Eğitim-İş Sendikası Kdz.Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, Lisans Yerleştirme Sınavlarının sonuçlarını değerlendirdi.

Başaran, eğitim sistemine ilişkin oluşan kuşkuların ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili kurumları, gerekli önlemleri almaya bunun yanı sıra düne kadar en güvenilir kurumlar arasında alan ÖSYM'yi şifre skandalları, yanlış puan hesaplamaları ile güvenilmez bir kurum galine getirdiğini iddia ettiği Ali Demir'i tekrar istifaya çağırdı.

Sınavların tümüne 2  milyon 29 bin 200 adayın başvurduğunu 1 milyon 938 bin 165 adayın sınava girdiğini 91 bin 35 olarak adayın sınava giremediğini, 1 milyon 938 bin adayın sınavı  geçerli, 165 adayın ise sınavı geçersiz sayıldığını belirten Başaran, 189 bin 410 aday ise en az bir puan türünden sıfır puan aldı dedi. Başaran yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: Ortaya çıkan tablo, sınavlarda sıfır çekmenin bir kader olduğu anlayışını bu yıl da değiştirmedi. Geçen yıl 112 bin 18 öğrencinin sıfır çektiği sınavda, bu yıl yüzde 69 artışla 189 bin 410 öğrenci sıfır çekti.  Özellikle matematik, geometri ve kimya sorularında sıfır çekenlerin sayısında geçmiş yıllara göre en az iki kat artış olduğu görüldü. 2011 LYS'de matematik testinde 31 bin 51 aday net bile çıkaramazken, 2012'de bu sayı 42 bin 221'e çıktı. Geometride sıfır çekenlerin sayısı, geçen yıl 37 bin 867 iken bu yıl 64 bin 651, kimyada ise geçen yıl 3 bin 764 iken bu yıl 21 bin 800'e yükseldi. Diğer testlerde de 2011 yılına göre fark edilir biçimde bir düşüş olduğu dikkatlerden kaçmadı.  Bu yılın başarı oranlarının 2011 yılı oranlarının gerisine düşmesinin ardında, şifre, yanlış puan hesaplama skandalları ile zaten güvenirliğini yitiren ÖSYM'nin, sınava az bir zaman kala puan hesaplama yönteminde değişikliğe gitmesinin olduğu da göz ardı edilmemelidir. Sınavda, Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı uygulamasına son verilerek, Orta Öğretim Başarı Puanı'nın esas alınacağının hükme bağlanmasının ardından 16-24 Haziran'da LYS yapıldı. Bu durum, sınava odaklanmış öğrencilerimizin tüm motivasyonunu bir anda alt üst etti. Güvenilirliği konusunda şüphe ile yaklaşılır hale gelen sınav sistemi bugün bir kez daha göstermiştir ki; eğitsel anlamda öğrencilerimizin kazanımları her geçen gün azalmakta, bu da öğrencilerin üniversiteye girişte başarısızlıklar yaşamalarına yol açmaktadır. Bu anlamda sınavlarda sıfır çeken aslında öğrenciler değil, AKP iktidarı ile küme düşen eğitim sistemi ve bizzat Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Eğitim politikaları konusunda iktidarın ve eğitimden sorumlu kurumların, görevlerini yerine getiremedikleri ortadır. AKP iktidarı döneminde orta öğretim iflas etmiş, dershane sayısı yüzde 100 artmış, devlet liseleri sadece diploma alınan kurumlar haline getirilmiştir. Her yıl olduğu gibi 2012-LYS'de de en az başarılı olan iller sıralamasında bir değişiklik olmadı.  En az başarılı iller, MF puan türünde Ardahan, Artvin, Hakkari; TM puan türünde Şırnak, Ardahan, Hakkari; TS puan türünde Gaziantep, Ardahan, Hakkari oldu.  Öğrencilerin üniversiteye giriş sınavlarındaki başarı ortalaması, aile ve okul gibi iki temel kurumun etkisinin yanında bölgesel açıdan sosyo-ekonomik farklılıklar ile de yakından ilişkilidir. Örneğin ülkenin kırsal kesimlerine gidildikçe ya da toplumun üst gelir düzeyinden aşağılara inildikçe karşılaştığımız başarısızlık tabloları, ülkemizde hala fırsat eşitliğinin sağlanamadığının, üstelik herhangi bir önlem alınması yönünde bir niyetin de ortaya konmadığının göstergesidir.  Bunun yanında yine öğrencilerin sınavlardaki başarı düzeylerinin mezun oldukları lisenin türüne bağlı olarak farklılık gösterdiği ortadadır. Meslek lisesi mezunlarının başarısızlığı ön plana çıkarken, imam hatip liselerinin başarı oranlarında gözle görülür bir yükseliş fark edilmektedir. Bazı kesimlerin imam hatip liselerini, kendilerine kadro yetiştirdikleri kaleler olarak belirledikleri ve Başbakan'ın İmam-Hatipler gözbebeğimizdir sözü herkesçe bilinmektedir. Bugün sınava dayalı değil, bilimsel düşünmeye ve üretmeye dayalı bir eğitim sisteminin gerekliliği kaçınılmaz hale gelmiş, sınav skandallarıyla oluşan güvensizlik ortamı öğrenciler, veliler ve kamuoyunda şüphe yaratmıştır. Eğitim-İş olarak her sınav sonucuyla birlikte eğitim sistemine ilişkin oluşan kuşkuların ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili kurumları, gerekli önlemleri almaya; bunun yanı sıra düne kadar en güvenilir kurumlar arasında olan ÖSYM'yi şifre skandalları, yanlış puan hesaplamaları ile güvenilmez bir kurum haline getiren Ali Demir'i de tekrar istifaya çağırıyoruz.