Haber-Yorum: Trafik yaşamında insanların ne kadar hoşgörü veya hoşgörüsüzlük içinde olduklarını yaşanan veya karşı karşıya kalınan olaylarda da görebiliyoruz.
Otomobile binen (bazı sözümüz ona ve onlara kültürlü kültürsüzlerin) trafik teröristleri tüm  yolların kendilerine tahsis edildiği duygusuyla kural tanımadan ve de diğer araçların da can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürerek yol aldıklarına sıkça rastlıyoruz.
Trafik canavarı bu nedenle hep görevde ve can alıyor, ocak söndürüyor, sakat bırakıyor.

Bu canavarların dışında bir de park konusunda her türlü konumda araçlarını park edip çekip gidenler ve çevredeki ulaşımın aksamasına yol açanların yarattığı ayrı bir terör var. Kavşak içine araç park edenler bu konuda birinci sırada geliyor.  Kavşak içi trafiği felce uğratan bu parklar yetmezmiş gibi park eden araçların yanına ikinci ve hatta üçüncü sıra park edip, direksiyonunda oturan şehir eşkiyalarına sıkça rastlıyoruz. Kdz. Ereğli'de Atatürk Anıtı karşısında kavşak bu işgalleri sıkça yaşanmakta ve her geçen gün de bu kavşak alışkanlık yaratan sürücülerin parkları ile geçit vermez duruma düşürülmektedir.

Trafik kurallarının tüm sürücüler tarafından tam olarak uygulanması durumunda işsiz kalıp süresiz izine çıkacak olan trafik canavarına acıyan trafik teröristlerinin artmasının yarattığı  endişe, ne yazık ki tükenmiyor.
Kimi olaylar da var ki, "pes yani!" dedirtiyor. Ana yol üzerindeki tali yolu kapatacak şekilde aracını park etmekten kaçınmayanlar, ulaşımın kesilmesi nedeniyle yangın başta olmak üzere, vatandaşların can ve mal güvenliklerini tehlikeye atmaktan kaçınmıyorlar.İşte öyle bir fotoğraf var haberimizde. Bu fotoğraftaki araç tali yolu ana yol ile birleştiren noktaya park edilmiş ve sürücüsü de çekip gitmiş. Tali yoldan ana yola çıkmak isteyen veya bunun tam tersi ana yoldan tali yola girmek isteyen araçlar geçememiş ve beklenen onca süre zarfında aracın sürücü tarafındaki camına aşağıdaki ifadelerin yer aldığı yazı asılmış.

"Böyle yolun ortasına araba bırakmak herkesin harcı değil. Mükemmel bir park yapmışsın. Bir daha bu araba böyle bu girişi kapatırsa arka taraf parçalandığında hiç kimseyi arama. Buradan nasıl dönüleceğini hiç düşünmedin mi?"

Atalarımız "kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma" diye öğüt vermişler. Ne ilginç atalarımızın söyledikleri sözler üzerinden yüzyıllar geçse de hep gerçek kalıvermiş.