TBMM’de devam eden bütçe görüşmelerinde, CHP Grubu adına söz alarak Zonguldak’ın sorunlarını anlatan CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu,  ‘Türkiye büyüdü ve kazandı’ diyorsunuz, ancak emeğin Başkenti Zonguldak’ı getirdiğiniz durum budur. AKP kazandı ama Türkiye ve Zonguldak kaybetti!" dedi.

 

İktidarın ekonomideki rakamları -işine geldiği kısımları söyleyip işine gelmeyen kısımlarını atlayarak- bir Türkiye profili çizmeye çalıştığını öne süren CHP Milletvekili Turpcu,  ancak hükümetin anlattığı Türkiye ile gezip gördükleri Türkiye’nin çok farklı olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi:

 


“ZONGULDAK, TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KONMADIĞI GİBİ FIRSATLARI ELİNDEN ALINMIŞ BİR ŞEHİRDİR”

 

“Zonguldak bir zamanlar Türkiye'nin tamamından insanların iş için geldiği, yabancı devlet başkanlarının ağırlandığı il iken, bugün kaderine terk edilmiştir. Zonguldak mevcut olanakları yok edilmiş, taş üstüne taş konmadığı gibi fırsatları elinden alınmış bir şehirdir. 

 

Tarihe 'bitirilemeyen Zonguldak yolları' olarak geçen yollarımız artık mizah konusu olmuştur. Zonguldak bugün, havaalanında uçağı uçmayan, limanına gemi gelmeyen, köyünde kasabasında genci kalmayan bir ildir.

 

Yolcu uçağı inmeyen Çaycuma- Saltukova Havaalanı, AKP`nin yanlış iç ve dış politikası sonucu, ne yazık ki askeri uçakların şehitlerimiz nedeniyle sıkça indiği bir yer haline gelmiştir.

 

Mükellefiyet Kanunuyla ülke sanayisinin gelişmesi için devlet eliyle zorla madende çalıştırılan Zonguldaklılar, bugün yine devlet eliyle zorla işsizliğe ve açlığa mahkum edilmektedir.”

 


“TTK’NIN İŞÇİ AÇIĞI GİDERİLMELİ, TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLAN TAŞKÖMÜRÜ EKONOMİYE KAZANDIRILMALIDIR”

 

“Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun 2002 öncesinde 18 bin olan işçi sayısı, AKP sayesinde, bugün 8 bin seviyesine düşmüştur. Üretim kapasitesi yıllık 5 milyon ton olan kurumun üretimi şuan 1 milyon tonun altındadır. Yaklaşık 6 bin işçi açığı bulunan TTK, yatırım yapılması ve işçi alınması halinde üretim miktarını ciddi şekilde artıracağını beyan etmektedir. Ancak hükümet işçi alımının kamu üzerinde 'yüksek maliyet' yaratacağını söylemektedir. Böyle bir değerlendirme, bölge ekonomisine,  işsizliğe, ithal edilen kömürün cari açığa etkilerini hesaba katmamaktadır.”

 


AKP HÜKÜMETİNİ, ‘MİLLİ VE YERLİ’ OLMAYA DAVET EDİYORUM”

 

“İthal edilen 32 milyon ton taşkömürünün maliyeti yaklaşık 4 milyar dolardır. Bunun 6,5 milyon tonu demir çelik sanayinde kullanılan koklaşabilir kömürdür ki zaten Zonguldak kömürü koklaşabilir kömürdür. Dövizin yükseldiği, ithalatın zorlaştığı bu dönemde, kendi kaynaklarımıza yönelerek hem istihdam sağlayabilir hem de dışarıya dövizin gitmesini önleyebiliriz.

 

Son dönemde 'milli ve yerli' kavramını dilinden düşürmeyen AKP Hükümetini, elimizdeki kaynağı değerlendirerek,  gerçek anlamda 'milli ve yerli' olmaya davet ediyorum!”

 


“AKP KAZANDI AMA TÜRKİYE VE ZONGULDAK KAYBETTİ!”

 

“Bir zamanlar, 3 il olacak kadar büyüyen ve ülkenin sanayisini adeta sırtında taşıyan Zonguldak`ın 2002`de 616 bin olan nüfusu, 2015’te 595 bin’e gerilemiştir. Zonguldak’ın 2023 yılında nüfusunun, 595 binden, 539 bine düşeceği hesaplanmaktadır. Yani Zonguldak küçülmeye, göçe, işsizliğe mahkum edilmeye devam edilecektir.

 

 ‘Türkiye büyüdü ve kazandı’ diyorsunuz, ancak emeğin Başkenti Zonguldak’ı getirdiğiniz durum budur. AKP kazandı ama Türkiye ve Zonguldak kaybetti!"

 

“KARI ŞİRKETLERE; ZARARI VERGİ VEREN YURTTAŞLARA YÜKLEYEN DÖVİZE ENDEKSLİ BÜYÜK PROJELER”

 

“Şimdi, halka 'döviz bozdurun' çağrısı yapıp, döviz den TL’ye geçiş için çabalıyorsunuz. Hazine garantisi sağlayarak projenin karını şirketlere; zararını vergi veren yurttaşlara yükleyen dövize endeksli o büyük projeleri – köprüler, şehir hastaneleri ve havaalanlarını- ne yapacaksınız doğrusu merak ediyoruz! Onların bütçeye ne karadelikler açacağını da!”

 

 “ZONGULDAK İÇİN ÖNERİLER”

 

“Bundan sonrası için ana gündem maddemiz, ekonomik olarak çöküş yaşayan ülkemizin geleceğini nasıl kurtarırız, nasıl yeniden ayağa kaldırırız, kaybedilmiş yılları nasıl hızla telafi ederiz olmalıdır.

 

Bununla ilgili, Zonguldak özelinde bazı öneriler sunmak istiyorum:

 

-     Zonguldak, 168 yıllık kömür üretim tarihinde beş binden fazla maden şehidi vermiştir. Maden şehitlerimiz 2014`te çıkarılan Soma yasası kapsamı dışında bırakılmış, bu durum ailelerimizi derinden yaralamıştır. Zonguldak’a, Osmanlı’dan bu yana ülke ekonomisine verdiği katkı ve vefa borcu gereği özel bir statü uygulanmalı, özel teşvik kapsamına alınmalı ve göç durdurulmalıdır.

-     Türkiye’nin Zonguldak`a ihtiyacı vardır, bedeli daha ağır olmadan iktidar yüzünü TTK’ya dönmek zorundadır. İşçi açığı giderilmeli, Türkiye’nin ihtiyacı olan taşkömürü ekonomiye kazandırılmalıdır. Bunun için kurum yeniden yapılandırılmalıdır.

-     Temeli yarın atılması planlanan ve benimde katılacağım, Filyos liman projesi süratle bitirilmelidir.

-     Filyos Vadisine doğayı kirletmeyecek, istihdama yönelik sanayileşmenin önü hızla açılmalıdır.

-     Bülent Ecevit Üniversitesi şehrimize büyük katkılar yapmaktadır. Eğitim- öğretimin ve bilimsel çalışmaların Filyos Vadisi’ne kurulacak ikinci bir üniversite ile desteklenmesi, ilimizin sosyal ve ekonomik gelişimine ciddi katkı sağlayacaktır. Bu şekilde Bülent Ecevit Üniversitesi’nin merkezde ve Ereğli’de büyümesi ve Filyos Vadisi’ne kurulacak ikinci bir üniversite, Zonguldak’ın rahat bir nefes almasına ve ilerlemesine katkı sunacaktır.

-     2.500 yıllık Teios antik kenti yeterli ödenekler ayrılarak gün yüzüne çıkarılmalı ve ziyarete hazır hale getirilmelidir.

-     Ereğli’deki zamanında 6 bin işçinin çalıştığı simdi 600 işçinin bile çalışmadığı atıl bırakılmış olan tersaneler ekonomiye kazandırılmalı, gerekirse Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile bu konuda işbirliği yolları aranmalıdır. Tersaneler Erdemir’in hemen burnunun dibindedir, bu zaten başlı başına bir avantajdır.  Ereğli gemicilikte yarım asrın üzerinde bir geçmişe sahiptir.