Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK Genel Kurulu'nun gelecek hafta yapılacak toplantısında üniversiteye girişte yeni sistemin ayrıntılarının ve katsayı meselesinin görüşüleceğini belirterek, dönem dönem gündeme getirilen "katsayı" tartışmalarını yeniden alevlendirdiğini söyledi. YÖK başkanının son açıklamalarıyla "katsayı sorunu" bir kez daha rakamlar üzerinden gündeme getirilerek hem sorunun temeline inilmesi engellenmekte, hem de toplumda yeni gerginliklerin yaratılmasına neden olmakta olduğunu belirten Akyol yaptığı yazılı açıklamasında, temel eğitim ile yükseköğretim arasında yer alan ortaöğretim kurumlarının genel amacının, bir yandan yükseköğretime, bir yandan da iş yaşamının gerektirdiği mes-leklere öğrenci hazırlamak olduğunu, eğitim politikaları açısı dan yap-boz tahtasına döndürülen ve özellikle İmam Hatip liseleri üzerinden yoğun bir siyasi istismara maruz kalan mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları mezunlarının, gittikçe artan bir ölçüde yükseköğretim kurumlarının kapılarının kendilerine açılmasını istediğini söyleyen Akyol, "Kuşkusuz eğitimde fırsat eşitliği açısından yaklaşıldığında her bireyin eğitimini sonu-na kadar devam ettirme hakkı vardır. Ancak ortaöğretim kurumlarının hepsinin amacı yükseköğretime öğrenci hazırlamak olmadığı gibi, bu tür bir uygulama tüm ortaöğretim kurumlarında verilen eğitimin niteliğini düşürmekte ve ortaya bugünkü "acı tablo" çıkmaktadır. Eğitimin bütünü üzerinden sorunlar oldukça büyümüş ve gittikçe karmaşıklaşan bir hal almıştır. Son olarak 2009 ÖSS'de 30 bine yakın öğrencinin sıfır puan alması, ortaöğretim sisteminde yaşanan çöküşün ilanı niteliğindedir. Böylesine trajik bir sonucu ortaya çıkaran nedenler yeterince sorgulanmadan, katsayı tartışmalarının yeniden gündeme getirilmesinin hangi amaca hizmet ettiğini kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Eğitimin bütün kademelerinde yaşanan sorunlarda olduğu gibi, üniversiteye giriş sistemi konusunda da ülkeyi yönetenler hiçbir zaman sorunun kaynağına inmeyi düşünmemişler, sadece yüzeysel sorunlarla uğraşmakla yetinmişlerdir. "Nasıl bir orta öğretim modeli benimsenmelidir?" "Orta öğretimden yüksek öğretime geçiş nasıl olmalıdır?" "Yüksek öğretim kurumları hangi ihtiyaçlar üzerinden açılıyor?" "İhtiyaçlara uygun nitelikli eğitim yapılıyor mu?", "Mesleki ve teknik eğitimde istihdam politikaları ile uyumlu bir işleyiş var mıdır?" vb. soruların yanıtları verilmeden eğitim sisteminin içine düştüğü açmazdan çıkabilmesi mümkün değildir. Öyleyse yapılması gereken öncelikle eğitimin niteliğini, içeriğini, politikalarını tartışmak olmalıdır. Son yıllarda YÖK'ün, diğer pek çok kurumda olduğu gibi, AKP'nin siyasal-ideolojik çizgisine uygun girişimler ve uygulamalar içine girmiş olması elbette şaşırtıcı değildir. Bu nedenle katsayı tartışmalarının yeniden gündeme getirilmiş olmasını samimi bir girişim olarak değerlendirmek mümkün değildir. Bugün mevcut haliyle tartışmaya açılan "katsayı sorunu" ortaöğretimde ve eğitimin diğer alanlarında yaşanan sorunların üzerini örtmekten başka bir işlev görmeyecektir"