Zonguldak Barosu İlçe Temsilcisi ve Kdz. Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Tayyar Kartal, Avukatlar Günü’ndeki açıklamasında, “Bizlerin cübbeleri birer silah değil; bağımsızlığımızın, onurlu ve dik duruşumuzun simgesi oldu her zaman…” dedi.

Kartal;  terörün  ülkemizin en büyük sorunlarından biri olmaya maalesef devam ettiğini,  lokal hedefinin kimi zaman güvenlik görevlileri, kimi zaman sivil insanlar ve nihai hedefinin  toplumsal barış olduğuna dikkat çekti.

“Terörü her an, adeta damarlarımızda gezinen virüs gibi hissetmekteyiz; yaşamaktayız…” diyerek sözlerine devam eden Kartal, açıklamasında şu görüşlerini dile getirdi:

 

“TERÖR TEK ŞEY GETİRİYOR O DA ÖLÜM”

 

Ve hep birlikte görmekteyiz ki; terör hangi gerekçeyle, kimden ve kime karşı gelirse gelsin tek bir şey getiriyor: o da ölüm…

 

Ancak, bizler teröre ve onun getirdiği ölümlere alışmıyoruz; alışamayız.

 

Göstereceğimiz toplumsal direnç ile bu virüsü yok etmeliyiz ve inanıyorum ki, yok etmeyi başaracağız.

 

Bu amaçla gerek sınırlarımız içerisinde gerek sınır ötesinde gerçekleştirilen operasyonlarda görev alan güvenlik güçlerimizin yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum ve bu vesileyle, hiçbir ayrım yapmaksızın, bugüne kadar şehit düşen tüm Mehmetçiklerimiz  ve polislerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

 

“STRATEJİK PLANLAR”

Bilindiği üzere, Yargının işleyiş rotası -mahkeme kararları yanında- genellikle “yargı reform strateji belgeleri” ile çizilmektedir. En son açıklanan ve uygulamaya konulan yargı reformu strateji belgesiyle uyumlu olarak  HSK tarafından 2017-2021 yıllarını kapsayacak şekilde,  stratejik plan oluşturulmuş ve hayata geçirilmiştir.

 

Bu stratejik planlar kapsamındaki eylem planları kısmen iyileştirmeler sağlayacaksa da iki şey değişmediği sürece iyileştirmeler maalesef köklü çözümlere dönüşemeyecektir. Bunlardan ilki; mesleğe kabulde liyakat esasının istisnasız uygulanması, böylelikle yargı içerisinde her türlü yapılanmanın önüne geçilmesi. Böylelikle, yargı kendinden bekleneni verebilecektir.

 

“AVUKATLARA YÖNELİK ZİHNİYET”

İkinci husus ise; avukatın görev ve yetkileri ile yargı içerisindeki konumuna yönelik bakış açısının değişmesi. Özetle; avukatlara yönelik bir zihniyet reformu gerçekleştirilmediği takdirde, nihai amaca ulaşmak mümkün olmayacaktır. 

 

İnsanlık tarihinin ilk zamanlarında “zorbalıkla-kaba güçle” eş anlamlı olan ve o şekilde uygulanan “hak arama özgürlüğü”, günümüzde başta anayasalar olmak üzere, yasalarla, uluslararası sözleşmelerle tanınan, düzenlenen, kullanılabilen ve güvence altında olan bir özgürlüktür.

Hak aramanın bağımsız ve tarafsız bir kurum olan yargı yolu ile elde edilmesi, aşama aşama gelişen ve gerçekleşen bir hukuksal aydınlanmanın sonucudur.

Hak arama özgürlüğünün kullanılmasında ve korunmasında bireyin yanında yer alan, bilgisini ve zamanını hak arayan kişi veya kişilere özgüleyen hak arama ve savunma mesleğinin onurlu temsilcileri ise avukatlardır.



“SAYISIZ ÖRNEKLER”

Avukatlar, insanlığa;  başkalarının hakkına, mülkiyetine, özgürlüğüne saygıyı öğreten, İnsan Hak ve Bildirgesini yazan, Kölelikten Kurtuluş Bildirgesini yayımlayan, çoğunluğun tiranlığına karşı duran, adaletsizlikle savaşan, kendini hakkaniyete adayan, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele eden, uzlaşmaya inanan insanlardır.

Dünya tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur.

Bizler, birtakım dokunulmazlık yada ayrıcalık talebinde bulunan kişiler değiliz ve hiçbir zaman olmadık. 

Bizlerin cübbeleri birer silah değil; bağımsızlığımızın, onurlu ve dik duruşumuzun simgesi oldu her zaman…

Bizler, tıpkı hakim ve savcılar gibi yargı görevi yapan, adaleti ve hukukun üstünlüğünü gaye edinen avukatlarız, hukukçularız.

Bizler, hakimiyle-savcısıyla ve avukatıyla bir bütün olan hukuk dünyasında bireylerin savunmalarını üstlenen, onların sırlarını taşıyan vekilleriz.



“YARGISIZ İNFAZ”

Demokratik hukuk devletlerinde yargılama faaliyetinin merkezini savunma hakkı oluşturur. Yargılama faaliyetinin merkezine savunmayı, yani avukatı koymadığınızda, onun adı yargılama olmaz, yargısız infaz olur.

Avukatı ve avukatlık mesleğini bağımsız, özgür, özerk kılmak, yargılama sürecinde etkili ve işlevsel yapmak, yaşamsal değerdedir.

Güçlü ve  bağımsız bir yargı için güçlü, etkili, güvenceli ve bağımsız bir savunma gereklidir. 

 

Güçlü bir adalet için güçlü bir hukuk; güçlü bir hukuk için güçlü bir yargı ve onun için de güçlü, etkili, güvenceli ve bağımsız  bir savunma gereklidir.

 

Hukuk sistemi içerisinde biz avukatların konumunun, taşıdığımız önemin farkındayız. Hukuk sistemimizi iyileştirirken, mesleğimizin de kalitesinin yükseltilmesi gerekiyor. Aksi takdirde hukukun üstünlüğünün sağlanması, insanlar arasındaki güvenin, toplumsal barışın gerçekleştirilmesi mümkün değil.

 

“GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ İNCELEMEK GEREKİYOR”

 

Herşeyden önce; hukukumuza ve onun içerisinde savunmayı temsil eden mesleğimize geniş bir açıdan bakmamız gerekiyor. Geçmişi, bugünü ve geleceği incelemek, tahlil etmek gerekiyor. Hukuku ve avukatlığı geleceğe taşımak gerekiyor. Günübirlik çalışmaların yeterli olmadığı ortada. Bu mesleğin 20 yılını, 40 yılını planlamamız gerekiyor. Hukukun ve avukatlığın kısa, orta ve uzun vadeli kalkınma planlarını oluşturmamız gerekiyor. Avukatlık teminatını getirmemiz gerekiyor. Hukuku ve avukatlığı zamana uydurmamız, zamana adapte etmemiz gerekiyor. Bizleri zamana adapte etmemiz gerekiyor.

 

En iyi avukat değil, avukatlık için en iyisi olmamız gerekiyor.

 

Hukuku meslek ve özel yaşamlarında ilke edinmiş sevgili dostlar,  Umudun coğrafyamızdan ve yüreklerimizden kaybolmamasını ümit eder, hepinizin avukatlar gününü samimiyet ve içtenlikle kutlarım.