Ak Parti Alaplı Belediyesi Meclis üyesi Hüseyin Öztürk, “Biz elimizden geldiği kadar tüm gücümüzle Alaplı'ya yapılacak her türlü hizmet için seferber oluruz. Ancak Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin’nin izlediği yol yanlıştır.  “ dedi.

 

Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, Alaplı'yı küçümseyen, haksız siyasi eleştiriler ve yanlış bilgilerle dolu önergeleri TBMM'ye kadar taşıyıp, sadece iktidar partisini sıkıştırmayı amaçlayan komik önergelerle bu işin çözülemeyeceğini söyledi.

 

Nevzat Çimenoğlu döneminde de aynı zorlukların yaşandığını dikkat çeken Öztürk,” Alaplı'da bizler de dahil herkes, ilçemizin her iki yönden girişlerinin kolaylaştırılmasını düzenlenmesini ve güzelleştirilmesini istiyoruz. Bu konuda da elimizden geleni yaparız.”Ancak Nuri Tekin daha en başında "Alaplı'yı böyle uyutmuşlar",  "Bir dilekçe dahi vermemişler", gibi açıklamalarla bulunup ortamı gerdikten sonra,  sonra hiç bir şekilde ne belediye meclisi ne de İktidar partisi ile bu konuyu ayaküstü dahi görüşmeden, istişare etmeden bazı girişimlerde bulunmuştur. Girişimlerinin sonuçsuz kalması ile beraber seçim zamanı düşünmeden sarf ettiği  " Seçimden sonra 10 gün içinde kepçeyi vururum açarım" sözleri yüzünden, topu taca atmaya kalkışmakta.  Konuyu siyasi polemik malzemesi haline getirip yapamadığı şeylerin sorumlusu olarak İktidar partisini göstermeye çalışmaktadır.”dedi.

 

TBMM verilen önerge yanlış bilgilerle dolu

Öztürk, Biz elimizden geldiği kadar tüm gücümüzle Alaplı'ya yapılacak her türlü hizmet için seferber oluruz. Ancak Nuri Bey'in izlediği  yol yanlıştır.  Kavşak ile iligili meseleyi , Alaplı'yı küçümseyen, haksız siyasi eleştiriler ve yanlış bilgilerle dolu önergeleri TBMM'ye kadar taşıyıp , sadece iktidar partisini sıkıştırmayı amaçlayan komik önergelerle bu iş çözülmez.  Teknik bir konu ile ilgili önce teknik bir çalışma yapılması gerekir. Bunu her defasında söylüyoruz. En önemli öncelik yapılması istenen kavşağın ve diğer giriş çıkışların can güvenliği açısından eksiksiz olmasıdır.  Hiç kmse ben söz verdim benim dediğim gibi olacak tavrına giremez. Biz ne Alaplı'mızda ne de başka bir yerde hiç kimsenin burnu dahi kanasın istemeyiz. “

 

Bize Hangi projele geldi

Kendisine soruyorum. Hangi projeyle gelmiş, ne için bizden destek istemiş, ya da ne yapmak istemiş te biz köstek olmuşuz. Kavşak konusu kendi belediye başkanımız Nevzat Çimenoğlu döneminde de gündemdeydi. O zaman da aynı zorluklar yaşanmaktaydı. Sanki bu zorluklar kendisine özel çıkartılıyormuş gibi bir tavır sergilemesi son derece yanlıştır. Sonuçta doğru yöntemler ve doğru çalışmalar ile, diyalog ve beraberlik içerisinde çözülebilecek bir konu bizzat Sayın Tekin'in tavırları ve izlediği yanlış yöntemler yüzünden zora girmiştir. “

 

Kavşak için Komisyon kurulabilir

Kendisini hem belediye meclisi  hem bölge milletvekilleri, hem ilçedeki tüm siyasi partiler ile  daha sıkı ve yapıcı bir diyalog içerisinde bulunmaya davet ettiğini belirten Öztürk, “Bu şekilde sorunların çözümü daha kolay olacaktır. Söz konusu kavşak ile ilgili bir komisyon kurulabilir. Bu komisyona siyasi partilerden, odalardan ve sivil toplum örgütlerinden temsilci alınır. Teknik uzmanlar da komisyonun bir parçası olur. Belediye meclisinden de üyeler bu çalışmalarda yer alır. Mesafe kat edildikçe milletvekillerinden de destek alınarak ilgili mercilere bir bütün halinde gidilir ve Alaplı'nın sorunları böylece çözülür.

 

Alaplı Belediye Meclisi Başkanlığı’na Alaplı Belediye Başkanımızca yazılı olarak cevaplanmak üzere sorularımız:

 

1-      Düzce – Akçakoca- Ereğli Bölünmüş yolundan ilçe merkezimize giriş var mıdır? Varsa  kaç giriş çıkış vardır?  Eğer giriş yoksa ilçe merkezine ulaşım hangi şekilde sağlanmaktadır.

 

2-      Eskiden ilçe merkezine giriş verilen nokta ile bu günkü geçiş güzergahı arasındaki mesafe, ile eski köprünün belediye dükkanları başındaki nokta şehir merkezi olarak baz alındığındaki mesafe farkı nedir? Trafik kuralları ve hız sınırı göz önünde bulundurularak, ilave kavşaklara trafik lambası konulması gerektiği de hesaba katılarak her iki güzergahın  sürüş zamanları nedir bunu hiç hesapladınız mı?

 

3-      Sayın Milletvekilimiz Ali İhsan Köktürk Alaplı ilçesine en son ne zaman ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaretinde ilçe merkezine giriş için hangi yöntemi kullanmıştır.  Giriş çıkışta herhangi bir sorun yaşamış mıdır?

 

4-      İlçe merkezine giriş ile ilgili kaç proje ürettiniz , eğer varsa bu projeleri belediye meclis üyeleri ya da kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?

 

5-      Karayollarına yaptığınız müracaatlarda dilekçelerinize red yanıtı verilmesinin sebeplerini kamuoyu ile paylaşmanız mümkün mü?

 

6-      Duble yolun açılması ile eski girişin kapatılması sonucu kaç yangında ve kaç 112 acil sağlık  hizmetinde ne kadar sürelik gecikme yaşanmıştır. Varsa toplam can kaybı nedir?

 

7-      Sizden önceki dönemde Ereğli istikametinden gelişte, Alaplı şehir merkezine girişi kolaylaştırmak için yapılan siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ortak katılımı ile yapılan girişimler ile ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz? Bu girişimlerde bulunan önceki belediye başkanı ve milletvekilimiz ile herhangi bir istişarede bulundunuz mu? Ya da bundan sonra fikir alışverişinde bulunmayı düşünüyor musunuz?  Bu güne kadar hangi kurum , kuruluş ve kişilerle bu konuyu istişare ettiniz ?

 

8-      Bu konu henüz Alaplı Belediye Meclisi gündemine dahi getirilmeden TBMM de soru önergesine dönüştürülerek gündeme getirilmiş olması sizce doğru mudur?  Sn. Milletvekilimiz Köktürk’ün bu önergesinin ilçemize ne gibi katkılar sağlayacağını düşünüyorsunuz.

 

Alaplı Belediye Meclisi Başkanlığı’na

 

İlçemizin sorunları  kısır çekişmelere ve siyasi polemiklere alet edilmeden, katılımcı ve açık görüşlülükle tartışılmalı , ortak hareket edilerek ve demokratik diyalog yoluyla çözüme ulaşmak hedeflenmelidir.  Ak Parti Belediye Meclisi gurubu ve ilçe teşkilatı olarak Alaplı'mızın sorunlarının çözümüne  yönelik her türlü meşru çabaya destek vereceğimizi tekraren hatırlatmak istiyoruz.

 

Basından ve Alaplı Belediyesi resmi internet sitesinden öğrendiğimiz kadarı ile Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Ali İhsan Köktürk tarafından Ulaştırma Bakanı tarafından yanıtlanmak üzere bir soru önergesi verilerek Alaplı ilçesinin karayolundan girişi olmadığı iddiası TBMM gündemine taşınmıştır. Sayın milletvekilimizin en başından sonuna kadar bir çok yanlışla dolu olan bu soru önergesini yazmasına, yanlış bilgilendirmelerin ve Alaplı'yı tanımayan , Alaplı'nın gerçek sorunlarını bilmeyen kimselerin sebep olduğunu düşünmekteyiz. Soru önergesinden sizin haberiniz yok ise ve bunu Sayın  milletvekilimiz kendi inisiyatifleri ile hazırlamış ve sunmuşlarsa bunun ayrı bir siyasi problem olduğunu da ifade etmek isteriz.  İlçemize giriş ve çıkışların tüm yönlerden daha kolay ve daha güvenli hale getirilmesi hepimizin ortak fikri ve amacıdır.  Bu konuda yapılacak somut çalışmalara katkı sağlamak istediğimizi, ancak kamuoyunu yanlış bilgilendiren ve sonuç itibari ile ilçemize fayda yerine zarar verecek bu ve benzeri hadiseler karşısında da sessiz kalmayacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.  

 

Söz konusu soru önergesinin içeriği  öğrendiğimiz kadarı ile içeriği aşağıdaki  gibidir. Meclis tutanaklarına geçmesi için aynen okunmasını talep ediyoruz.

 

Önergede geçen hali:

 

“Alaplı İlçe merkezinden geçen, Alaplı Belediye sınırlarına dahil olan Kdz. Ereğli, Alaplı, Akçakoca, Düzce bölünmüş karayolundan Alaplı merkezine giriş yolu birkaç yıl önce kapanmıştır. Oysa ki; Alaplı Belediyemizin kayıtlarından da tespit edilebileceği gibi, yeni köprü ile birlikte yapılan Kdz.Ereğli-Akçakoca bölünmüş karayolu ulaşıma açıldığında, ilçemiz merkezine giriş yolu mevcut olup, trafikte de herhangi bir sorun yaşanmıyordu."

 

Doğrusu :

 

Köprü inşaatı tamamlandıktan sonra, köprünün iki tarafındaki bölünmüş yol çalışmalarının tamamlanmasına ve Taşbaşı mevkiindeki genişletme çalışmaları bitene kadar geçen süre içerisinde Ereğli istikametinden gelen araçların Alaplı Şehir merkezine köprü öncesinde girişine müsaade eden bir geçiş bırakılmıştı. Bu dönemde söz konusu geçiş üzerinde bir çok maddi hasarlı ve yaralanmalı kaza olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Kaza sayısı ve sıklığı ile yaralı ve hasar raporu emniyet birimlerinden temin edilebilir. Bölünmüş yol çalışmaları bu günkü hali ile tamamlanır tamamlanmaz söz konusu geçiş can güvenliği gerekçesi ile projede de olduğu gibi karayolları yetkilileri tarafından kapatılmıştır. Geçmişte Üçler Petrol-Yamanlar otel istikametinden köprü istikametine tek gidiş tek geliş şeridi mevcut iken, ilçe merkezine giriş verilmekteydi. Yukarıdan aşağı inen araçlar için bir şerit,  sola dönmek için bekleyen araçlar için de bir şerit yol olduğundan nispeten güvenli bir geçiş yapmak mümkündü. Şu an ise yol çift şerit gidiş ve çift şerit geliş çalışmaktadır. Dönüş yapmak isteyenler için ayrılabilecek bekleme şeridi yoktur. Diğer yandan yolda hem eğim hem viraj olması görüş imkanı vermediğinden , sola dönüş verilmesi trafik güvenliği açısından sakıncalı olarak değerlendirilmektedir.

 

Önergede geçen :

 

"Ancak; yeni uygulama trafikte kazaları artırdığı gibi, sağlık alanında, itfaiye hizmetlerinin ulaşması anlamında ve ekonomik sonuçları itibariyle pek çok sorunu beraberinde getirmektedir: Özellikle Acil Servis Ambulansının meydana gelen olaylara müdahalesinde yolun durumu nedeniyle büyük bir zaman kaybı yaşanmaktadır. 112 112 Acil Hizmet Binasından çıkış yapan bir ambulans, ilçe merkezindeki bir olaya müdahale edebilmek için bölünmüş karayoluna girmek ve köprünün diğer tarafına geçip kavşağı dolaşarak gelmek zorunda kalmakta, bu da müdahaleyi oldukça geciktirmektedir."

 

Doğrusu:

 

Trafik kazalarının artışındaki sebep olarak söz konusu girişin kapatılmasını göstermek son derece büyük bir yanılgıdır. Zira kazalarda artış olduysa bu oluşan yeni kavşaklardaki kazalardan kaynaklanmaktadır. Eski kavşağın açık bırakılmış olması seçeneği ile kazaların azalması değil ancak artması söz konusu olabilir.  Çünkü köprü başına yapılacak olan bir geçişin fiziki nedenlerle kazalara sebep olacağı gerçeği karayolları tarafından da hem sözlü olarak hem de belediyemizce yakın zamanda yapılan dilekçeli müracaata verilen resmi yazılı cevapta da yazılı olarak belirtilmiştir. Trafik kurallarına uymayan sürücülerin eski geçişin fiziki olumsuzlukları göz önünde bulundurulduğunda daha büyük kayıplara sebep verebilecek kazalara yol açacağı asla unutulmamalıdır.  İtfaiye hizmetleri açısından ise belirtilen gerekçe ancak Ereğli istikametindeki belediyelerden itfaiye desteği istendiğinde, söz konusu girişin olmamasından bahsedilebilir. Zira  Alaplı Belediyesine ait İtfaiye birimleri yolun şehir merkezi tarafında kalmaktadır, Ereğli istikametine çıkışta ise zaten bir sorun yoktur.  Son 10 yılda Ereğli Belediyesi ya da Gülüç belediyesinden İtfaiye desteği kaç kez çağrılmış ise ve geçiş kapandıktan sonra itfaiye hizmetlerinde yaşanan herhangi bir aksama olup olmadığı da gerek belediyemiz gerekse Orman işletmesi itfaiye birimlerine sorularak öğrenilebilir. Bildiğimiz kadarı ile böyle bir aksama hiç bir zaman  vuku bulmamıştır. Kaldı ki geçişin açık olması , trafik lambası konulmasını zorunlu hale getireceğinden , trafik lambalarında bekleyen araçlar nedeni ile gerek itfaiye gerekse diğer acil müdahele araçlarının daha uzun süre beklemesi ihtimali de doğabilecektir. Bu da unutulmamalıdır.  Oysa geçmişte şehir merkezine kurulan pazar yeri yüzünden yaşanan keşmekeş ve trafik yoğunluğu nedeni ile hem itfaiye hem de ambulans hizmetlerinde aksama yaşandığı da hepimizce bilinmektedir. Buna rağmen pazar yerinin ilçe merkezine geri getirilmesi çalışmalarını yürütmekte olan sizler aynı hassasiyeti o noktada da dile getirecek misiniz bu da ayrı bir merak konusudur.

 

 

Önergede geçen :

 

“Müdahalenin gecikmesinden ötürü pek çok can kaybı yaşanmıştır. Yaşanması gelecekte de muhtemeldir.  Aynı durum yangına acilen müdahale etmesi gereken itfaiye hizmetleri açısından da söz konusu olmakta, kentin girişinin olmaması, kente girmek için uzun yol kat edilmesi can ve mal kayıpları riskini artırmaktadır. Ekonomik olarak da ilçe ciddi anlamda zarar görmektedir. Kentin girişinin olmaması turizm amaçlı konaklamaları zorlaştırmakta, hatta olanaksızlaştırmakta, ilçeyi gezip görmek ve tanımak isteyen misafirler üzerinde caydırıcı etki yapmaktadır. Keza aynı etki kentin alışveriş yaşamına da son derece olumsuz yansımaktadır. Zaten zor durumda olan Alaplı esnafı kentin girişinin kapatılmasından sonra ciddi bir darbe yemiştir. Tüm bunların yanı sıra, bölünmüş karayolundan ilçemiz merkezine giriş yolu olmaması, ilçemiz halkının ve yerel yöneticilerimizin psikolojisini de olumsuz etkilemektedir. Ana karayolundan girişi olmayan bir ilçenin veya bir yerleşim biriminin olmayacağını düşünen ilçemiz halkı; bu konuda mağdur edildiğini, ciddiye alınmadığını, kaderine terk edildiğini sahip çıkılmadığını düşünmektedir…”

 

Doğrusu:

 

112 acil sağlık hizmetlerinin ilçemizde 2 ayrı hizmet birimi bulunmaktadır. Bu birimlerden biri eski SSK dispanserinin bulunduğu binada diğeri ise Alaplı Devlet hastanesi bölgesindedir. Her iki 112 istasyonu için de karayoluna girmeye gerek kalmaksızın şehir merkezine ulaşım sağlayan ara yollar mevcuttur. Karayolunu kullanarak dahi şehir merkezine ulaşmak için mesafe en fazla 300 metre kadar uzayacaktır. Geçiş önceliğine sahip bir ambulansın bu mesafeyi kat etmesi 2 dakikadan daha az bir zaman alırken, söz konusu geçiş açık tutulsa kavşaklara konulması gereken trafik lambaları nedeni ile ambulansın şehir merkezine daha geç ulaşması söz konusu olacaktır. Bu gerçeğin yanı sıra şehir merkezinde ambulansın geç kalması , ya da karayolunu kullanarak geç müdahale etmesi nedeni ile yaşanan tek bir can kaybı dahi kayıtlarda mevcut değildir. Bu konu ile ilgili kayıtlar da İl Sağlık Müdürlüğünden tedarik edilebilir.

Soru önergesinde bahsedilen diğer bir husus ise şehrin girişinin bulunmadığı ve bu durumun ekonomik kayıplara sebep olduğu yönündedir. Bu konuda hiç bir bilimsel veri olmadığı gibi sağlıklı bir anket çalışması da mevcut değildir. İlçemize dışarıdan gelen misafirlerin ilçenin girişini ne kadar zor buldukları ya da şehir merkezi girişini gerekçe göstererek ilçemizde konaklamaktan vazgeçen kaç turist olduğunu gösteren hiç bir somut çalışma yoktur. Öte yandan önergede sık sık tekrarlanan Alaplı'nın girişi yok ifadesi de yanlıştır.  İlçemizin her iki yönden de girişi vardır ve tabelalar ile de şehir merkezine yönlendirmeler yapılmıştır.  Sanki ilçemizin girişi çıkışı yokmuş gibi ifadeler kullanmak ta son derece yanlıştır.  Öte yandan şehir merkezimize ulaşım açısından İstanbul İstikametinden gelenler için zaten hiç bir sorun söz konusu değildir. Ereğli Zonguldak istikametinden gelen ne kadar turist ya da alışveriş amaçlı ziyaretçi olduğu düşündürücüdür. İlçemizdeki ticaretin ve yerel esnafı olumsuz etkileyen şeylerin geçişten ziyade başka sebepler olduğu ortadadır. Zira son yıllarda ilçemizde ulusal zincir marketler ve bazı başarılı yerel marketler,  hem mağaza sayılarını hem de cirolarını kat kat arttırmışlardır. İlçemizde bir çok yeni restoran, yeni pastane ve mağazalar açılmıştır. Ekonomik ve sosyal problemlerin kaynağı olarak geçişin gösterilmesi , asıl önemli problemlerin halen anlaşılamadığı ya da kasten görmezden gelindiği anlamına gelmektedir. Bir an evvel bu polemik kısır döngüsünden çıkılmalı ve Alaplı'nın asıl sorunları masaya yatırılmalıdır.  İlçemiz esnafı şehir dışından gelen toptancılardan hiç sıkıntı çekmeden mal alabilmekteyken, Ereğli’den Alaplı’ya çalışmaya gelenler ya da Alaplı’dan Ereğli’ye çalışmaya ve ya  gezmeye gidenler giriş çıkışı bulabilirken, 500 civarındaki pazarcı esnafı rahatlıkla ilçemize giriş çıkış yapabilirken ,sadece ilçemize alışverişe ya da turistik geziye gelenler mi giriş sıkıntısı çekmektedir ? Bu da cevaplanması gereken tuhaf iddialardan birisidir. Diğer yandan halkımızın can güvenliğini tehlikeye atacak bir kavşağa sadece siyasi gerekçeler ile olur vermek halkı mağdur eden, dikkate almayan ve kaderine terk eden asıl sorumsuzluğun ta kendisi olacaktır.  Bu alanda yapılacak çalışmalarda birinci öncelik can güvenliği  olmalıdır.

 

Önergede geçen :

 

“Bütün bu nedenlerden ötürü, Duble yolun proje çalışması aşamasından başlamak üzere sorunlar yazılı ve sözlü olarak defalarca ilgililere iletilmesine rağmen olumlu bir sonuç alınamamıştır. İlçeye girişi alabildiğince uzatan ve zorlaştıran bu düzenleme, o günden bugüne kadar ilçemiz esnafının ve halkının ısrarlı şikâyetlerine neden olmakta, ısrarlı bir şekilde yetkililerin bu soruna çözüm bulması istenmektedir. Son bir ay içinde Alaplı Belediyemize, değişik siyasi parti temsilcileri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları dilekçe ile başvurarak sorunun çözümlenmesi için girişimde bulunulmasını talep etmişlerdir. Nitekim bu talepler Alaplı Belediyemiz aracılığıyla TBMM Başkanlığına da iletilmiştir. Alaplı halkımızın, esnafımızın, kamu kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimizin ortak talebi, ilçemiz merkezine giriş yolunun bir an önce açılmasıdır.“

 

Buna göre; Dünyanın herhangi bir yerinde bölünmüş karayolundan ilçe merkezine giriş yolu bulunmayan yerleşim yeri var mıdır? Daha açık tanımıyla “Girişi olmayan ilçe” var mıdır? Yanlış yol uygulamalarıyla bir kenti ekonomik – psikolojik olarak ve diğer acil hizmetler açısından çökertmeye ilgili kamu kurumlarının herhangi bir hakkı var mıdır? Alaplı Belediyemizin, siyasi partilerimizin, kamu kurumlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın dilekçe ile defalarca başvurularına karşın bu sorun şimdiye kadar niçin çözümlenememiştir? 112 Acil Servis ambulansının, itfaiyenin acil olaylara müdahalesinin olabildiğince geciktiği gerçekliği karşısında ve bu nedenlerle can kayıplarının yaşanması halinde, bunun hesabını kim verecektir? Bugüne kadar pek çok kaza ve ölümün vuku bulduğu göz önünde tutulduğunda; giriş yolunun açılması için; daha ne gibi büyük felaketlerin yaşanması beklenmektedir? Bu sorun ivedilikle çözümlenecek midir? Yoksa Alaplı halkı kendi çözümünü kendisi mi bulmalıdır?”

 

Sorulması gereken asıl şey:

 

Belediyemize bu soru önergesi tarihine kadar müracaat eden siyasi parti, sivil toplum kuruluşları ve özellikle kamu kuruluşları hangileridir ?  Önergede bahsedildiği gibi bu talepler ilçemizde değerlendirilmeden, konu hakkında kamu oyu bilgilendirilmeden, konu Alaplı Belediye Meclisinin gündemine dahi getirilmeden , açıkça tartışmaya açılmadan , neden TBMM'ye taşınmıştır. 

 

Şahsınızca yürütülen müracaatlar aşamasında karayolu yetkililerince size  sözlü olarak "Ben geçmişte attığım iki imza yüzünden yargılanıyorum. yargılanacağım üçüncü bir işe imza atmam" diyerek talep ettiğiniz girişin can güvenliği olmadığının dile getirildiği doğru mudur?

 

Döneminizde güvenli olabilecek uygulanabilir bir kavşak projesi kağıda dökülmüş müdür? Yoksa hiç bir proje üretmeden sadece dilekçeler ve önergeler üzerinden mi bu konuyu çözmeyi planlıyorsunuz.  Eğer bir proje hazırlandıysa bunun asıl görüşülmesi gereken  yer TBMM yerine öncelikli olarak Alaplı Belediye Meclisi değil midir?

 

Sizin de belediye meclis üyesi olduğunuz önceki belediye başkanımız döneminde de Ereğli istikametinden ilçemize giriş konusunda sivil toplum örgütleri , siyasi partiler ve milletvekillerimizin de katılımı ile ortak çabalar sarf edildiğini biliyorsunuz.  Acaba bu konuda geçmişteki girişimler ile ilgili herhangi bir istişarede bulundunuz mu? TBMM'ye soru önergesi vermeden önce bir telefon ile dahi olsa geçmişte bu konuda emek sarf etmiş olan önceki belediye başkanımız ve Sayın Milletvekilimiz ve ya diğer  kimselerden bir fikir aldınız mı?

 

Karayollarına verdiğiniz ve reddedilen dilekçe ile ülkemiz bürokrasisindeki hakim gelenek nedeni ile özellikle can güvenliği gibi hassas bir gerekçe ile reddedilen bir müracaatın , daha sonra kabul edilip uygulanmasının imkansız hale geleceği bu nedenle uygun proje üzerinde mutabakat sağlanana kadar çalışmaların haricen yürütülmesi gerektiği defalarca dile getirilmişti. Yine de reddedileceği bilinmesine rağmen bu müracaatı gerçekleştirerek işleri daha da zorlaştırdığınızın farkında mısınız?

Sayın milletvekilimiz Köktürk’ün bizzat Ulaştırma Bakanı tarafından cevaplanması istemiyle verdiği soru önergesine , doğrudan Ulaştırma Bakanı tarafından da can güvenliği ve teknik gerekçeler ile söz konusu alandan ilçe merkezine geçiş verilemeyeceği yönünde cevap verilirse bu konunun tamamen çözümsüz hale geleceğinin farkında mısınız? Bizzat  Ulaştırma Bakanı tarafından kavşak yapılamayacağı cevabı verilmesi durumunda bundan sonra hangi bürokrat bu alana kavşak yapılması için çaba sarf edebilir? Bunu hiç düşündünüz mü?

 

Esasen teknik bir konu olan ve proje üzerinden çalışılması gereken böyle bir konunun bu kadar politize edilmesi ve siyasallaştırılması ilçemizin çıkarlarına tamamen terstir. Bu konu belediye meclisinin gündemine dahi hiç alınmamışken, ilçe içerisinde açık olarak istişare edilmemişken, sadece siyasi gerekçeler ve sebebi anlaşılmaz şekilde, bir çok yanlış bilgiler de katılarak TBMM gündemine ve ulusal basına kadar taşınması doğrusu son derece hatalı bir davranış olmuştur.  Bu şekilde neyin amaçlandığı ve nereye varılmaya çalışıldığını izah etmenizi bekliyoruz. 03/07/2014