Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Likoğlu yaşanan ekonomik krizin ciddi boyutlara ulaştığına dikkati çekerek, "Ereğli'nin bu kötü gidişatına "dur" denilmez ve yapılması gerekenler biran önce yapılmaz ise Allah göstermesin sosyal bir patlamayla karşı karşıya kalırız ki sonuçları vahim ve üzücü olur" dedi.

Ereğli TSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhammet Likoğlu, dünyada meydana gelen krizin, temelleri sağlam atmamış, dışa bağımlı ülke ekonomisini etkilediğini, bugüne kadar krizlerden etkilenmeyen Ereğli'nin kıyaslanamayacak kadar tahribata uğradığını söyledi. Likoğlu yaptığı yazılı açıklamasında, metal sektöründeki aşırı fiyat düşüşlerinde, başta Erdemir olmak üzere sac ticareti yapan sac tüccarlarını, sanayici ve nakliyecileri, gemi tersanelerini ve bu sektörlerde çalışanları sıkıntıya soktuğunu ifade etti.

BANKALARA UYARI!..
Ekonomik sıkıntının Ereğli'nin zengin köy görünümüne dönme sinyalleri verdiğine dikkati çe-ken Likoğlu, "Ereğli'de faaliyet gösteren finans kurumları ve bankalar, sanayici, tüccar, esnaf ve işadamlarını zora ve sıkıntıya sokacak durum ve davranışlardan özellikle kaçınmalıdırlar, sorumluluk bilincinde hareket ederek, Ereğli için neler yapılabilir noktasında politikalarını gözden geçirmelidirler. Bir kısım bankalar teminat olarak aldıkları gayri menkul ipoteklerinin değerlerini yarı yarıya düşürerek artı teminatlar isteyerek ve mevcut olan kredileri kullandırmayarak firmaları zora sokmakta, takip işlemleri başlatarak, ellerindeki ipotekleri bu kriz ortamında ale-lacele satışa çıkarıp çok ucuz fiyatlarla sahip olup adeta emlakçılık yapmaya başlamışlardır. Bu durum hoş ve etik bir şey olmayıp kimseye fayda sağlamayacaktır.

YATIRIMCI TEŞVİK EDİLMELİ
Ereğli, Erdemir ve TTK'ya bağımlı olmaktan kurtulmalıdır. Bunun yolu ise yeni iş alanlarına imkan sağlayıp sanayileşmekle mümkün olur. Organize Sanayi Bölgesinin biran önce bitirilip, dışarıdan yatırımcılar bulunarak faaliyete geçmelidir. Sanayici ve yatırımcıların, müteşebbisin önü açılmalı teşvik edilmelidir. İkinci organize sanayinin yeri uygun yerde belirlenmeli yatırım programına alınmalı, yeni çıkan teşvik ya sası kapsamından yararlanılmalı. Ereğli çevre yolu, yeni liman ve üniversiteye biran önce kavuşmalı, mevcut eğitim fakültemizden başka en az iki yeni fakülteye yer temin edilerek süratle üniversiteye dönüşmelidir. Ereğli-Zonguldak, Devrek ve Düzce yolu biran önce bitirilerek, Ereğli demir yolu inşası Zonguldak'a başlanmalıdır.EREĞLİ GENİŞLEMELİ
Ayrıca Ereğli'nin sosyal kültürel so-runları vardır. Eğitim, sağlık, sanata önem verilmeli, daha iyi ortamda hizmet verebilmek için, yaşanabilir çağdaş modern bir kent olabilmek için, ilçe merkezindeki kurum binalarını ve yolcu terminalini çarşı merkezinden çıkararak, uygun olabilecek yer temin çalışmalarını hızlandırılarak, sosyal kültürel tesislerle bütünlük içinde projelendirilip modern şekilde inşa edilmeli, bu şekilde ilçe merke-zinde yaşanan trafik sorunu da belki kısmen, belki de tamamen çözülmüş olacaktır. Ereğli'de yeni imar alanları açılarak merkezdeki sıkışma önlenmeli, Ereğli genişlemelidir.

ERDOĞAN-POSBIYIK
DESTEKLENMELİ
Ticaret ve Sanayi Odası olarak 18 Haziranda düzenlemiş olduğumuz, "Ben değil biz" birlik beraberlik yemeğinden sonra amacı doğrultusunda, bir araya gelerek belirtmiş olduğum projelerle ilgilenen ve sorunlara çözüm arayan, Milletvekilimiz Fazlı Erdoğan ve Belediye Başkanımız Halil Posbıyık'a hepimiz destek vermeliyiz, onlar da ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan destek isteyerek sık sık bir araya gelmelidirler. 18 Haziran'da düzenlemiş olduğumuz yemekte yapılan konuşmaların ve verilen sözlerin TSO olarak takipçisi olacağımızı hatırlatmak isterim.
 
ERDEMİRSİZ OLMAZ
Ereğli'de faaliyet yapan kurum ve kuruluşlar sosyal sorumluluklarının bilincinde olmalıdır, kaybedecek zamanımız yoktur. Bugün Türkiye'de kriz bitse, Ereğli için gereken önlemler alınsa dahi, kriz kendi yöremizde en az beş yıl daha devam edecektir. Ekonomisi gelişmiş bölgelere bakarak kendi bölgemizi değerlendirmemiz gerekir, Zonguldak bölgesi olarak ödediğimiz vergilerden en çok%25'ini yatırım ve hizmet olarak geri alabiliyoruz. Erdemir gibi dünya devi olan bir demir çelik kuruluşunu (şehrin merkezinde) bünyesinde barındıran bir bölge olarak gelinen nokta acı ve düşündürücüdür. Ereğli hakettiğini almalıdır. Ereğli Erdemir'siz Erdemir'de Ereğli'siz düşünülemez. Erdemir 'de Ereğli'ye olan sorumluluğunu yerine getirmelidir. Erdemir çalışanlarının maaşlarının bürüt %35 net'te %50 ye varan düşüşü diğer sektör ve kuruluşlarda da emsal teşkil etmiştir. Ereğli'ye artı bir sıkıntı ve moral bozukluğu vermiştir. Erdemir yapmış olduğu bu indirimi günün koşullarında değerlendirerek gereğini yapmalıdır.

GELİNEN NOKTA
Ereğli'nin bu kötü gidişatına "dur" denilmez ve yapılması gerekenler biran önce yapılmaz ise Allah göstermesin sosyal bir patlamayla karşı karşıya kalırız ki sonuçları vahim ve üzücü olur. Ereğli'de insanlar birbirlerine, "Ereğli'de yaşamak için bir neden varmı?" sorusunu sormaya başlamışlardır, gelinen nokta düşündürücüdür. Ereğli'de geriye gidiş devam ederek göç verir duruma gelecek ve kent olma havasından hızla uzaklaşacaktır. Burada amacım kötü ve karamsar bir tablo çizmek değildir, ne kadar acı da olsa gerçekleri ortaya koyarak altını çizmektir. Sorumluluk sahibi herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum, yeterki samimi olalım ve nereye geldiğimizi ne istediğimizi bilelim. Belirttiğim sıkıntıları birlik beraberlik içerisinde aşacağımıza, projeleri  birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum. Makamlar geçici olup kalıcı olanlar yapılan hizmetlerdir. Bu duygu ve düşüncelerle Ereğli halkına sevgi ve saygılarımı sunarım" dedi.