“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında görüşlerini açıklayan, Zonguldak Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi ve Arabulucu Av. Dilara Bozkuş uzun, konuyu çok boyutlu masaya yatıran raporu kamuoyu ile paylaştı.

Konuyla ilgilenen  herkes ve her kesimin  yararlanabileceği bu  çalışmanın tamamında, koruyucu tedbirlerden de örnekler veriliyor.

İşte o  rapor.

ULUSAL DÜZENLEMELER 

T.C. Anayasası, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve Uygulama Yönetmeliği, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, Adli Kolluk Yönetmeliği, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (1948), BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) 1979/1985, BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge (1993), Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)  (2011/2014), İlk imzalayan ülke Türkiye’dir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesine göre  hukukumuzun doğrudan parçasıdır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a kaynaklık etmiştir.

6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin önlenmesine Dair Kanun: 8 Mart 2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiş,   20 Mart 2012 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun İstanbul Sözleşmesi esas alınarak düzenlenmiştir.

Amacı, şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan kadın, çocuk, aile bireyi ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarını korumak ve sayılan kişilere karşı şiddeti önlemektir. Aile içi/ ev-içi şiddetin önlenmesiyle ilgili mevzuatta hem mağdurlara hem de şiddet uygulayan kişilere yönelik sağlık hizmetlerinin sunulması öngörülmektedir.

ŞİDDET

Toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen, kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da kişinin özgürlüğünün keyfi olarak engellenmesini de içeren her türlü tutum ve davranışı ifade eder

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı ifade eder.

ŞİDDET TÜRLERİ

  • Fiziksel
  • Psikolojik-Manevi
  • Ekonomik
  • Cinsel

FİZİKSEL ŞİDDET

Dövmek, vurmak, yumruklamak, Tokatlamak, Tekmelemek, Hırpalamak, İtmek, Isırmak, Temel ihtiyaçları esirgemek(su,uyku,yemek..) Gerektiği halde tıbbi yardım almasını önleme, Eziyet,  acı içeren pek çok davranış

PSIKOLOJIK – MANEVİ ŞIDDET:

Eşle (kadınla) doğrudan iletişimi kesmek, onunla konuşmamak, surat asmak, eşin (kadının) kendisini ifade etmesini, görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek, ailesiyle ve  arkadaşlarıyla  görüşmesini engellemek, aşağılayıcı sözler , küfür etmek, küçük düşürmek, hakaret etmek, yüksek sesle bağırmak, vs.

Sosyal hayatta, kadını başkaları önünde; sürekli küçük düşürmek, Kadının zaaflarıyla alay etmek, Kıskançlık gösterilerinde bulunarak kadının davranışlarını kontrol etmek, vs

EKONOMİK ŞİDDET

Evin masraflarını karşılamamak, kadının çalışmasına izin vermemek, çalışan kadının parasını elinden almak kadının mal/mülkünü kontrol etmek vs.

Parasını almak, geri vermemek, İstemediği bir işte zorla çalıştırmak, İstediği halde çalıştırmamak, Eline hiç para vermemek gibi

Cinsel Şiddet: Tecavüz etmek, eşi (kadını) kabul edemeyeceği şekilde, cinsel ilişkiye zorlamak, aile içi cinsel ilişkiye girmek, cinsel içerikli imalarda bulunmak, cinsel içerikli sözcükler söylemek,    el atmak, vs.

CİNSEL ŞİDDET DAVRANIŞLARI

İstemediği cinsel ilişkiye zorlamak, Başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak, Tecavüz, Cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran söz ve davranışta bulunmak, Sözlü-yazılı-tel. cinsel içerikli tacizde bulunmak, Namus ve töre nedeniyle baskı uygulamak, Cinsel haz almak için çocuktan (sevgi, ilgi, oyun v.b. yaklaşımlarla) yararlanılması, Cinsiyetinin aşağılanması    (kadın, erkek, LGBTİ)

  • Gazete ve televizyon haberlerine yansıyan kadına yönelik şiddet olaylarının ortak yanı…
  • Çoğunluğunda zanlıların eş, sevgili, baba, kardeş ağabeyler ve yakın akraba olmasıdır.

Kadın Statüsü Genel Müdürlüğünün Yaptığı Araştırmalara göre Türkiye’de kadınların % 41,9 unun fiziksel ve cinsel şiddete uğradığı…

 Eğitim görmemiş kadınların %56 sının, Lise ve üzeri eğitimlilerin % 27 sinin, Refah düzeyi düşük olanların % 49,9 unun, Refah düzeyi yüksek olanların yaklaşık    % 29 unun şiddete maruz kaldığı saptanmıştır. 2002-2009 arasında öldürülen kadın sayısı 953 tür. 2011 yılında  Kadın cinayetleri artmıştır. Son 7 yılda sayı % 1400 dür.

  1. sayılı AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN

Bu kanunun amacı; Şiddete uğrayan veya Şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve Tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve Bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

İHBAR: Herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri ise,  görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin Olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.

KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

-HAKİM, MÜLKİ AMİRLER, KOLLUK GÖREVLİLERİ tarafından istem üzerine veya re’sen tedbir kararı verilebilir.

MÜLKİ AMİR TARAFINDAN VERİLECEK KORUYUCU TEDBİR KARARLARI

Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması, Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması, Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması, Korunan kişinin çalışma yaşamına katılımını desteklemek amacıyla kreş imkânının sağlanması., Mülki Amir, bu tedbirlerden birine, birkaçına ya da uygun görülecek başka tedbirlere hükmedilebilir.

HAKİM TARAFINDAN VERİLECEK ÖNLEYİCİ TEDBİR KARARLARI MAD:5/1

Önleyici tedbir kararları hakim tarafından verilmekte olup, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bazı tedbirler kolluk tarafından verilebilmektedir. Şiddet uygulayanın korunan kişiye hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunmaması, Müşterek konuttan uzaklaştırılması ve konutun korunan kişiye tahsisi, Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması, Çocukları ile kişisel ilişkisinin refakatçi eşliğinde yapılması, sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması, Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması, Korunan kişinin eşyalarına zarar vermemesi, korunan kişiyi iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi, Kanunen taşıma izni verilen silahları kolluğa teslim etmesi, şiddet uygulayan silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi, Korunan kişinin yakınında alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması, bağımlılığının olması halinde hastaneye yatmak dahil muayene ve tedavisinin sağlanması, Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması gibi konuları içermektedir.

GECİKMESİNDE SAKINCA BULUNAN HALLERDE KOLLUK AMİRLERİNCE DE M.5-2

Şiddet uygulayanın korunan kişiye hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunmaması, Müşterek konuttan uzaklaştırılması ve konutun korunan kişiye tahsisi, Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması, Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması,  şeklindeki önleyici tedbir kararları alınabilmektedir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

M.5-3 Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Medeni Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

M.5-4  Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise Medeni Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

TEDBİR KARARININ VERİLMESİ, TEBLİĞİ VE GİZLİLİK

MADDE 8 – Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.
(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.
(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.
(4) Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir.

(5) Tedbir kararının tefhim ve tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı yapılır.
(6) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(7) Talep hâlinde ilgililere kişisel eşya ve belgelerinin kolluk marifetiyle teslimi sağlanır.

İTİRAZ

MADDE 9 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.
(2) Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gecikmeksizin gönderilir.
(3) İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Tedbir kararlarının bildirimi ve uygulanması

MADDE 10 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre alınan tedbir kararları, Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlükleri ile verilen kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa en seri vasıtalarla bildirilir.
(2) Bu Kanun kapsamında ilgili mercilere yapılan başvurular ile bu başvuruların kabul ya da reddine ilişkin kararlar, başvuru yapılan merci tarafından Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine derhâl bildirilir.
(3) Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir.

(4) Tedbir kararının, kolluk amirince verilip uygulandığı veya korunan kişinin kollukta bulunduğu hâllerde, kolluk birimleri tarafından kişi, Bakanlığın ilgili il veya ilçe müdürlüklerine ivedilikle ulaştırılır; bunun mümkün olmaması hâlinde giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere kendisine ve beraberindekilere geçici olarak barınma imkânı sağlanır.
(5) Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın  uygulanmasına engel teşkil etmez.
(6) Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilir. Barınma yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde korunan kişiler; mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde geçici olarak barındırılabilir.
(7) İşyerinin değiştirilmesi yönündeki tedbir kararı, kişinin tabi olduğu ilgili mevzuat hükümlerine göre yetkili merci veya kişi tarafından yerine getirilir.

KOLLUK GÖREVLERİ
MADDE 11 – (1) Kolluk görevleri, kolluğun merkez ve taşra teşkilâtında bu Kanunda belirtilen hizmetlerle ilgili olarak, çocuk ve kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim almış ve ilgili kolluk birimlerince belirlenmiş olan yeteri kadar personel tarafından yerine getirilir.

 

TEKNİK YÖNTEMLERLE TAKİP

MADDE 12 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen tedbir kararlarının uygulanmasında hâkim kararı ile teknik araç ve yöntemler kullanılabilir. Ancak, bu suretle, kişilerin ses ve görüntüleri dinlenemez, izlenemez ve kayda alınamaz.
 

Tedbir Kararlarına Aykırılık – Zorlama Hapsi, Hakkında önleyici tedbir kararı verilen, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla; Üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez. Aile Mahkemesi, koruma kararı ile birlikte, size şiddet uygulayanın nafaka ödemesine de kendiliğinden karar vermeye yetkilidir. Bu bir Tedbir Nafakasıdır. Yani yasa, zarar gören olarak sizin parasız kalmanızı önlemek amacıyla mahkemeyi yetkilendirmiştir. Koruma tedbiri yanında, size uygulanan şiddet Türk Ceza Yasasının bazı maddelerini de ihlal ediyor ise bu durumda saldırgan aleyhinde ayrıca ceza davası açılabilir.

Örneğin: Size fiziksel şiddet uygulamış ise, saldırgan aleyhinde ceza davası, Yeni Türk Ceza Yasası’nın 86 ve 87’inci maddelerine göre açılacak ve o kişinin bu suçtan cezalandırılmasına Mahkeme karar verebilecektir. Size şiddet uygulayan kişi eşiniz ise, ona karşı 6284 Sayılı Yasa ve TC Yasalarından yararlanmak için başvuruda bulunmanız bir  boşanma isteği (boşanma davası) değildir. Bu yasa hükümleri sizi geçici olarak şiddetten korur. Şiddet uygulayan eşinizden boşanmak istiyorsanız ayrıca Aile Mahkemesinde boşanma davası açmanız gerekmektedir.

YANLIŞ BİLİNENLER!

  • "Aile içi şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır.”

Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılasa da şiddet pek çok farklı türü olan çok boyutlu ve kompleks bir olgudur. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak kabul edilir.

  • "Aile içi şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır.”

Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılasa da şiddet pek çok farklı türü olan çok boyutlu ve kompleks bir olgudur. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak kabul edilir.

  • "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir.“

Dünya üzerinde her ırk ve ülkeden dört aileden birinde aile içi şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre ülkemizde ailelerin %34'ünde fiziksel şiddet, %53'ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun olarak yaşanmaktadır.

  • "Aile içinde şiddet sadece kadınlara yöneliktir."

Dünya'da ve Türkiye'de yapılan araştırmalar aile içi şiddete maruz kalanların çok büyük bir bölümünün kadınlar olduğunu ortaya koymakla birlikte erkeklerin de aile içinde fiziksel ve sözlü şiddete uğradığı görülmektedir. Ayrıca çocuklar ve yaşlılar da ailede şiddetin hedefi olabiliyor.

  • “Şiddet sadece yoksul ve eğitimsiz ailelerde yaygındır."

Şiddet, eğitimli ve ekonomik geliri yüksek ailelerde de görülür. Şiddet uygulayanlara da şiddet mağdurlarına da toplumun her kesiminde rastlanabilmektedir. Bununla birlikte, eğitimli ve yüksek ekonomik düzeydeki ailelerde şiddetin varlığını saklama eğiliminin daha yüksek olduğu görülmüştür.

  • “Şiddetten sonra özür dilenirse her şey unutulur.”
  • “Aile içi şiddet çocuk terbiyesinin kaçınılmaz bir öğesidir.
  • “Kızını dövmeyen dizini döver. Ders vermek için dövdüm.”

Şiddet eğer bir önlem alınmazsa bir süre sonra tekrarlanabilir. Aile fertleri şiddet uygulayan kişiyi affetmiş görünseler veya kendilerini affetmek zorunda hissetseler de şiddetin etkileri kalıcı olabilir.

  • "Aile bireylerinin birbirine sevgisi ve bağlılığı öylesine yüksektir ki aile içi şiddet önemli zararlar vermez."

Aile içi şiddet, gerek eşlerin birbirine duydukları sevgi ve saygıyı, gerekse aile fertlerinin fiziksel ve ruhsal sağlığını ciddi bir şekilde zedeler.

  • “Zarar vermek istemezdim ama kızgınlıktan gözüm hiç bir şey görmedi. Kendimi kaybettim ve dövdüm.”

Kızgınlık kontrol edilmezse şiddete yol açabilir. Öfke ve kızgınlığın ifade edilme biçimi önemlidir. Normal, sağlıklı bir duygu olan öfke ve kızgınlığı kontrol etmek, şiddete dönüştürmemek  mümkündür.

  • “Aile içinde şiddetten kurtuluş yoktur.”

Aile içinde şiddet gören kişiler yasalar tarafından korunmaktadır. Şiddete uğrayanlar kendi güçlerini fark ettiklerinde, toplumda ve çevrelerinde var olan kaynaklardan (akrabalar, arkadaşlar, komşular, adli makamlar, kadın sığınma evleri, danışmanlık merkezleri, ŞÖNİM vs) destek alabilirler.

Türkiye’de kadınların %49’u şiddete maruz kaldığını kimse ile paylaşmıyor. Her 10 kadından 9’u dayağı “haksız” görüyor. Kadınların %59.5’u;  devlet ,  “erkeklerin fiziksel şiddet uygulamasını, erkekleri eğiterek engelleyebilir” görüşünde. Kadınların % 23’ü sorulduğunda kocalarının şiddet uyguladığını söylemiş, kendilerine şiddet türleri anlatılınca bu oran % 71’e yükselmiştir

ŞİDDET GÖRENE NASIL DESTEK OLABİLİRİZ?

Yasal, Kurumsal, Psikolojik, Bilgi verme, Yasal düzenlemeler, Sunulan hizmetler, Kampanyalar vb..

ALO 183 AİLE, KADIN, ÇOCUK VE ÖZÜRLÜ SOSYAL HİZMET DANIŞMA HATTI

Şiddete uğrayan ya da uğrama riski taşıyan ve desteğe gereksinimi olan kadınlara ve çocuklara, 7 gün 24 saat psikolojik, hukuki ve ekonomik alanda danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Yararlanabilecekleri hizmet kuruluşları konusunda bilgilendirerek, gereksinim duydukları hizmet türüne en kısa zamanda ulaşmalarını sağlamaktadır.

ŞÖNİM (ŞİDDET ÖNLEME VE İZLEME MERKEZİ)

  -Dayanışma anlayışı esastır. Telefon/yüz yüze başvuru, Barınma, hukuki, psikolojik danışmanlık, İş ve sağlık konularında destek, Konukevleri için ilk iletişim noktaları, Ücretsizdir.

Kadın Konukevleri: Fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara uğrayan kadınların, psiko-sosyal ve ekonomik problemlerinin çözümlenmesi sırasında varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geçici bir süre kalabilecekleri yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır.

KONUKEVİNE KABUL İŞLEMLERİ

İl/ilçe ASP Bakanlığı Müdürlüğüne veya ŞÖNİM e başvuru yapılır. Sosyal çalışmacı, mağdur ile görüşerek, olaya ilişkin bilgi alır ve sosyal inceleme raporu hazırlar. Gerekli rehberlik ve yönlendirme yapılır. Kadının başvurusu değerlendirilerek karar verilir. Kadının, konukevine kabulüne karar verilmesi durumunda Sosyal inceleme raporu konukevine faks ile iletilir. Kadının, konukevine güvenli bir şekilde nakli yapılır. Kadının başka bir yerdeki konukevine nakli gerekiyorsa. Dosya Aile ve Sosyal Politikalar Genel Müdürlüğüne fakslanır. Uygun görülen konukevine güvenli biçimde gönderilmesi sağlanır. Sosyal çalışmacı ve/veya psikolog, kuruluşa gelen kadına kalacağı yatak, kullanacağı dolap, banyo, mutfak gibi yerler gösterir ve kurumda kalan diğer kadınlarla tanıştırır. Konukevinin kurallarını, gizlilik ilkesini ve toplu yaşam kurallarını açıklar. Kadına, kuruluş ilkelerine ve kurallarına uyacağına dair bir taahhütname imzalatılır. Şiddete karşı bir dizi mücadele vardır… TÜBAKKOM şiddete karşı mücadele etmektedir. Sivil Toplum Kuruluş’ları, Üniversiteler, Devlet kurum ve kuruluşları vb bu konuda çalışmalar yapmaktadır.