Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi'ne ait Karadon Yeni Servis Kuyusu -540 kodunda taşeron şirketin yürüttüğü hazırlık çalışmaları sırasında meydana gelen ve 30 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan grizu faciasının ardından kurumun özellikle yeraltında taşeron uygulamasıyla ilgili tartışmalar sürüyor.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ile Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, taşeron uygulaması ile ilgili çeşitli değerlendirme toplantıları düzenliyor. TTK Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner'i ziyaret eden GMİS ve MMO heyeti, müessese yetkililerinden taşeron şirketin durumu ile ilgili bilgi aldı. Ardından GMİS Karadon Şubesi'nde bir araya gelen heyet, taşeron uygulamasında gelinen nokta ve neler yapılabileceği üzerinde görüş alışverişinde bulundu. GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, GMİS Karadon Şube Başkanı Neşat Cebeci ve şube yöneticileri ile MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı ve oda yöneticilerinin bir araya geldiği değerlendirme toplantısında konuşan GMİS Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, “Sendika olarak taşeron uygulamasının başladığı günden bugüne uyarılarımızı sürdürüyoruz. Yapıtek şirketi Karadon yeraltı hazırlık işleri için geldiğinde de eylemler yaptık, taşeron şirketi ocağa sokmadık. O günkü sendika yöneticilerimizin ve Maden Mühendisleri Odası'nın açıklamaları var. O günden bugüne yaşananları, bizler daha ilk başta 2004-2005 yıllarında anlattık. Ancak polisiye tedbirlerle taşeron şirket ocağa girdi ve çalışmaya başladı. Bizim o zamanlar büyük hazırlık servisimiz ile işletme hazırlık servislerimiz vardı. Bu arkadaşlarımızın verimli çalıştıkları bir dönemdi. Taşeron şirket, kurumun tüm olanaklarını kullandığı halde o arkadaşlarımızın gerçekleştirdikleri ilerlemeyi yapamadılar. Kurum, maliyet hesabıyla taşeron şirketleri ocaklara soktu ama aksine taşeron şirketler maliyetleri çok arttırdı. Ucuz yapılacak denen iş üç katı maliyete çıktı. İş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadığı için 30 arkadaşımızın da hayatına mal oldu. Özellikle yeraltı taşeron uygulaması kuruma ciddi zararlar verdi. Kurumun üretimi de olumsuz etkileniyor. Kazanın ardından şimdi taşeron şirket 6 aylık bir süre istemiş. Ancak 6 ayda da bu işi bitirebilmeleri mümkün değil. Genel başkanımızın ve yönetimimizin yaptığı açıklamalarda olduğu gibi biz kurum içinde taşeron şirket istemiyoruz. Sendika olarak Başkanlar Kurulumuzu toplayacak ve taşeron şirketlerin kurumdan çıkarılması yönünde mücadele için izlenecek yolu belirleyeceğiz. Bu sadece kurumumuz için değil Türkiye için örnek oluşturacak, emsal oluşturacak bir sonuca varacaktır. Bize, kurum çalışanlarına imkan verildiği takdirde biz taşeron şirketlerin yaptığı işin iki katını yapacağımızı biliyoruz. Bugüne kadar ki tüm teknik rakamlar bunu gösteriyor. Madenciliği en iyi TTK yapar. Daha önce ısrarla anlattıklarımız dinlenseydi de 17 Mayıs 2010 tarihindeki örnek gibi bir örnek yaşanmasıydı. Bizim bütün derdimiz üretimin artmasıdır. Daha çok üretim yapılabilmesidir” dedi.