Bir hizmetin perde arkası çok önemlidir. Bazı hizmetler vardır ki tribüne oynamaz ve primlerini de yönetenler toplar. İşte o mesleklerden biri de temizlik işleridir.

100 nüfuslu bir şehri temiz tutmak kolay mı? Hele ki siyasetin girdiği bir alanda talep asla bitmez ve bitirilemez. Kdz. Ereğli hızla büyüyen bir kent ve sosyo-ekonomik gelişmişlik sırasında il merkezini de resmi rakamlara yansıyan gerçekle çoktan geçmiş bile.
Son yıllarda nedense ve garip bir biçimde Kdz. Ereğli deyince akıllara festival gelmeye başladı. Türkiye'de ilk taşkömürünün bulunduğu ve tek yassı mamulün üretildiği kent, sanayisi veya sosyo-ekonomik gelişmişliğini başka değerlerle öne çıkarmayı festivallere bıraktığı içindir, Ereğli'nin adı sanatçılarla anılıyor.
Kdz. Ereğli'ye ne verip vermediği tartışılamayan ve getirisinden daha çok götürdüğü iddialarının da öne çıktığı bir süreçte, Osmanlı Çileği'nin üretimiyle ilgili söz ile verilen politik söylem desteğinin ötesinde herhangi bir ilgi bulmayan çilekçiliğin festivali 2009 yılında da yapıldı. Çok dar olanaklarla Osmanlı Çileği'ni yaşatabilmek için büyük uğraş veren derneğin, çilek üretimi konusundaki çabalarını alkışlamayı da unutmadan adına düzenlenen festivalin perde arkasından başka bir fotoğrafa gittik.
Osmanlı Çileği'nin festivali eğlence ve nutuklarla tamamlandı. Sanatçılar söyledi ve vatandaşlar da beğenilerini alkışlarla ortaya koydular. Nihayetinde ışıklar söndü ve sahne karardı. İşte asıl iş o andan itibaren başladı. Yaklaşık bin kişinin kirlettiği Bozhane Limanının alanının temizliğine geldi sıra. Ellerinde çalı süpürgeleri çöpçüler girdi meydana bu kez. Her biri abandı süpürgesinin sapına.
Sıra sıra öyle bir daldılar ki meydana çok kısa bir süre sonra temizlemesi zor ay çekirdeği kabuklarından bile eser kalmadı ortalıklarda. Pırıl pırıla dönen Bozhane limanında alın terini akıtarak gece yarılarında temizlik yapan emekçileri selamlıyoruz buradan. Ellerine sağlık.