Eğitim Sen Zonguldak Temsilciliği Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamayı gönderdi.

Tetikçi Siteler İş Başında!” başlıklı açıklamada, “Biz, Eğitim Sen olarak her zaman ilkelerimizle hareket ettik, ilkelerimizle tavır aldık! Bu nedenle  “gömlek değiştirdik” ya da “Allah affetsin” gibi omurgasız tutum ve davranışları bizde görmeniz mümkün değil! Kısacası, doğru bildiğimizi söylemekten asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz de!” vurgusu yapıldı.

Açıklamada, muhalif tüm kesimlerin hedef tahtasına oturtulduğu, yapılan oy hesaplarıyla bu gerçeğin örtbas edilebileceğinin sanıldığı, işsiz bıraktırılan, cezaevine gönderilen gazetecilerin yerini tetikçi kalemlerin aldığı bir ülkede her gün yeni saçmalıklarla karşılaşıldığı belirtilerek şu görüşler savunuldu:

Büyük bir cehaletle güce tapan bu çevrelerin, söz yoksunu olup bolca gürültü çıkarmaları dikkate değer olmasa da çevreye verdikleri rahatsızlık için hadlerini bilmeleri önem arz ediyor!

Kamudanhaber adlı sitede dün (16.11.2016) yayınlanan haber önce yandaşlıkta sınır tanımayanların sayfalarına, sonra kimi çevrelerin sosyal medya pompalamalarına konu oldu. Haber özelliğini dahi içermeyen bu yazının başlığında sendikamızın logosu ve Bakan İsmet Yılmaz’ın fotoğrafıyla birlikte “50 Bin Üyesine FETÖ Soruşturması” denilerek, Bakan Yılmaz’ın sendikamız üyesi 50 bin kişiye soruşturma açıldığını söylediği iddia edildi.

Hâlbuki Bakan Yılmaz konuşmasında, sendikamızın 120 bin üyesinin bulunduğunu, soruşturmaya konu olan üye sayımızın da 10 bin olduğunu belirtmiş, 50 bin kişinin ise MEB genelinde soruşturulduğunu ifade etmişti.

Ancak anlama yetisi gelişmemiş, beyincikleri siyasi fantezilere çalışan kişiler, Bakanın konuşmasından 50 bin üyemizin soruşturulduğu sonucunu çıkarabilmiştir! Bakan Yılmaz’ın MEB genelinde 50 bin kişi hakkında soruşturma yürütüldüğünü ifade etmesine rağmen bu kişilerin tamamının Eğitim Sen üyesi olduğunu ifade etmek, olsa olsa diğer sendikaları korumaya çalışmak, onların ihraç edilen ya da açığa alınan üye sayılarını gizlemek anlamına gelmektedir. Kaldı ki sendikamız, “kandırılma” döneminde Gülen cemaatinin karalama kampanyalarına fazlasıyla maruz kalmasına rağmen dik ve muhalif duruşundan asla taviz vermemiştir.

Hemen belirtelim ki bugüne kadar hukuksuzca ihraç edilen üyelerimizin sayısı akademisyenlerle birlikte toplam 800 kişidir! Yine hukuksuzca kapatılan Aktif Eğitim Sen’in üyeleri dışarıda tutulduğunda ise yaklaşık 11 bin öğretmenin ihraç edildiğini söylemek mümkündür. Ancak bu 11 bin kişinin sendikal dağılımı büyük bir çabayla gizlenmek isteniyor!  Üstelik, haklarında hiçbir hukuki ve somut delil olmadan ihraç edilen 11 bin emekçiye kendi sendikaları sahip çıkmadığı gibi yardım talep eden üyelerinin telefonlarını dahi açmadıklarını çok iyi biliyoruz! Çok iyi biliyoruz, çünkü bu kişiler sendikamızdan yardım talep ediyor, yaşadıklarını doğrudan anlatıyorlar!

Eğitim Sen ise haksız, hukuksuz biçimde ihraç edilen ya da açığa alınan tüm üyeleriyle güçlü bir dayanışma sergiliyor! Eğitim Sen’i karalayıp duranlar, açığa alınan veya ihraç edilen 20 binin üzerindeki öğretmenin kaçının kendi sendikalarına üye olduğunu ve üyeleri için ne yaptıklarını açıklamak zorundadır! Bugün emekçilerin yarına güvenle bakamamalarının nedenlerinden biri de bu sendikaların sessizliğinde yatmaktadır!


Hani Eğitim Sen 30 Bin Üye Kaybetmişti?

Yaratılan korku iklimiyle üye sayımızda azalma olduğu ve kendilerine sendika diyenlerin buradan nemalanmaya çalıştıkları bilinen bir gerçek! Ancak, birkaç gün önce “Eğitim Sen 30 bin üye kaybetti” başlığını atanlar, “Eğitim Sen çöküş içinde” diyenler, dün Bakan’ın konuşmasında verdiği üye sayımız sonrasında ne düşünüyorlar acaba?

Umarız, Eğitim Sen’in kara propagandalarla böylesine ciddi kopuşlar yaşayacak bir sendika olmadığını, sendikamızın muktedir gölgesi değil gerçek bir sendika olduğunu unutmayacak kadar hafızaları güçlüdür! Değilse de hukuksuz ve haksız biçimde ihraç edilen, açığa alınan tüm üyelerimiz görevlerine döndüğünde ne demek istediğimizi anlayacaklardır!

Üyelerimizi İstifaya Davet Eden Tehditleriniz Neden Karşılık Bulmuyor Biliyor musunuz?

Biz, Eğitim Sen olarak her zaman ilkelerimizle hareket ettik, ilkelerimizle tavır aldık! Bu nedenle  “gömlek değiştirdik” ya da “Allah affetsin” gibi omurgasız tutum ve davranışları bizde görmeniz mümkün değil! Kısacası, doğru bildiğimizi söylemekten asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz de!

Tetikçilik yapmaktan beyni sütlaca dönenler, size sadece şu kadarını söyleyelim: Sizleri ciddiye alıp cevap vermek dahi bizler için özeleştiri konusu ama dedik ya biraz haddinizi bilmeniz gerek! Ne tetikçiliğiniz ne de saçmalıklarınız bizleri doğru bildiğimizi söylemekten alıkoyamayacaktır!

Ayrıca bilesiniz ki, bugüne kadar aklın sınırlarını zorlayan onlarca kara propaganda sonrasında, Eğitim Sen hakkında bir tane bile savcılık soruşturması açılmamıştır. Açılanlar da ciddiye alınamayacak iddialardan oluştuğu için “takipsizlik” kararıyla sonuçlanmıştır. Dolayısıyla “çamur at izi kalsın” yönündeki çabalarınızla başarılı olamayacağınızı bilmelisiniz!

Çünkü Eğitim Sen Türkiye gibidir! Tüzüğünde yazılı olan ilkeleri onaylayan her siyasi düşünceden, her kimlikten, her dilden, her dinden emekçinin üyesi olduğu bir sendikadır! Tekçi değildir! Farklılıkları zenginliği olarak gören, hiyerarşik sahiplik duygusu da yoktur! Her Eğitim Sen üyesi farklılıkların her birini eşit değer olarak kabul eder! Ve her bir Eğitim Sen üyesi, bu topraklarda emeğin hakları, barış ve demokrasi için mücadele etmenin zor, bedelinin ağır olduğunu bilir! Ancak son sözü söyleyenlerin, mücadele edenler olduğunu da çok iyi bilir! Her bir üyemizin gözlerinin içine bakın! Anlam veremediğiniz bir şey göreceksiniz. İşte onun adı onurdur, gururdur! Bu nedenle Eğitim Sen, Türkiye’nin aydınlık yüzüdür!

Son olarak, sendikamız hakkında bir iddia ortaya atıyorsanız, bunu belgeleriyle ortaya koymalısınız. İddia dediysek, şunu da bilmenizi isteriz. Aklınıza gelen her fantezinizi “iddia” diyerek kamusal alana yayamazsınız! Sahipleriniz görevde yükseltildi diye sesinizin gür çıkmasını anlayabiliriz ama yaptığınızın yalan propaganda olduğunu, tetikçilik olduğunu biliyor ve sorumluluğunu alıyorsunuz demektir.  Öyleyse “Allah affetsin!” diyerek kurtulamayacağınızı da biliyor olmalısınız!

Haydi şimdi, karanlığınızda boğulabilirsiniz!