TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu’nun açıklamasını gönderen Kamuran Ayyıldız “Barış İstiyoruz” dedi.

Şehir Plancıları Odası’nın terörü lanetleyen açıklaması şöyle:

 

KAN GÖLÜ

 

“Yaklaşık üç seneye varan çatışmasızlık durumunda gerçekleşen 7 Haziran seçimi sonucu meclis yapısından memnun olmayanlar, tek başına iktidar olamamanın bedeli olarak, Suruç Katliamı ile birlikte yeni bir süreç başlatmış ve ülkeyi kan gölüne çevirmiştir.

 

 

7 Haziran seçimlerinden bu yana onlarca gencimiz öldürüldü, yaralandı. Aralarında asker ve polislerin de bulunduğu çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Çatışmalar arasında kalan çocuklar, kadınlar da kurşunların hedefi oldu. Köylerden göçler yeniden başladı. Diyarbakır, Cizre, Bismil, Gever, Varto, Suriçi, Silvan gibi bazı ilçe ve kentlerde sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi ile ilçelere ulaşımı engelleyen ve giriş çıkış denetleyen bir uygulamanın gündeme gelmiş olması da daha önce aynı bölgede yaşanan olaylar hatırlandığında tedirginlik verici bir içeriğe büründü.

 

ANNE BABALAR ‘KARAKTERSİZ’ İLAN EDİLMEKTE

 

Gelen her ölüm haberinde yüreğimiz yanarken, siyaset mühendisliği peşinde koşan bu savaşın yürütücüleri, aleni şekilde kışkırtmalara başvurarak, daha çok ölüm, daha çok baskın, daha çok linç, daha çok baskı, sindirme amacı ile hareket etmekte, barışı sabote eden terör eylemleri sonucu, evlatlarının kaybıyla acısını ifade eden anne-babalar "karaktersiz" ilan edilmektedir.

 

 

Hergün gelen ölüm haberlerine ek olarak Hakkari`nin Dağlıca Bölgesinde askeri konvoya yapılan saldırıda 16 askerin öldürülmesi ve Iğdır`da Dilucu Gümrük Kapısında görevli polisleri taşıyan servis aracına yapılan saldırıda 14 polisin hayatını kaybetmesi tüm toplumu derinden yaralamıştır. Tam da bu kirli saldırıların amacına uygun şekilde ülke genelinde yaşanan,  hiçbir şekilde barışa hizmet etmeyecek gösterilerle toplum şiddet sarmalına sokulmuştur. Her yıl insanlık dışı koşullarda ekmek peşinde koşan mevsimlik işçilere, doğu illerine giden şehirlerarası otobüslere, basına ve siyasi partilere, Alevi ve Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı mahallelere yapılan saldırılarla yaygınlaştırılmaya çalışılan linç kültürü ile barış ortamı yok edilmektedir.

 

KİTLESEL YIKIMLAR

 

Bu süreçte, barışa kurşun sıkanları, iktidarın medya operasyonları ile toplumu yönlendirmesi ve algı oluşturması sonucu düzenlenen gösterileri tetikleyenleri, destekleyenleri, bizzat iktidar erkini arkasına alarak toplumu ayrıştıran/kamplaştıran saldırıları düzenleyenleri kınıyoruz.

 

 

Dağlıca ve Iğdır saldırılarında evlatlarını ve yakınlarını kaybeden yurttaşlarımıza baş sağlığı diliyoruz.

 

 

Her gün değil neredeyse her saat yeni bir saldırı yeni bir kayıp haberiyle sarsılıyoruz. Bu gidişatın, demokrasiden uzaklaşmanın sonunun nereye varacağını kestiremediğimiz için kaygı duyuyoruz. Daha henüz 6-7 eylül olaylarının yıldönümünde hissettiğimiz tarifsiz acıları, yüzlerce yıldır birlikte yaşamış halkların kitlesel yıkımlarını, çatışmalarını bir kez daha yaşamasını istemiyoruz.

 

 

Herkesi ve her kesimi sağduyulu davranmaya davet ederek bir kez daha, demokratik ve özgür Türkiye için barış isteğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz.

 

 

Hiçbir gerekçe ile bir kişinin daha hayatını kaybetmesini istemiyoruz.”