ADD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Semih Özkök yazılı açıklamasında 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı ile ilgili düşüncelerini ifade etti.

Özkök; "Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığını tehlikede gören Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919?da Samsun?a çıkmış, 21-22 Haziran?da Amasya?da bir genelge yayınlayarak ?İstanbul Hükümeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir? ?Milletin bağımsızlığını, milletin azim ve kararı kurtaracaktır? diyerek Kurtuluş Savaşını başlatmıştır" sözleriyle başladığı açıklamasına şöyle devam etti:

27 Aralık?ta Ankara?ya gelen Mustafa Kemal 23 Nisan 1920?de T.B.M. M? yi açmıştır. T.B.M.M , hem Kurtuluş Savaşı?nın yönetileceği merkez, hem de egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun göstergesiydi.          Egemenlik; yani yönetme yetkisi böylece millete geçmiş oluyordu. Meclis olağanüstü yetkilerle donatılmıştı. Meclisin Başkanlığına Mustafa Kemal getirildi.

Meclisin kurulması aynı zamanda 600 yıllık Osmanlı saltanatının da sonu anlamına geliyordu.

 Amaç 1. Dünya Savaşından yenik çıkmış, orduları dağıtılmış, emperyalist ülkeler tarafından işgal edilmiş bir imparatorluktan, ulusal güçleri harekete geçirerek dünyanın ilk Kurtuluş Savaşını başarıyla bitirmekti.

Kurtuluş Savaşı başarıldığı zaman bağımsız bir Türk Devleti kurulacaktı. Ümmet toplumundan çağdaş, laik, bir toplum yaratılacak,  Türk Milleti milletler ailesinin eşit ve saygın bir üyesi olacaktı. Nitekim de öyle oldu.

23 Nisan 1.yılından başlayarak coşkuyla anıldı. 1929 yılında 23 Nisan?ı içine alan bir hafta Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. 23 Nisan 1935?te Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kabul edildi.

Günümüzde ise 90 yıl önce kayıtsız şartsız egemenliğe kavuşturulmuş olan bir ulusun egemenliği hem de ?Ulusal Egemenlik Haftası?nda ?Anayasa değiştirilmesi? safsatası ile elinden alınmaya çalışılmakta , aralara yerleştirilen, sıkıştırılan, gizlenen  bentler ve maddeler ile, ulus egemenliğinden çıkılıp siyasi taraflılık egemenliğine doğru  gidilmektedir.

Bütün bunlarda yetmezmiş gibi Anayasa tartışmalarını perdelemek , değişiklikteki olumsuzlukları örtmek ,maksadı ile ?Başkanlık Sistemi? tartışmaları da gündemi bulandırmak üzere özel bir araç olarak bilinçli bir şekilde kullanılmaktadır.

Yine ?Ulusal  Egemenlik Haftası?nda meclis alt komisyonlarında alelacele geçirilmeye çalışılan ?silah kullanma yaşı ve yöntemleri? ile ilgili yasa da bir oldu bitti ile çıkartılmak üzeredir.

Bu yasa ile silah kullanma yaşının indirilmesinin ötesinde , silahın elde edilmesindeki izin süreci Milli Savunma Bakanlığından alınıp silah kullanan kurumlara  (emniyet , özel güvenlik kurumları , bankalar v.b.) devredilmektedir.Böylece yıpratılmaya gayret edilen silahlı kuvvetler  güvenliğinden uzaklaşılıp polis devletine doğru atılacak adımlarında hızlandığını görmekteyiz.

Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramını coşku ile kutlamaya çalıştığımız bu günlerde , kayıp çocuklarımız, kaçırılan çocuklarımız, zorla çalıştırılan , emeği sömürülen çocuklarımız,  silah kullanımı nedeni ile  çocuk yaşta  ölen, yaralanan, sakatlanan çocuklarımızın da sızılarını derinden hissetmekteyiz.

Bizler Atatürkçü Düşünce Derneği yönetici ve üyeleri olarak bu konulardaki, uyanık ve dik durma tavrımızı daima sürdürmeye kararlı olduğumuzu ve gözümüzü bile kırpmadan Cumhuriyetin ve Ulus Egemenliğinin önüne çıkartılacak engelleri aşmadaki kararlılığımızı  bir kez daha yinelerken , Ulusumuzun geleceği Çocuklarımıza armağan edilen bayramımızı kutlar , tüm ulusumuza esenlikler dileriz.