Gazetecilik mesleğinin olmaz ise olmazlarının başında gelen kişi hak ve özgürlüklerine saygılı yayın politikasından ödün vermeden topluma haber sunan   Önder Gazetesi, Yerel Basın Ödülleri Yarışmalarında da bölgemizin sesini 9 kez başarıyla duyurdu.  

1992 yılının 22 Nisanında  “doğru, hızlı, objektif” gazetecilik ilkesiyle  yayın hayatına başlayan Ereğli Önder Gazetesi, 29 yılı geride bıraktı. Ve bugün itibariyle 30. Yayın yılına girdi.

Yerel basın dünyasına  30 yıl önce ofset teknikle basılarak günlük olarak başlayıp, aralıksız yayınını sürdüren Ereğli Önder, vasıflı  bir gazetedir.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin çok geniş katılımla tartışıp kabul ettiği ve yayımladığı Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi’nin meslek kurallarını yayın politikasında “Mesleğin Anayasası” olarak görüp bilen Gazeteniz Önder’in kuruluşunda görev alan ve bugüne kadar görev yapan tüm meslektaşlarımıza engin saygılarımızı sunuyoruz.

Bilindiği gibi Ereğli Önder, bölgemizin de ülke basınında sesini duyurma konusunda büyük işler başardı.  Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü  ile  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği “Yerel Basın Ödülleri”  yarışmalarında 9 ödül kazanan Ereğli Önder, 30. Yayın yılına ulaşmanın gururunu yaşıyor.

Celal Bozkuş’un kurduğu ve İmtiyaz Sahipliğini üstlendiği  Ereğli Önder Gazetesi, bizlere güç veren okurlarımıza teşekkür ediyor.

GAZETENİZİN KAZANDIĞI ÖDÜLLER

*Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı’nın birlikte ilk kez düzenledikleri “Yerel Basın Ödülleri” 1998 yarışmasında “İpimizi çekecekler” başlıklı haberi ile:

Birincilik ödülü Eyüp Bektaş

* Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün 13 yıl aradan sonra ilk kez düzenlediği “Anadolu Basınını Özendirme Yarışması” 2005’de: “Yoksulluk, Teknoloji, Oyuncak ve Çocuk” isimli fotoğrafıyla: Birincilik Ödülü Mustafa Kemal Bektaş

*Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı’nın birlikte düzenlediği “Yerel Basın Ödülleri” 2005 yarışmasında “Başkan sahte plaka kullanıyor” başlıklı haberiyle

Övgüye Değer Ödülü Eyüp Bektaş.

*Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği “Anadolu Basınını Özendirme Yarışması” 2006’da Fotoğraf dalında: Üçüncülük Ödülü Mustafa Kemal Bektaş.

*Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği “Anadolu Basınını Özendirme Yarışması” 2007’de Röportaj dalında: İkincilik Ödülü Mustafa Kemal Bektaş.

*Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı’nın birlikte düzenlediği “Yerel Basın Ödülleri” 2007 yarışmasının Fotoğraf dalında: Birincilik Ödülü Mustafa Kemal Bektaş.

*Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı’nın birlikte düzenlediği “Yerel Basın Ödülleri” 2008’de yarışmasında ‘”Çanakkale İçinde” başlıklı  fotoğrafıyla: Birincilik Ödülü Derya Cebesoy Tetik.

*Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği “Anadolu Basınını Özendirme Yarışması” 2010’da  Yüksek Fırın Ayşe’nin reline çalışmalarını arlatan röportajıyla Araştırma dalında: Birincilik Ödülü Birol Karadeniz.

*Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı’nın birlikte düzenlediği “Yerel Basın Ödülleri” 2013’de yarışmasında Haber dalında Birincilik ödülü: Mustafa Kemal Bektaş.

REKABETİMİZ HABER

Bugünler ve Önder.
Önder'in patronu ve kadrosunun sansür ve oto-sansüre karşı duruşu işte böyle yazıldı tarihe.
Kavga yerine tartışmadan yana oldu Önder.
Konuşma kültürüne sahip olanların, bir araya gelmesini savundu.
Hakaret ve alaycılıktan uzak dururken, çevre konularında da kamuoyunu uyandırma ve bilgilendirme görevlerini eksiksiz yerine getirme heyecanını diri tuttu.
Haberde ayrım yapmadı.
Haber sansürlerine karşı da; polemik yaratmadan olayları ve gelişmeleri seyrine bırakma kültüründe oldu.
Hep toplum dedi.
Kamu dedi.
Kamuoyu dedi.
Geleceğimiz dedi.
Önder Gazetesi, “refik” kavramına önem verdi, rekabeti de haber atlatma çizgisinde gördü.
Sataşmalara yanıt vermeden işine baktı sorumluluklarının çizgisinde kaldı.
Çünkü adı Önder'di.
Önder de böyle olmalıydı.

GAZETECİ KİMDİR?
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin hazırlayıp kitapçık olarak da dağıtımını yaptığı Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumlulukları Bildirgesindeki gazeteci tanımı maddesinde yer olan Düzenli bir şekilde, günlük yahut süreli bir yazılı, görüntülü, sesli elektronik veya dijital basın ve yayın organında, kadrolu, sözleşmeli ya da telif karşılığı, haber alma, işleme, iletme veya görüş, fikir belirtme görevi üstlenen ve asıl işi ile başlıca geçim kaynağı bu olup, çalıştığı işletme ile ilgili yasalar karşısındaki konumu bu tanıma uygun olanlar gazetecidir. Basın ve yayın alanındaki her işletme, çalıştırdıkları gazetecileri, yasaların gazetecilere tanıdığı haklardan yararlandırmak zorundadır ilkesinde kaldı.

GAZETECİNİN SORUMLULUKLARI NEDİR?
Gazeteci sorumluluğunun da aynı bildirgede yer alan şekliyle Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşır.
Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler kabullenmiştir Önder Gazetesi.

ÖNDER'İN GAZETECİLİK İLKE VE GÖREVLERİ  
* Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, gazeteci, kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.
* Gazeteci; bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur.
* Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inançlarını (veya inançsızlığını) doğrudan saldırı
konusu yapamaz. Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz.
* Gazeteci; kaynağını bilmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz; kaynak açık olmadığında, yayınlamaya karar verdiği durumlarda da kamuoyuna gerekli uyarıları yapmak zorundadır.
* Gazeteci; temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinlerle belgeleri
değiştiremez, tahrif edemez. Yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın malzemesi kullanmaktan uzak durur.
* Gazeteci, bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses, belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz.
* Gazeteci, kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan bağlantılı olmayan hiç bir amaç için, izin verilmedikçe özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez.
* Gazeteci, yayınlanmış her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle yükümlüdür. Gazeteci, istismar edilmemesi, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir boyutlar ile biçimde yapılması kaydıyla, cevap hakkına saygılı olmalıdır.
* Gazeteci, kendisine güvenilerek verilmiş bilgilerin, belgelerin kaynaklarını, kendileri izin vermediği sürece, mesleki gizlilik ilkesi uyarınca, hiç bir şekilde açıklamaz.
* Gazeteci, çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur.
* Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi avantajın peşinde olamaz. Gazeteci, devlet başkanından milletvekiline, iş adamından bürokratına kadar haber kaynağı olarak da kabul edilen kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür.
* Gazeteci, mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan - reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.
* Gazeteci, hangi konuda olursa olsun, elde ettiği bilgileri geniş biçimde yayın konusu yapmadan kendi yararına kullanamaz. Mesleğini, ne şekilde olursa olsun, (yasaların ve yönetmeliklerin kendisine tanıdığı hakların dışında) ayrıcalıklar kazanmak amacıyla kullanamaz.
* Gazeteci, her ne amaçla olursa olsun, tehdit ve şantaj gibi yollara başvurmaz. Gazeteci bu şekilde baskılara da karşı koyar.
* Gazeteci her türlü baskıyı reddeder ve çalıştığı basın - yayın organındaki yöneticileri dışında kimseden işiyle ilgili talimat alamaz.
* Gazeteci sıfatını taşımayı hak eden herkes meslek ilkelerine en yüksek seviyede uymayı taahhüt eder. Ülkesindeki yasalara saygılı olmakla birlikte, hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır. Mesleki olarak yalnızca meslektaşlarının ve kamuoyunun değerlendirmeleri ile bağımsız yargı organlarının kararlarını dikkate alır.
* Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politikalar konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.

ÖNCE İNSAN
Gazeteniz Önder bu ilkeler çerçevesinde habercilik yapmaktadır. Böyle tanındı ve böyle bilindi. Önder'in geride kalan 29 yıllık emeği işte bu birikimle yoğrulunca da, insana saygı hep önde olmuştur.
Gazeteci iftira atmaz. Gazeteci yalan yazmaz. Gazeteci kişi hak ve özgürlüklerini özellikle dikkat eder ve yanıt hakkının da kutsal olduğuna inanmalıdır.
Sataşma ve iftira gazeteciliğinin bu mesleğin yüz karası olduğunun bilincindeki kamuoyu zaten aradaki farkı çok iyi bilerek izlemektedir.
Önder Gazetesi'ne hep destek olan, olmaya da devam eden okurlarımızın desteği işte bizim gerçek gücümüzdür.
Gazetecilik ilkelerinin geçerli olduğu bir kurumdur Önder Gazetesi. Gazeteci ile kurum arasındaki bu gönül bağı öyle bütünleşip pekişmiştir ki, geride kalan yıllarda da bu nedenle süreklilik vardır.