Bir süredir yurt dışındaydım, binlerce kilometre uzaklıktan Ereğli'yi gözlemledim.

Gerçekten acı ama çok gerilerde kalan Kdz.Ereğli'de, sürünerek günü kurtarmanın hesapları yapılıyor.

Kaybeden mi, Ereğli halkının ta kendisidir.

Fotoğraf çektirmek için yarış yapanlar, gittikleri cenazelerde bir araya gelip objektiflere sırıtarak poz verenler ve bu fotoğrafları sosyal medya hesabından, "Yalnız bırakmadık", "Cenazeye katıldık", "Oradaydık", "Çalışıyoruz", "Başsağlığı diledik" algısı artık komik olmaktan çıktı rezillik boyutuna ulaştı.

İnsanların acılı gününde samimiyetle yanlarında durmak lazım, şov yapmak için cenazelere gidiliyorsa bu günahtır.

Günaha girmeyin.

*

Ramazan ayında iftar yemekleri düzenleniyor.

Davet edilenler gittikleri programa yanlarında akrabalarını, dostlarını, arkadaşlarını da alarak götürüyor.

Gelin iftar yemeğiniz benden.

Kim veriyor yemeği, o, bu, şu.

Kime ne!..

Rezillik diz boyu.

Yok bir de bunlarda hiç utanma da yok.

*

Yine iftar programlarına son model araçları ile gidenler var, aylık belirli bir rakam ekonomik geliri olanlar var.

Bizim ilçe protokolü zaten iftar programlarında.

Bence bu uygulamalar artık kaldırılmalı.

Birbirimizi ağırlayalım, dostlar alışverişte görsün, fotoğraf verdik, Allah kabul etsin.

Ramazan dayanışmadır, paylaşmadır, ihtiyaç sahiplerinin yanında olmaktır, onların sofrasını zenginleştirmektir.

Odalar, sendikalar, kurumlar, üyelerine, yakınlarına, protokole iftar veriyor.

Bence ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile tespit edilen ihtiyaç sahiplerine bu iftarlar verilse daha hayra geçer.

*

TOKİ'nin Ereğli'de emeklilere yönelik planladığı ve bizim çok kıymetli, harikalar yaratan bazı yöneticilerimizin beceremediği proje hafızalarda yerlerini koruyor.

Süreci yakından takip eden bir gazeteci olarak yaşanılanlara isyan etmemek elde değil.

TOKİ şimdi Gökçebey'de onlarca konutu hak sahiplerine dağıtacak.

Zonguldak il genelinde TOKİ çalışıyor, insanlar ev sahibi oluyor.

Ama Ereğli yine yok!..

Bu Ereğli halkı TOKİ'nin bu imkanlarından neden faydalandırılmıyor.

Bizimkiler sosyal medyada görevlerini yerine getiriyor.

*

Vizyon yoksa günü kurtarmak için çaba harcanıyorsa bu kendini kandırmaktan öteye gitmez.

Ereğli ve Alaplı ilçelerinin yanı sıra farklı bölgelerden de sağlık hizmeti alan Kdz.Ereğli Devlet Hastanesi'nde kardiyoloji doktorları sadece tanı koyabiliyor, anjiyo veya farklı bir tedavi yöntemi uygulanacaksa farklı İl'lerdeki hastanelere yönlendiriliyor.

İlçedeki Özel Echomar Hastanesi anjiyo, by-pass ameliyatı yapabiliyor, kocaman Devlet Hastanesi'nde bu hizmet verilemiyor.

Şimdi suçlu kim, hastane yönetimi mi?

Siyasiler mi?

Arada sırada uğrayıp hal hatır sorup gidenler mi?

Şakır şakır devletten parasını alan yöneticiler mi?

Yoksa yine suçlu biz miyiz?

*

Ereğli'de bir yanık ünitesi yok.

Yaşanan iş kazalarında hayatlarını kaybeden insanlarımız var.

Türk Metal Sendikası, Genel Maden İşçileri Sendikası, Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir sürü firma var, bunlar bir araya gelip Ereğli Devlet Hastanesi'ne bir yanık ünitesini kurup bu bölge insanının hizmetine sunamaz mı?

Tabiki sunar!...

Ama bunu yapacak yönetici, masaya yumruğunu koyacak, duruşu olan iş bitirecek irade lazım.

*

Muhtar bile olma hakkı olmayanların kendilerini dev aynalarında görerek kendilerini Ereğli'nin sahibi görme, dizayn etme, meydanı boş bulup doldurma çabalarını Ereğli'de ve Ereğli dışındaki yerlerde izleyenler de benim gibi şaşkınlıklarını gizleyemiyor.

Bir de bunları öven, destek veren, medet umanlar var.

Yani bunlar akıllı diğerleri akılsız.

*

Ereğli Hükümet Konağı, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi hizmet binaları ihaleye çıktı ancak artan maliyetler, belirtilen rakamlar nedeniyle süreçler sıkıntılı, ihaleye giren olmadı, girildi ancak şartlar oluşmadı.

Sonuçta yıllardır yapılamayan, söz verilip, nutuk atılan, başladı, başlıyor, yapıyor, ediyor denilerek gerçekleştirilemeyen projeler, gündeme girmeye başladı.

Kimin sayesinde, kimler var bunun altında?

Kimler koşturuyor, kimler mücadele ediyor?

Herkes kendine göre bu işleri lehine çekmeye çalışıyor ya, çok ilginç.

Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir durumu var.

Kazanan Ereğli olsun...

*

Bir de bir kanun çıkarılsa da şu eski olanlar artık şu eski ünvanlarını kullandırılmasa.

Eskiden dükkan sahibiydim, eskiden yöneticiydim, eskiden şuydum, eskinin eskisiyim...

Bir de bu eskiler halen daha yeni olmak için çaba harcıyorlar ya.

Adı üzerine artık eski...

Yenileri gelmeli...

*

Hatalarından ders almayan, kendi suçlarını hatalarını görmeyen, eksiklerini gidermeyip karşısındakini suçlayan, hatayı hep karşısında arayan, şikayet eden, arkasından film çeviren, önünü kesen zihniyet eninde sonunda tarih olur...

Sayfalar bir sürü örnekleri ile doludur...