Kdz. Ereğli’de Tema Vakfı 21-26 Mart Dünya Orman Günü Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü’nü kutladı.

Kdz. Ereğli Gazi İlköğretim Okulu ve Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe öğrencilerin ilgisi büyüktü.

Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Tema Vakfı Kdz. Ereğli Temsilcisi Nilgün Durak, “TEMA Vakfı olarak doğanın bir parçası olan insanın, su ve orman varlıklarını önce koruması ve ardından geliştirme konusunda çalışması gerektiğini vurguluyoruz” dedi.

Durak, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:

 

‘GURUR DUYDUK’

 

“21-26 Mart Dünya Orman Günü ve Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü etkinliklerimizi bu yıl da yoğun okul ve öğrenci katılımlarıyla gerçekleştirdik.

İlçemiz Gazi İlköğretim Okulu tüm öğrencileriyle, Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 11.ve 9.sınıflarla ve öğretmenleri ile gerçekleştirdiğimiz “Ormanlar-Su Kaynaklarımız” ve “Küresel İklim Değişikliği” konularındaki seminerimiz çocuklarımız tarafından ilgiyle izlendi. Konularla ilgili ilginç sorular ve tahmin edemediğimiz kadar bilgili çocuklarımız ve onları yetiştiren öğretmenlerimizle gurur duyduk.

Dünyanın akciğeri ormanlarımız, yaşam kaynağımız olan toprağı tutan, yağışları düzene sokan ve canlılar için hayati öneme sahip suyu sağlayan ekosistemlerdir. Ormanlar, iklim değişikliğinin temel sebebi olan karbondioksiti atmosferden çekmek gibi çok önemli bir işleve sahiptir. Dolayısıyla ormansızlaşma (orman tahribi), iklim değişikliğinin etkisini daha ciddi bir boyuta taşıyor. Dahası, toplam karbon salınımının altıda biri ormansızlaşmadan kaynaklanıyor. Ormanların gelecek 50 yıldaki küresel karbon salınımının onda birini depolama potansiyeli bulunuyor. Bu bakımdan ormanların karbon salımını azaltacak, karbon tutma kapasitelerini artıracak ormancılık uygulamalarının biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor.

 

‘SU HAVZALARI KORUNMALI’

 

Bunların yanı sıra dünyadaki temiz suyun yüzde 75’ini sağlayan havzaları koruyan ormanlar, insanlar için alternatif geçim kaynakları yaratıyor. Dünyada 1.6 milyar insan orman alanları sayesinde yaşamını sürdürürken, ormanlar dünya genelinde insanların geçim şartlarını iyileştirme, sosyal kalkınma ve yoksullukla mücadelede de etkin rol oynuyor. Ancak kuraklık, yangınlar, ormansızlaşma gibi iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, orman ekosistemlerinin işleyişini değiştirerek, sosyal ve ekonomik değişikliklere de sebep oluyor.

 

Varlığı suyun varlığına bağlı orman ekosistemleri, yaşamın temel kaynağı suyun döngüsünde kritik rol oynar. Dünya üzerindeki toplam su akışının yüzde 60’ı dünya karasal alanının yüzde 30’unu oluşturan ormanlardan sağlanıyor. Ormanların suya en büyük katkısı; sağladığı su miktarının yanında suyun kalitesini koruması olarak öne çıkıyor. Ormanlar tortulaşma kaynaklı düşük su kalitesi sorununu en aza indirger, suya bağlı olarak ortaya çıkan arazi kaymalarını, sellerin meydana gelmesi ile taşkınların oluşmasını, çölleşme ve tuzlanmayı engeller. Yamaçlarda ve eğimli alanlarda doğal barikat görevi görür, su kaynaklarını ve yataklarını korur. İklim değişikliği nedeniyle yaşanılan su sıkıntısının Türkiye’nin büyük bir bölümünü içeren kurak ve yarı kurak bölgelerde daha da artması bekleniyor. Bu durumda, su havzalarının korunması her geçen gün daha çok önem kazanıyor.

 

‘SU YASASINA İHTİYAÇ VAR’

 

Ormanların sadece bir ağaç topluluğu olmadığı, içerisinde çok sayıda canlının beraber yaşadığı, çevre koşullarıyla canlılar arasında etkileşimin bulunduğu bir ekosistem olduğunun önemini vurgulamak gerekiyor. Ormanları korumak ağaçlarla birlikte ormanda yaşayan binlerce canlı türünün yaşam alanlarına ve yaşamlarına sahip çıkmak anlamına geliyor. Dünyada her yıl, 13 milyon hektar orman alanının tahrip edildiği biliniyor. Türkiye'de ise 21.5 milyon hektar orman alanının yüzde 48'i erozyona maruz kalıyor.

TEMA Vakfı olarak doğanın bir parçası olan insanın, su ve orman varlıklarını önce koruması ve ardından geliştirme konusunda çalışması gerektiğini vurguluyoruz. Türkiye'de suya dair 40’ı aşkın yasal düzenleme bulunuyor. Su varlığımızın sürdürülebilirliğini sağlamak için bir Su Yasası’na ihtiyaç olduğu açıkça görülüyor. Türkiye’de insanın parçası olduğu üstün ekosistem yararını koruyacak nitelikteki Su Yasası'nın önemine bir kez daha dikkat çekiyoruz.”