Zonguldak Eğitim-İş Örgütlenme Sekreteri Ali Camcı,  Erzurum'un Pasinler İlçesi'nde sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan 23 yaşındaki kadın öğretmenin okuldan evine giderken saldırıya uğrayıp tecavüz edilmek istenme olayını kınadı. Camcı, kadın öğretmenin direnmesi üzerine 20 yerinden bıçaklanıp başının da taşla ezildikten sonra ölümüne terk edildiğine dikkat çekti.

 

Camcı yazılı açıklamasında şöyle dedi:  


”Bu insanlık dışı olayın gerçekleşmesini şiddetle kınıyoruz. Güpegündüz gerçekleşmiş bu olaydaki güvenlik zafiyeti, buna benzer olayların tekrarı konusunda bizleri endişeye düşürmektedir. Çünkü bugün kadını güvence altına alacak etkin bir yargı sisteminden yoksunuz. Devlet kadınını koruyamıyor; koruyamadığı gibi hayata katılımını daha da güçleştirerek dolaylı yollardan bu mağduriyetini tetiklemiş oluyor. Ülkemizde birçok bölgede her gün yüzlerce kadın cinsel istismara ve tecavüze uğruyorken, kadına karşı ayrımcılığı kurumsallaştıran, ataerkil düzeni meşru kılan anlayış egemenliğini artırarak sürdürüyor.


Bugün sözleşmeli öğretmenlerimizin çalışma koşulları da son derece kaygan bir zeminde bulunuyor ve hiçbir şekilde güven vaat etmiyor. Ücretli ve sosyal güvenceden yoksun şekilde çalışan sözleşmeli öğretmenlerimiz, yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürerken, diğer yandan da asgari haklarını elde etmek için mücadele veriyorlar. Bu mücadele içindeyken, devlet için neredeyse görünmez hale geliyorlar. Bugün Erzurum’da saldırıya uğrayan ve gasp edilen genç öğretmen bunlardan yalnızca biri ve bir kadın olarak da bugün korunamadı. Çünkü ülkemizde şiddet, taciz ve tecavüz gibi konular ciddi sorunlar arasında yer almasına rağmen, hala tabu olarak görülüyorlar. Üzerine konuşulması ayıp sayılıyor, toplum içinde sindirilmeye çalışılıyor. Bazı acı olayların ve ölümlerin yaşanması bu sorunu görünür kılıyor; ancak iş işten geçmiş oluyor.


Daha önce de öğretmenlerimizin yaşadığı cinsel istismar ve tecavüz olaylarında tecavüzcülerin yeterli cezayı almamaları ya da erken salıverilmeleri, hukuk sistemimizde tecavüzcüyü koruyan bir anlayışın varlığına işaret etmiştir. Üstelik bu anlayıştan yararlanan saldırganlar, şiddet eylemlerini sürdürmeye devam etmektedirler. Suçluların aramızda dolaşması ise, kadınları tecavüz korkusuyla yaşamaya mecbur bırakmaktadır.


Yetkilileri, sorumluların bir an önce bulunmaları ve hak ettikleri cezayı almaları için gerekli çalışmaları yapmaya; bu tür olayların tekrar etmemesi için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, ilgili Devlet Bakanlıkları olmak üzere ilgili tüm kurumlar bir an önce, risk altındaki kadınlarımızın cinsel taciz ve tecavüz suçları karşısında korunmasını sağlayacak önlemler almalı ve bu önlemleri hayata geçirmelidir. Eğitim-İş olarak bu konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”