KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Zonguldak Şubesi, dün bir basın açıklaması yaptı.
BES Şube Sekreteri Gülten Fırat, Basın Yayın Şube Sekreteri Erkan Çelebi, Şube Mali Sekreteri Melih Aydın ve Şube Örgütlenme Sekreteri Ufuk Esen ile birlikte yaptığı açıklamada hükümetin sendikayla toplu sözleşme masasına oturmaya davet etti.
Ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER
VE ANAYASA GEREĞİ"
"Kamu emekçileri, her ayın 15'inde olduğu gibi kiralarını, elektrik, su, telefon faturalarını, kredi kart borçlarını ödemeye yetmeyen maaşlarını aldı. Kriz nedeniyle yoksullaşmaya devam eden ülkemizdeki kamu emekçileri, ne kadar yoksullaştıklarını bir kez daha gördü ve hissetti. Türkiye'nin dört bir yanında, Büro Emekçileri Sendikası'nın üyeleri alanlara çıktı. Toplu iş sözleşmesi imzalama hakkımızı görmezden gelen siyasi iktidarı uyarmak ve toplu iş sözleşmesi imzalamaya çağırmak için alanlardayız. Ülkemizin usulüne uygun olarak imzalandığı uluslararası sözleşmelere ve bunlarla birlikte Anayasamızın 90'ıncı maddesine göre var olan toplu iş sözleşmesi imzalama hakkımızı tanımayan hükümeti son kez uyarıyoruz. Ya bizimle toplu sözleşme masasına oturursunuz, ya da bu ülkede kamu emekçileri tararından örgütlenen en büyük ve en kitlesel grev dalgasıyla karşı karşıya kalırsınız. Siyasi iktidar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Tüm-Bel-Sen lehine verdiği kararı görmezden gelemez. Türkiye Cumhuriyeti tarafından usulüne uygun olarak imzaladığı uluslararası sözleşmeleri göz ardı edemez. Anayasamızın 90'ıncı maddesini kendi siyasi ihtiyaçlarına göre yorumlayamaz. Hükümeti, bizim toplu iş sözleşmesi imzalama ve grev yapma haklarımızın önünde, kendi siyasal tutumu nedeniyle barikat oluşturamaz."

"YÜZDE 4.5 ZAM
KİMSEYE YETMİYOR"
"Diğer sendika üyeleri; 2008 yılının Ağustos ayında bu iki konfederasyon tarafından imzalanan toplu görüşme tutanağını kabul etmiyor. Onlar da, 2009 yılının birinci 6 aylık döneminde yüzde 4, ikinci 6 aylık döneminde yüzde 4,5'lik maaş arasını onaylamıyorlar. Böylesine komik maaş artışlarına imza atan sendika ve konfederasyonların üyeleri, aynı mutabakat metninde sendika aidatı katkı payının 5 TL'den 10 TL'ye çıkartılmasını doğru bulmuyorlar. Yıllık maaş artışları yerine, sendika aidatı katkı paylarını yükselten Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen üyeleri, artık hoşgörü ile yaklaşmıyor. Onlar da, performans esaslı yönetim modeline karşı çıkıyorlar. Biliyor ve inanıyoruz ki, Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen üyeleri de bizim haklı mücadelemizi destekliyorlar. Gerçekleri görüyorlar. Bu yıl, bize dönük tüm karalama kampanyalarına rağmen, diğer sendikaların üyesi kamu emekçilerinin de yürekleri bizimle birlikte atacak."

"PAZARA ÇIKACAK
PARA NEREDE?"
"TÜSİAD ve MÜSİAD gibi sermaye örgütleriyle yan yana gelenlerin yaptığını yapmayacağız. 'Kriz Varsa Çare De Var' demeyeceğiz. Hükümetin desteğiyle, valileri, belediye başkanlarını, bürokratları arkasına alanların, 'krizin bedelini emekçilere ödetmesine' izin vermeyeceğiz. Milyonlarca işsizin, yoksulun olduğu ülkemizde, asgari ücretle bile iş bulunamayan bir ülkede, kendisine iş, evine aş bulamayan yurttaşlarımıza 'eve kapanma, pazara çık' diyenlere karşı, 'pazara çıkacak para nerede?' demekten, 'krizin faturasını patronlar ödesin' diye haykırmaktan geri kalmayacağız. TÜSİAD, MÜSİAD ve bu örgütlere destek verenlerin dediği gibi 'eve kapanmayacağız'. Ama onların dediği gibi 'pazara da çıkmayacağız'. İşçilerle, emekçilerle, emek ve demokrasi güçleriyle birleşerek alanlara çıkacağız."

"İŞ BARIŞI İÇİN
TOPLU SÖZLEŞME"
"Mücadelemizin merkezine, grev ve toplu sözleşme yapma hakkını koyan bir sendika olarak, toplu sözleşme hakkımızın engellenmesi halinde grev yapacağız, Türkiye'nin tüm meydanlarından olduğu gibi buradan hükümete sesleniyoruz. Adalet Bakanlığı'ndan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, İçişleri Bakanlığı'ndan Dışişleri Bakanlığı'na, Maliye Bakanlığı'ndan Gelir İdaresi Başkanlığı'na, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan Danıştay Başkanlığı'na varasıya kadar, örgütlü olduğumuz tüm kurumlarda hükümeti ve işveren temsilcilerini, sendikamızla toplu sözleşme masasına oturmaya çağırıyoruz. Bu çağrı, büro emekçilerinin çağrısıdır. Bu çağrı, iş barışının korunması çağrısıdır. İş barışının korunması ve süreklilik kazanması için hükümet bizimle toplu sözleşme masasına oturmalıdır."