Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şube Başkanı Ali Topaloğlu, 2011-2012 eğitim-öğretim döneminin başlaması nedeniyle yaptığı açıklamada, Okul kayıt parası ve okul giysilerindeki tekelleşme yoksul ve dar gelirli aileler için büyük sıkıntı. Renkli okul malzemeleri çocuklarımızın sağlığı için büyük tehlike. Çocuklarımız kantinlerde beslenmiyor, zehirleniyor dedi.
Yetkilileri göreve çağıran Başkan Topaloğlu, yazılı açıklamasında şunları söyledi;

OKUL KAYIT PARASI VE OKUL GİYSİLERİNDEKİ TEKELLEŞME YOKSUL VE DAR GELİRLİ AİLELER İÇİN BÜYÜK SIKINTI

Okul öncesi eğitim-öğretim ile ilköğretim okulları ve liselerin açıldığı ve açılacağı bugünlerde hem veliler ekonomik sıkıntıya sokulmakta, hem de çocuklarımız önemli risk ve tehlikelerle karşı karşıya bulunmaktadırlar. Özellikle de zaten ekonomik sıkıntı içerisinde olan dar gelirli ya da hiç geliri olmayan ve çocuklarının kaydını yeni yaptırmak durumunda olan velilerden Milli Eğitim Bakanının açıklamasının tersine birçok okul tarafından kayıt parası alınmaktadır.

 

İLGİLİ BAKANLIKLARIN BU KARARA UYMASINI BEKLİYORUZ 

 

Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtların yaşını 2009 yılındaki eğitim-öğretim yılında 12 yaşından 20 yaşına çıkartan Yönetmelik değişikliği açılan bir dava ile iptal edilmiştir. İlgili Bakanlıkların bu karara uymasını bekliyoruz. Diğer taraftan birçok okul servis aracında çocuklarımızın güvenliğine ve Yönetmeliğe uygun olmayan hizmet verilmektedir. Örneğin, ilköğretim okul öğrencilerini taşıyan servislerde rehber öğretmen bulunması gerektiği halde bazı servis araçlarında bulundurulmadığı görülmüştür. Yönetmeliğe uygun olmayan şoför çalıştırıldığı görülmüştür. İsteğimiz ve beklentimiz bugünkü eğitim ve öğretim yılında çocuklarımızın güvenliğine aykırı olan bu ve diğer sorunların yaşanmamasıdır.

RENKLİ OKUL MALZEMELERİ

ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIĞI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

 

Uzakdoğu malları ağırlıklı olmak üzere, özellikle de okul öncesi ve ilköğretimdeki öğrencilerin kullandığı renkli kalem, silgi, boya oyun hamuru, çanta, matara, beslenme kabı, çorap, iç çamaşırı gibi ürünlerde yapılan araştırmalarda ve konunun uzmanlarının açıklamalarına göre, çocukların sağlığı açısından çok tehlikeli kimyasal maddeler bulunduğu saptanmış ya da bulunabileceği belirtilmiştir. Bu ürünlerde alerjik, büyüme ve metabolizma bozukluğu, böbrek ve karaciğer bozukluğu, cinsel gelişim sorunları, kanserojen gibi sağlık etkileri olabilecek azo boyar maddeler, fitalatlar, ağır metaller, formaldehit gibi tehlikeli kimyasal maddelerin bulunduğu ve bulunabileceği belirtilmektedir. Bu tür riskli malzemelerin kırtasiyecilerde çok yoğun bir şekilde satıldığı ve çocuklar tarafından kullanıldığı görülmektedir. Renkli, boyalı okul malzemelerindeki boyalar çocukların elleri ve ağızlarına bulaşarak söz konusu sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı tarafından 'Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Dair Kanun' ile 'Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Hakkında Yönetmelik' çıkartılmıştır. Ancak, piyasada satılan, öğrencilerin ve okulların kullandığı malzemelerin sözü edilen mevzuata uygunluğunun sağlanması konusunda Sağlık Bakanlığınca bir denetim ve analiz yapıldığı hakkında kamuoyunun bilgisi bulunmamaktadır.

ÇOCUKLARIMIZ KANTİNLERDE BESLENMİYOR ZEHİRLENİYOR

Çok önemli diğer bir sorun ise, okul kantin ve kafeteryalarında satılan cips, kola, gazlı içecek, hazır meyve suyu, gofret, bisküvi, kek, çikolata gibi gıda maddeleri ile katkı maddeli ve GDO'lu gıdaların çocuklarımız üzerinde yarattığı sağlık sorunlarıdır. Milli Eğitim Bakanlığı 21.07.2011 tarihli bir genelge ile enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan enerji içecekleri, gazlı içecekler, aromalı içecekler ve kolalı içecekler ile kızartma ve cipslerin satışının yapılmasını yasaklamıştır. Biz bu yasaklamayı önemli buluyoruz. Ancak, daha da önemli olan bu yasağın uygulanmasıdır. Bununla birlikte bilim insanlarının görüşlerine uygun olarak diğer riskli gıda maddelerinin de satışı yasaklanmalıdır. Çünkü, çocuklarımız kantinlerde beslenmiyor, zehirleniyor. Hemen her devlet okulunda ödenek yetersizliği nedeniyle temizlik gideri, bakım-onarım gideri, okul kırtasiye gideri ile diğer yardımcı kitap istenmesi dar gelirli ve hiç geliri olmayan veliler için büyük bir sıkıntı oluşturmaktadır. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ve Hükümet ne yapmaktadır? Okul, okul gibi olmalıdır. Okullar, veliler ve öğrenciler ticaretin aracı haline getirilmemelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, hükümet ve devlet okullarının ödenek sorunlarını biran önce çözmelidir.  Özellikle yoksul ve dar gelirli ailelerin durumu dikkate alınarak devlet okulları ticari istismarlardan kurtarılmalı ve çocuklarımızın sağlığına aykırı okul malzemeleri ile gıda maddelerinin üretimi ve satışı yasaklanmalıdır. Kantin yerine bilimsel eğitim ve toplumsal yaraya uygun olarak okul kooperatifçiliği sistemi getirilmelidir. Hemen her devlet okuluna beslenme ödeneği verilerek çocuklarımızın okuldaki eğitimi-öğretimi süresince yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi sağlanmalıdır.