TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grubu adına konuşan Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk: “Maalesef burada yargının iş yükünü azaltmak, Danıştay’daki biriken dava sayısını azaltmak amacından daha çok, yargıyı ele geçirme, yargıyı yürütmenin kontrolü altına alma hedefi çok açık bir şekilde görülmekte, çok net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır”

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 655 sıra sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu görüşmeleri sırasında Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk söz aldı. 9’ncu maddeye yönelik önerge üzerine söz aldığını belirterek sözlerine başlayan Milletvekili Köktürk, teklifin 9'uncu maddesinin aslında yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerini derinden etkilediğini, yargısal faaliyeti, özellikle Danıştay’ın yargısal faaliyetini biçimlendiren son derece önemli bir düzenlemeyi içerdiğini hatırlattı.

 

“BAŞKANLIK KURULUNA DEVREDİLMEKTE”

Danıştay’ın Başkanlar Kuruluna ait olan pek çok yetki maalesef Başkanlık Kuruluna verildiğini kaydeden Köktürk yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:  “Maddede tetkik hâkimlerinin görev yerlerinin belirlenmesi yetkisi olmakla birlikte, teklifin 9'uncu maddesinden sonra devam eden diğer maddelerinde Danıştay üyelerinin, dairelerin belirlenmesi, daireler arasındaki iş bölümü planının yapılması yetkileri de, bu çok önemli yetkiler de maalesef Başkanlar Kurulundan alınarak Başkanlık Kuruluna devredilmektedir. Bu değişiklik niçin yapılmaktadır? Bu değişiklik, tasarının genel gerekçesinde ifade ettiği gibi, Danıştay’ın iş yükünü azaltmak, davaların makul sürede sonlandırılmasını amaçlamak, davalar makul sürede sonuçlanmadığı için Türk yargısının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde sarsılan itibarını geri getirmek amacıyla mı gerçekleştirilmektedir? Yoksa, bu görünen amaçların arkasında, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bundan önceki yargı paketlerinde olduğu gibi, başka hedeflere, başka amaçlara, hukuk devletiyle örtüşmeyen amaçlara yelken mi açmaktadır?

 

OLAĞANÜSTÜ BİR YÖNTEMLE

Maalesef burada yargının iş yükünü azaltmak, Danıştay’daki biriken dava sayısını azaltmak amacından daha çok, yargıyı ele geçirme, yargıyı yürütmenin kontrolü altına alma hedefi çok açık bir şekilde görülmekte, çok net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Başkanlar Kurulu ile Başkanlık Kuruluna baktığımızda, Başkanlık Kurulu kavramı Danıştay mevzuatına maalesef olağanüstü bir yöntemle, genel bir yetki yasası çerçevesinde çıkartılan kanun hükmünde kararnameyle girmiştir. Olağanüstü bir yöntemle Danıştay mevzuatına sokulan bu Başkanlık Kuruluna yine olağanüstü kanun hükmünde kararnamede Danıştay dairelerinin iş bölümünü belirleme yetkisinin yanında Danıştay üyelerinin de görev yapacakları dairelerin belirlenmesi gibi yargısal faaliyetin özüne ilişkin geniş yetkiler verilmiştir ancak uygulamada Başkanlık Kuruluna bu yetkilerin verilmesinin hukuk devletiyle, anayasal düzenle bağdaşmadığı görüldüğü için kanun hükmünde kararnameyle Başkanlık Kuruluna verilen bu yetkiler daha sonra kaldırılarak yeniden Başkanlar Kuruluna devredilmiştir. Anayasal düzene aykırılık oluşturduğu için, hukuk devleti ilkeleriyle örtüşmediği için Başkanlık Kurulundan alınarak yeniden Başkanlar Kuruluna döndürülen, avdet ettirilen bu yetkiler, maalesef yeniden, ikinci kez bu düzenlemeyle Başkanlık Kuruluna verilmektedir.

 

7 ÜYEDEN OLUŞUYOR

Başkanlık Kurulu 7 üyeden oluşuyor. Danıştay Başkanının iradesi doğrultusunda karar verdiği, yürütmenin kontrolü altına girdiği, şüpheden uzak bir kurul olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi siz 19 üyeden oluşan bir kuruldan Danıştay’ın üyelerinin görev yapacakları dairelerin belirleme yetkisinin alınarak, yine Danıştay dairelerinin iş bölümü tasarısının hazırlanma yetkisinin alınarak, 19 kişilik kuruldan alınarak sadece 7 kişilik, 3 daire başkanı, 3 üye ve Danıştay Başkanından oluşan ve yürütmenin etki ve kontrolü altında bir kurula devredilmesiyle acaba bu tasarıda ifade ettiğiniz hedef ve amaçları nasıl bağdaştırıyorsunuz? Yani bu tasarının yargıdaki, Danıştay’daki iş yükünün azaltılmasıyla, davaların makul süreçte sonuçlanmasıyla arasında nasıl bir bağlantı görüyorsunuz? Ben Adalet Bakanına şahsen bu soruyu sormak istiyorum. Tabii ki böyle bir hedef ve amaç maalesef yok. Hedef, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmak. Danıştay’ı yürütmenin kontrolü altına sokarak Başkanlık Kurulunu hem dairelerin üzerinde hem dairelerde görev yapan üyelerin üzerinde bir tehdit unsuru olarak kullanma amacı içerisinde olduğunuzu çok açık ve net olarak görüyoruz. Bu düzenleme açıkça Anayasa'ya aykırıdır, tasarı metninden çıkartılmasını arz ve talep ediyoruz”

Meclis Başkanlığına verilen önerge ise oy çokluğu ile kabul edilmedi.

 

(Haber Merkezi)