“Kdz. Ereğli tarihine ilgisiz”  diye yazıya başlasam haksızlık mı etmiş olurum? Dünyanın kendi ve güneşin ekseninde döndüğünü Galile’den 12 .bin sene önce ifade eden Eflatun’un Akademi’sinde Rektörlük yapan Ereğlili Herakliedes’i tanıtmayan, Gazi Alemdar Müze Gemisi’ne “İstiklal Madalyası” verilmesi için gösterilen çabalara destek vermeyen, kömür kaşifi Uzun Mehmet için Zonguldak Belediyesi’nin aldığı resmi kutlama programı gibi bir girişimde bulunmayan, kömürün bulunduğu Köseağzı değirmenine sahip çıkmayan, Ereğli’nin mitolojik tarihi zenginlikleri üzerinde ciddi araştırma çalışması için harekete geçmeyen bir Ereğli’de yaşıyoruz. Ereğli ve çevresini bir bütün olarak göremeyen anlayışın, var olan tarihi  koruma sorumluluğundan çok uzağa düştüğünü, işte Balı Mahallesi’ndeki su kemerlerinin kaderine terk edildiği de ortaya koyuyor. Bu tarihi su kemerleri yıkılmak ile karşı karşıya. Kimsenin dikkatini çekmeyen su kemerlerinin turizme kazandırılması için 2015 yılında yayımladığımız bir habere sizleri götüreceğim.

Aradan koskoca üç yıl geçmiş ama en küçük bir ilgi ve çalışmanın yapılmadığı su kemerleri ile ilgili olarak Balı Mahalle Muhtarı Hüseyin Yılmaz, “O haberi yayımladığınız zaman ben dönemin kaymakamı beni çağırdı. Kendi tarihimize sahip çıkalım demenin  karşılığında  ilgi görmedim. Su kemerleri yıkılıyor ve kimse ilgilenmiyor. Şimdi tek umudum kaldı o da yeni görevine başlayan Kaymakam Sayın Kaymakam İsmail Çorumluoğlu’na gideceğim  ve su kemerlerini görmeye davet ederek, ilgi ve desteğini isteyeceğim” dedi.

İşte Ereğli’nin tarihine sahip çıkılmamasının acı bir itirafı.


**

24 Ağustos 2015 tarihinde Gazeteniz Önder’de yayımlanan  “TARİHİMİZE SAHİP ÇIKAMIYORUZ" başlıklı haberimiz:

Kdz. Ereğli’nin Balı Mahallesi’ndeki su bentlerinin bulunduğu alanın doğal park olması talebi var.

**Bizanslılar döneminden kalma olduğu öne sürülen su bentlerinin bulunduğu alanda Gazeteniz Önder’e açıklama yapan Muhtar Hüseyin Yılmaz,   “Bu gördüğünüz su kemerleri yalnız bir rivayete göre de burada bir şehir varmış, bu şehrin giriş kapısı olduğu söyleniyor. Burada 4 tane kavim yaşamış bizden önce son olarak Bizanslılar varmış. Biz bunun su kemeri olduğunu biliyoruz. Çünkü Ereğli’ye Kandilli istikametinden gelen su bu kemerlerin üzerinden geçiyor. Su kemerleri Kandilli’den Ereğli’ye gidiyor. 4 kavim yaşamış, Fenikeliler, Cenevizliler, Rumlar ve Bizanslılar yaşamış”  dedi.

Hüseyin Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: 

“Belediye Başkanımız buraya yol yaptı ve burayı doğal park yapacağını söyledi, anıt yapacağını söyledi. Şimdi bizim isteğimiz buranın koruma altına alınması, defineciler buraya zarar veriyor, biz burayı koruyamıyoruz. Yani tarihimize sahip çıkamıyoruz.  Ben Anıtlar Kurumundan rica ediyorum buralara sahip çıkması için.

Burada 4 adet su kemeri vardı 2 tane kalmış yıkılmış zamanla. Buradan çevre yolu geçti o da biraz zarar verdi kemerlere. Çünkü hafriyatı üzerine yıkıldı. Arkasından çevre yolu geçiyor, bu gördüğünüz hafriyat yolun hafriyatı. Zonguldak’tan Balı Köyüne yapılacak yol bu. Yol zarar verdi kemerlere biz yolu durduracaktık hatta, Kaymakam beye falan ilettik ama yolun açılması için de fazla sesimizi çıkartmadık. Biz buralara sahip çıkamıyoruz.

Bir rivayete göre de burada Batık Şehir olduğu söyleniyor. Turan Efe var profesör bizim buralı onda daha fazla bilgiler var burayla ilgili. Onu davet ettik buralarda ilgili bizi aydınlatacak.”

Haber: Eyüp Bektaş


İLGİLİ HABER LİNKİ:
www.ereglionder.com.tr/genel/tarihimize-sahip-cikamiyoruz-h61297.html