Unutulmaya yüz tutmuş Türklerin 4 bin yıllık zeka ve strateji oyunu mangala, Kilimli Anadolu Lisesinde tekrar canlandırılıyor.

Hunlardan Sakalara, Göktürklerden Karahanlılar’a, Selçuklulardan Osmanlılara 4 bin yıldır oynanan, Türklerin, zeka ve strateji oyunu mangala, oyuna gönül verenlerin çabalarıyla gravürlerden çıkarak yeniden oynanmaya başlandı. Kilimli Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni İbrahim Tazeoğlu ve Tarih Öğretmeni Ahmet Mangan’ın çabalarıyla okulda yaygınlaşan geleneksel oyun, öğrenciler tarafından ilgi odağı oldu ve kısa sürede benimsendi. Okulun Spor Kulübü tarafında oyunun teşvik edilmesi amacıyla, daha sonra geleneksel hale getirilmesi düşünülen “Kilimli Anadolu Lisesi 1. Mangala Turnuvası” düzenlendi. Yoğun katılımla gerçekleştirilen turnuva sonucunda yapılan ödül töreniyle dereceye giren oyunculara çeşitli ödüller ve tüm katılanlara katılım belgesi verildi. Bu yılki “Kilimli Anadolu Lisesi 1. Mangala Turnuvası”nın galibi Hakkı Bayrak oldu.
NASIL OYNANIYOR?
Açıklamaya göre, mangala günümüzde "bao", "deka", "wari", "owari" gibi isimlerle Doğu Asya`dan Afrika`ya kadar geniş bir alanda oynanıyor. Türkçede "dokuz kumalak", "dokuztaş", "kuyu" ve "güç" adıyla da anılan mangalaya öz Türkçe`de "dokuz kumalak" denmesinin sebebi, oyunun Orta Asya`daki Türk çobanları tarafından geliştirildiğinin ve çobanların oyunu kumalak denilen, zeytine benzeyen keçi ve koyun tezekleriyle oynadıklarının kabul edilmesinden kaynaklanıyor. Oyunun en önemli özelliği, her yaş ve kesimden insan tarafından oynanabiliyor olması ve oynayabilmek için mekana ve malzemeye bağımlı kalınmaması olarak biliniyor. Toprağa 6 çukur açılarak etraftan toplanan taşlarla da oynanabilen mangaladaki taşlar, tarım toplumlarında "tohum" olarak adlandırılırken Türkler bu taşlara "asker", çukurlara da "otağ" isimlerini vermişlerdi. Hareket etmek anlamına gelen "mankala" kelimesinden türeyen mangala, 48 taş ve 2 oyuncu ile oynanıyor. Mangala tahtasında, 12 çukur ve oyuncuların kazandıkları taşları koymaları için 2 hazine bulunuyor. Her oyuncunun önünde 6 adet çukur ve sağ taraflarında ise kazandıkları taşları koyabilmeleri için birer hazine mevcut bulunduruluyor. 24 taşa sahip olan oyuncu bu taşları kendi önündeki 6 çukura 4`er adet dağıtır. Oyun kurayla başlar. Oyunun sonunda en az 25 taş toplayan oyuncu oyunu kazanmış olur. İlk oyuncu kendi tarafındaki 6 çukurdan birini seçer ve taşları saatin tersi yönünde sıradaki çukurlara birer birer bırakarak ilerler.  Oyuncu elindeki son taşı kendi hazinesine bırakırsa, bir kere daha oynama hakkı elde eder. Eğer son taş oyuncunun kendi tarafındaki boş oyun çukuruna denk gelirse bu boş çukurun karşısındaki rakip çukurda bulunan tüm taşları kazanır ve kazandığı bu taşlar son bıraktığı taşla beraber oyuncunun hazinesine geçer.
Bir taraftaki tüm çukurlar boşaldığında oyun biter ve rakip taraf, kalan tüm taşları kazanmış sayılır. En çok taşı toplayan, oyunu kazanır.”