Milattan önce 7. yüzyılda komutan Tios ile birlikte gelenler tarafından kurulan Filyos?tan tarih fışkırıyor. Filyos?ta ortaya çıkan bulgular burasının önemli bir balık ticaret merkezi olduğunu ortaya çıkardı.  Dört yıldır yaz aylarında kısıtlı imkanlarla kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Sümer Atasoy bu zengin tarihin ilgisiz bırakılmasından yakındı.

 

 

FARKINDA DEĞİLLER

 

Karadeniz kıyılarında ve Filyos?taki çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sümer Atasoy  Zonguldak?ta KGD?de yaptığı toplantıda şunları söyledi; ?Burası tek bozulmamış antik kent. Biz Türkiye?de Karadeniz üzerinde çalışan dört kişiyiz. 1976?dan beri Karadeniz?de çalışmalar yaptım. 2006 yılından itibaren de burada kazı yapıyorum. Önce Ereğli Arkeoloji Müzesi ile ortak çalışma yaptık, sonra Trakya Üniversitesi adına bu çalışmaları yapıyorum. Trakya Üniversitesi?nden önümüzdeki sene ayrılacağım. Karaelmas Üniversitesi adına bu kazılar devam edecek. Bu antik kent Türkiye?de tek örnek. Mutlaka yapılması gerekli, araştırılması gerekli çünkü bir takım sürprizlere gebe bir yer. Burasını ihtimamla korumalıyız. Ama kimsenin umurunda değil. Ne Filyos halkının ne yöneticilerin, ne de Zonguldaklıların. Destekleyenler var ama yeterli değil. Filyos halkı ile beraber bu kültürel mirası korumazsak bir şey yapmamız mümkün değil. Türkali tarafına bir iskele yapıldı. Orasını Demir Çelik?e kiralamışlar. Kömür ve Demir yüklü gemiler gelecek, boşaltma yapacaklar. Onun yanında da hemen plaj var. Bu plaja insanlar nasıl girecek. İnsanlar bunu dile getiriyorlar, boşver bize para lazım diyorlar. Öbür tarafta Filyos Limanı yapıldığı zaman orası da kirlenecek.

Bu sene Filyos Belediye Başkanı ile bir sürtüşmemiz oldu. Kendisi Çaycuma?dan gelen ve Filyos?a giren Fiyato?nun önünden geçen yolun genişletilmesini istiyor. Bunun genişlemesinin mümkün olmadığını, buranın sit alanı olduğunu ve eğer yol genişletilirse orada bir buluntu çıkacağını söyledik. Yolun yapılması için ısrar ettiler. Bu nedenle medyaya düştük. Sonunda kültür bakanı aradı. Müsteşar yardımcısı ve iki tane yüksek düzeyde daire başkanı geldi. Belediye Başkanına hayır diyemediler, bana hayır diyemediler. Bana 60 bin TL fazla para verdiler, kaz dediler. Sonuçta kazdık ama mezarlar çıktı, Roma dönemine ait su yolları çıktı. Şimdi anıtlar kurulu yolun yapılıp yapılmadığına karar verecek. Ama iki kere red etmiş, hayır diyor. Buradan yol geçmez diyor. Bir çay içmek için arkeoloji kültürünü mahvetmek istiyorlar?

 

FİLYOS BALIK KENTİ

Efsaneye göre kent, M.Ö.7.yüzyılda kurulmuştur. Tarihi boyunca değişik isimlerle (Tios, Tieion, Tianon, Tium) anılmıştır. Kentin kurulduğu dönemde bu bölgede Kaukan adında bir yerli yaşamakta idi. Tarihi boyunca siyasi güç oluşturamayan ve Ereğli ile Amasra'nın gölgesinde kalan kent, Roma döneminde M.Ö.70 yılında yakıldı ve yağma edildi. Daha sonra yeniden inşa edildi ve bir ticaret ve balıkçı kenti olarak yaşamını devam ettirdi. Yörede mısır ve üzüm yetiştiriyor, bol miktarda torik ve palamut avlanıyordu. Bu ürünler gerek deniz ve gerekse Filyos çayı yoluyla gemilerle ihraç ediliyordu. Kent, Bizans döneminde M.S.5.yüzyılda önemli bir dini merkez oldu. Selçuk ve Osmanlı dönemlerinde ise (14.15.yüzyıl) giderek önemini yitirdi ve küçük bir balıkçı köyüne dönüştü. Bugün Filyos beldesinin bulunduğu alanda eski kentten toprak üstü kalıntı olarak Roma, Bizans ve orta çağ dönemlerine tarihlenen Kale, sahil surları, su kemeri, tonozlu galeri, tiyatro, savunma kulesi ve çeşitli mezarlar görülebilmektedir.
İlk yerleşim yeri, kentin kuzeyindeki kale tepesi üzerindedir. Bugün burada ortaçağ kalesine ait duvarlar ile Helenistik-Roma dönemlerine tarihlenen kule kalıntısı bulunmaktadır. Kalenin duvarları 2003 yılında yenilenmiştir.

Kale tepesinin doğusunda, bugün elektronik-Radar Mevzi Komutanlığının yer aldığı Doğu tepesi üzerinde, mermer sütun ve kaidesi, mermer yazıtlı levha, taş lahitler ve tuğla mezarlar ortaya çıkarılmıştır.
Kale Tepesinin batısında yer alan eski limana ait denizin içinde 6 metre genişliğinde ve 100 metreden fazla uzunlukta iki mendirek kalıntısı bulunmaktadır.
Eski limanın başladığı noktadan itibaren Kent içine doğru uzanan sahil suru bulunmaktadır. Çeşitli dönemlerde tamir edilerek kullanılan surun kalınlığı 1metre mevcut yüksekliği ise 5 metredir. Bugün surun ancak 50 metrelik bir bölümü görülebilmektedir.
Ateş Tuğla Fabrikasının doğusunda, dört kemerli bir su kemeri kalıntısı ve tuğladan yapılmış tonozlu bir galeri bulunmaktadır. Burasının büyük bir yapının ait bölümü olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca fabrikanın 1945-46 yıllarındaki ilk yapımı ve sonraki yıllarda yapılan ilave inşaatlarında ortaya çıkarılan pişmiş toprak küpler, mimari, parçalar, mermer kilise levhaları, mermer sütun kaideleri bugün fabrika bahçesinde koruma altındadır. Kentin güneyindeki yamaca yaslanmış tiyatro Roma dönemine aittir. Taş oturma sıralarının bir bölümü sökülerek, geç dönemlerde yapılan inşaatlarda kullanılmıştır.

KARADENİZ?İN EFES?İ

Atasoy kazıların daha geniş zamanda ve imkanlarda yapılması durumunda uluslar arası alanda büyün yankı uyandıracağını belirterek şunları söyledi; ?2006 yılında yapılan çalışmalarda eski kentin toprak üstü kalıntıları tespit edildi. Envarterleri ve çizimleri yapıldı. Fotoğrafları çekildi, kent planı çıkarılmaya başlandı. Toprak altında bulunan yapılar ise jeoelektrik ve radar ölçümleri ile tespit edildi. Bu alanlarda araştırma çukurları (sondaj) açıldı. Sahil surunun güneyindeki tarlalarda yapılan radar ölçümlerinde eski kentin yapıları tespit edildi. Buradaki sondajlarda, Hellenistik Devir'e tarihlenen sur duvarları, Roma-Bizans dönemine ait yapı kalıntıları, Roma dönemi sikkeleri ve çanak-çömlek parçaları ortaya çıkarıldı. Su kemerinin hemen yakınında ise; anıtsal bir meydan çeşmesi olması muhtemel bir yapı bulundu Tiyatroda yapılan temizlik çalışmalarında; mermer iki heykel parçasına rastlandı. İki yazıt-bilimci tarafından, bugüne kadar yörede bulunmuş ve Ereğli müzesinde mevcut tüm Hellence ve Latince yazıtlar arşivlendi. Yazıtların değerlendirilmelerine başlandı. Ayrıca bir uzman grubu tarafından, ortaya çıkan tüm küçük ve büyük buluntuların yapı kalıntılarının çizimleri yapılmaktadır. Tios Kentinin araştırılması ve kazılması, Karadeniz tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşmaktadır. Çünkü Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında kazılan ilk ve tek antik kenttir. Buradan elde edilecek bilgi ve belgeler büyük önem taşımaktadır. Toprağın hemen altında yolları, meydanı, hamamı, dini yapıları, evleri depoları, dükkanları, mezarlarıyla büyük bir kent ortaya çıkarılacaktır?