GMİS taşeronda çalışan madencilerin haklarını gündeme taşıyarak muhataplarını duyarlı olmaya davet etti.

 

 

MÜCADELEYE DESTEK. Taşeron şirketler; iş güvencesiz, örgütsüz, keyfi uygulamalarla kuralsız bir çalışma düzenini dayatmakta ve sadece kâr amacı ve ticari endişelerle çalışanlar üzerinde baskı uygulamaktadırlar. Taşeron şirketlerde çalışan maden işçilerinin mücadelelerini desteklediğimizi ve sorunları çözülünceye kadar her an yanlarında olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.

 

GMİS Genel Başkan Eyüp Alabaş, TTK Kozlu Müessesesi bünyesinde faaliyet gösteren taşeron şirkette çalışan maden işçilerinin haklarını alamamaları ve dayatılan kölelik düzenine tepki olarak iş bırakma eylemi başlattıklarını bildirdi.

 

Alabaş, taşeron şirketlerin acı örneklere ve tüm uyarılara rağmen, yüzlerce maden işçisinin hayatını yakından ilgilendiren bir iş kolunda yine iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almadan, işçilerini eğitmeden ve haklarını vermeden çalışmalarını sürdürdüklerine dikkat çekti ve  “TTK için zaman ve ciddi ekonomik kayıplara neden olan taşeron uygulamasından mümkün olan en kısa sürede vazgeçilmelidir” dedi.

 

Alabaş’ın yazılı açıklaması şöyle;

 

“Türkiye Taşkörümü Kurumu (TTK) bünyesinde alt işveren olarak faaliyet gösteren ve yerin yüzlerce metre altında uzmanlık gerektiren bir faaliyet olan hazırlık, tamir-tarama işlerini ihaleyle alan taşeron şirketlerin; tüm uyarılara ve yaşanan acı olaylara rağmen iş güvenliği önlemlerini yeterince almadan ve işçilerinin haklarını görmezden gelerek çalıştıkları bugün bir kez daha net bir biçimde ortaya çıkmıştır.

TTK Kozlu Müessesesi’nde hazırlık işlerini yapan taşeron şirket çalışanları, 27 Haziran 2011 tarihinde, kendilerine dayatılan kölelik düzenini protesto etmek amacıyla iş bırakma eylemi başlatmışlardır.

17 Mayıs 2010 tarihinde TTK Karadon Müessesesi’nde taşeron şirketin çalıştığı -540 kodunda hazırlık çalışmaları sırasında meydana gelen grizu faciasında taşeron şirkette çalışan 30 maden işçisi arkadaşımızı kaybettik. Gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu müfettişlerince hazırlanan raporda, gerekse bilirkişi raporunda taşeron şirketin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadan çalıştığı, uzmanlık gerektiren maden işkolunda faaliyet gösteren işçilerini eğitmeden çalıştırdığı ortaya konmuştur.

 

TAŞERON BAŞARILI OLAMADI

Hazırlık işlerini yapan taşeron şirketler TTK’nın imkan ve kabiliyetlerini kullanarak işi yürütmeye çalışmalarına rağmen başarılı olamamışlardır. Taşeronlaşmayla TTK, hem mali açıdan hem de zaman açısından ciddi zararlara uğramış, bunun da ötesinde telafisi mümkün olmayan kayıplara yol açılmıştır.

Tüm bu acı örneklere ve tüm uyarılara rağmen taşeron şirketler, yüzlerce maden işçisinin hayatını yakından ilgilendiren bir iş kolunda yine iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almadan, işçilerini eğitmeden ve haklarını vermeden çalışmalarını sürdürmektedir.

Geçmişte yaptığımız tüm uyarılara rağmen yaşanan acı olaylar ortadayken taşeron şirketlerin işi sadece “kâr” mantığıyla yürütmeye çalışmaları yeni facialara davetiye çıkarmaktadır.

 

DAYATMA

TTK Kozlu Müessesesi’nde hazırlık işlerini yapan taşeron şirket de maden işçilerine tartışmasız bir kölelik düzenini dayatmakta, haklarını almak için eylem yapan işçiler işsizlikle tehdit edilmektedir. Şirket yetkilileri, “Mevcut şartlar altında çalışmak istemeyen gider” anlayışında ısrar etmektedir.

İş güvencesinden yoksun şekilde haklarını yeterince alamayan, yerin yüzlerce metre altında canı-kanı pahasına çalışan maden işçileri, uğradıkları haksızlıklara, asgari düzeydeki ücretlerini tam olarak alamamalarına ve çalışma şartlarına karşı tepkilerini ortaya koymaktadırlar.

Taşeron şirket tecrübe kazanmış maden işçilerini, sadece ticari kaygılarla dönem dönem ve gruplar halinde işten çıkarmakta, yerlerine aldığı işçileri eğitmeden ocaklara sokmaktadır.

Dünyanın en zor ve riskli işkolu olan derin yeraltı madenciliğinde çalışma şartlarının yanısıra maden işçilerinin moral-motivasyonu önemlidir. Moral-motivasyonu olumsuz etkilenen maden işçileri, çalışmalarında verimli olamamakta, daha da ötesinde zaten yeterince sağlanmamış olan iş sağlığı ve güvenliğinde risk altında çalışmak zorunda bırakılmaktadır.

 

KURALSIZ ÇALIŞIYOR

Sendikamız, TTK’da bulunan taşeron şirketlerde örgütlenmiştir. Ancak taşeron şirket, Sendikamızın yetkisine itiraz etmiştir. Şirket, Sendikamızın madencilik işkolunda örgütlü olduğunu, kendilerinin ise “inşaat şirketi” olduğunu belirterek dava açmıştır. Yerin yüzlerce metre altında madencilik faaliyeti gösteren işçiler, inşaat işçisi değil maden işçisidir.

Şirketin bu itirazla aslında zaman kazanmaya çalıştığı ve madencilere dayattığı kölelik düzenini bir süre daha devam ettirmeyi amaçladığı ortadadır.

Taşeron şirketler; iş güvencesiz, örgütsüz, keyfi uygulamalarla kuralsız bir çalışma düzenini dayatmakta ve sadece kâr amacı ve ticari endişelerle çalışanlar üzerinde baskı uygulamaktadırlar.

Taşeron şirketlerde çalışan maden işçilerinin mücadelelerini desteklediğimizi ve sorunları çözülünceye kadar her an yanlarında olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.

 

UYGULAMADAN VAZGEÇİLMELİ

TTK için zaman ve ciddi ekonomik kayıplara neden olan taşeron uygulamasından mümkün olan en kısa sürede vazgeçilmelidir. Taşeron şirketlerde çalışan maden işçileri ise eğitim programları uygulanarak kurum bünyesine alınmalıdır. 160 yıldır olduğu gibi TTK, asli işi olan hazırlık, tamir-tarama işlerini yine kendisi yapmalıdır.

Başta, kurum yöneticileri ve siyasetçilerimiz olmak üzere sorunların çözümü konusunda herkesi duyarlı olmaya ve gerekli adımları zaman geçirmeden atmaya davet ediyoruz.”­­­­­­