Bir zamanlar “Türkiye’nin Almanya’sı” olan Emeğin Başkenti Zonguldak ülkenin dört bir yanından gelen işsizlere aş verdi, ekmek verdi, iş verdi, yaşam verdi. Gurbetten gelen işçilerin ekmek kapısı olan maden ocaklarında çalışanlar memleketlerindeki ailelerinin yaşamlarını kolaylaştırabilmek uğruna her türlü zorluğa katlandılar. Gurbetten sağlıklı gelip, ciğerlerini maden ocaklarında taş ve kömür tozlarıyla kaybedip memleketlerine dönenler de fazla yaşamadı. Acı içinde can veren onlarca madencinin yaşamını anlatan Tonyalı Hasan Kalyoncu tarafından kaleme alınan “Maden Dulları” isimli kitapta bu dramın acı izlerini okudu kitapseverler. Göçük, grizu ve göçüklerde canını verip cenazeleri memleketlerine gönderilemeyenlere de kucak açtı Zonguldak. O’nları bağırlarına basıp, sonsuzluklarına kucak açtı.

Zonguldak ve madencilik.

Türkiye Taşkömürü Kurumu, Türkiye’nin dört bir yanından gelip canını ve kanını maden ocaklarına verenlerin anısına Trabzon’un Tonya ilçesine bir madenci anıtı göndermişti. Rifat Dağdelen’in genel müdürlüğü döneminde  Zonguldak’taki atölyelerde yapılarak gönderilen madenci anıtı, şehrin en gözde noktasında gelen geçen tüm madencileri selamlamaya devam ediyor. Belediye binasının önündeki parkta sergilenen dev madenci fenerli anıt, sonsuzluğa kadar emeği ve maden ocaklarında yaşananları hatırlatacak herkese.

 HABER: Eyüp Bektaş