öncesi kaleme aldığı ve elimize yeni geçen son yazısını yayımlıyoruz.

 

 

FIRSATLARI DEĞERLENDİRELİM..

 

Yaklaşık 15 yıldır, Hepatit C virüsüne bağlı karaciğer rahatsızlığı çekiyorum.

Yani karaciğer hastasıyım.

Rahatsızlığımın başlayıp kronikleştiği dönemlerde Hepatit C hastalığının tedavi olanağı yoktu.

Sonradan birtakım tedavi olanakları saptandı ama ber bundan yararlanamadım.

Nihayet, 3 yıl once doktorlar; “karaciğer nakli yapılması” önerisini getirdiler. Ege , Başkent ve Uludağ Üniversitelerinde bu konuda tetkikler yapıldı.

Neticede;Bursa Uludağ Üniversitesi beni karaciğer transplasyon programına dahil etti.

Bu arada yavaş yavaş ilerleyen hastalığım nedeniyle, karaciğerim bazı fonksiyonlarını yerine getiremez hale gelmeye başladı.

Demek ki, transplasyon gerekiyordu.

Bu anlamda hazırlıklar ve olası ameliyat için gerekli kontroller, konsültasyonlar tamamlandı.

Ameliyatı gerçekleştirecek hocamın söylediği kadarıyla iş karaciğer nakli için verici danör aranmaya başlandı.

Bugünlerde bunu bekliyorum.

Umutla, iyileşip aranıza döneceğim, toplumun sorunlarını elimden geldiğince yazacağım, emekçi, emekli, zengin, fakir tüm toplumu parıltılı gözlerle dünyaya baktığı, barış içinde yaşadığı günlerin özlemini hissediyorum..

*       *        *

Bugün ya da yarın ameliyat olacağım.

Doktorlar beni kesecekler, karaciğer nakli yapıp yeniden dikecekler.

Ürkütücü ama, benim için gerekli bir süreç.

Kesip, biçme işlemi %80 başarılı olacaktır.

%20 lik bir risk her kesip biçmede, küçük ya da büyük operasyonlarda her zaman beklenmelidir.

Örneklerini duyuyor/okuyor/biliyoruz.

Evet…Yaşamak güzel bir duygu.

Hele hele sevdiklerinle/dostlarınla/arkadaş bildiklerinle..

Ama güzel bir dünya da;

Kimsenin hakkının yenmediği, ulusal çıkarlarımızın ayaklar altına alınmadığı, egemenliğin salt halklar tarafından sağlandığı, din, dil, ırk ayrımının, bölgesel, kentsel ayrımın yapılmadığı bir evrende yaşamak güzel!

Eğer bunlar sağlanamıyorsa yaşamın da bir anlamı yok!

*        *        *

Sakın yanlış anlamayın;bu yazı bir veda yazısı değil.

Bugüne değin yazdığım yazılarımın bir küçük özeti olarak kabul edin..

Yurdumuzu, Türkiye’yi kötü günler bekliyor.

Belki de yanılıyorum.

Yanılmayı çok isterim.

Bazılarının Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp, bir İslam Cumhuriyeti kurma özleml ile yanıp/tutuştuklarını görür gibiyim.

Buna hep birlikte ve demokratik yöntemlerle karşı durmak zorundayız.

Karşı durmalıyız..

Bunun için12 Eylül Refarandumu önümüzdeki ilk fırsat..

Bu fırsatı kaçırmayalım..

İyi değerlendirelim..

Bakın beni örnek alın;

Karşıma çıkan ve bir başkasına ait karaciğerle, kendi hasta karaciğerimi değiştirme fırsatını kaçırmak istemedim.

Sağlıklı ve iyiliklerle dolu günler diliyorum...

Size de, bana da!..

 

Birol Karadeniz